Prof. Dr. Mahmut Yardımcıoğlu mesajında şu ifadelere yerdi: “Kurban, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkarak hoşgörü ve sevgiyi hayatımızda hâkim kılmanın; ben duygusuna kapılmış nefsimizi, paylaşarak biz ettiğimiz birlik ve beraberliğin diğer adıdır. Tüm dünyanın içinde bulunduğu enflasyon canavarı, milli ve manevi duygularımızın önüne geçmemeli aksine, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa’nın (sav) “Komşusu açken tok yatan bizden değildir.” sözü kalbimizin mührü olmalıdır. Birlik ve beraberliğimizi ancak milli ve manevi değerlere sahip çıkarak, kültür mirasımızı gelecek nesillere aktararak canlı tutabiliriz. Ramazan Ayı’nda verdiğimiz söz Kurban Bayramıyla taçlanır. İnsanlar, ““Lebbeyk, Allâhümme Lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, İnne'l-hamde ve'nni'mete leke ve'l-mülk, lâ şerîke lek.” diyerek Kurban Bayramı’nı taçlandırır. “Lebbeyk, Allahümme lebbeyk” duasında; "Rabbim, davetine sözüm ve özümle tekrar icabet edip, emrine boyun eğdim. Rabbim, davetine icabet, boynumun borcudur. Senin, eşin ve ortağın yoktur. Rabbim, bütün varlığımla sana yöneldim. Hamd senin, nimet senin, mülk de senin. Bütün bunlarda eşin ve ortağın yoktur." deriz. Ramazan ayında “Rabbim, davetine sözüm ve özümle tekrar icabet edip, emrine boyun eğdim. Rabbim, davetine icabet, boynumun borcudur.” diyerek verdiğimiz söz, Kurban Bayramı’nda vücut bulur ve, “Senin, eşin ve ortağın yoktur. Rabbim, bütün varlığımla sana yöneldim. Hamd senin, nimet senin, mülk de senin. Bütün bunlarda eşin ve ortağın yoktur.” diyerek tekbirler eşliğinde kurbanımızı keserek her şeyin sahibinin Allah (c.c) olduğunu nefsimize hatırlatırız. Kurban, dünyalıktan vazgeçmek ve ikram etmektir. Ramazan ve Kurban Bayramı, Müslümanların birlik ve beraberliğinin nişanesidir. Bu duygu ve düşüncelerimle Kahramanmaraşlı hemşehrilerimin Kurban Bayramı’nı kutluyor; ülkemize ve tüm İslam âlemine sağlık, mutluluk, huzur ve refah getirmesini temenni ediyorum.”