İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları:

* Hendek'te yaşanan patlamada hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet ailelerine sabır diliyorum. İYİ Parti olarak olayın takipçisi olacağız.

* Geçtiğimiz hafta, yakın tarihimizdeki iki büyük acının yıl dönümüydü. Sivas'ta yakılan da bizdik, Başbağlar'da vurulan da bizdik.

* O kara günlerde kurşunların adresi, alevlerin hedefi, tek tek canlarımız değil, bütün milletimizdi.

* Biz, Madımak'la Başbağlar'ı ayıranlardan değiliz. Biz, Madımak için adım atıp, Başbağlar'da sus pus olanlardan hiç değiliz.

* Biz, her iki acıyı da, kendi acımız bilenleriz. Biz, insanlık ateşe verilmesin, vicdanlara kurşun sıkılmasın diyenleriz. Allah, 27 yıl önce kaybettiğimiz vatandaşlarımıza rahmet eylesin.

* Allah, canları ateşe atanları, canlarımıza kurşun sıkanları kahretsin. Allah, milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Kaybettiğimiz vatandaşlarımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun.

“YANGIN SÖNDÜRME UÇAKLARINI ALACAK PARA YOK”

* Güzelim Gelibolu ormanları yandı. 300 hektarlık alandaki güzelim ağaçlar kül oldu. Açıklamalar yine aynı.

* Beceriksizlikte bir dünya markası olan Tarım Bakanı'ndan, yine göstermelik üzülmeler, yine numaradan bir ciddiyet hali, yine “olayı yakından takip ediyoruz” havaları…

* Ama yine uçak yok, yine müdahale yetersiz. Geçen sene yaşanan yangınlardan, yine ders almak yok, yine planlama yok.

* Her şeye para var, ama her sene çıkan orman yangınları için alınacak yangın söndürme uçaklarına para yok. Çünkü hâlâ akıl yok, hâlâ liyakat yok, hâlâ en ufak sorumluluk bilinci yok. Allah ıslah etsin.

* Hamaset yapmadan, siyasi rant peşinde koşmadan, kişisel hırsları bırakıp, her bir vatandaşımızın hak ve hukukunu korumayı amaçlayalım. Yani, işe samimiyetle başlayalım.

“İKTİDAR OLAYLARI BAHANE EDİP, ‘FIRSAT BU FIRSAT’ DİYOR”

* Ama maalesef görüyoruz ki; Samimiyet yerine hep art niyetle harekete geçiyorlar. Hep bir gizli ajandaları var, olayları bahane edip, “fırsat bu fırsat” diyorlar, Kendi istediklerini Türkiye'ye dayatıyorlar.

* Mesela; Barolardan rahatsızlar. Barolar bağımsız olmasın, kendi sözlerinden çıkmasın istiyorlar.

* Bu nedenle kafaya koymuşlar; körükledikleri toplumsal ayrışmaları barolara yansıtacak, Yandaş baro konseptinin önünü açacak bir model getiriyorlar.

* Bir bakıyorsunuz; Ankara Barosu'nun haddi aşan açıklamasını bahane edip, tamamen yanlış bir uygulamanın yolunu yapıyorlar.

* Mesela; Kadınlara gıcıklar. Türk kadını yükselmesin, hep geride kalsın, haddini bilsin istiyorlar. Kadın, hakkını, hukukunu koruyamasın istiyorlar.

* Bu nedenle kafaya koymuşlar; kırk yılda bir doğru yaptıkları bir iş olan, İstanbul Sözleşmesi'nden çekilecekler.

* Bir bakıyorsunuz; LGBT yürüyüşünü tartışmaya açıp, sanki konu oymuş gibi algı oluşturmaya kalkıyorlar.

* İnterneti kontrol edemiyorlar. Gençlerin özgürce kendilerini ifade etmelerinden rahatsızlar. Bu nedenle kafaya koymuşlar; internete ve sosyal medyaya yasak getirecekler.

“TWITTER’IN TROL HESAPLARI KAPATMASINA KIZDILAR” * Bir bakıyorsunuz; Düne kadar kendi trollerinin yaptığı iğrençlikleri görmezden gelmemişler gibi,kendilerine yapılan alçakça bir saldırıyı bahane edip, ahlak üzerinden kamuoyu oluşturmaya çalışıyorlar.

* Bakın ben size, getirmek istedikleri sosyal medya yasaklarının gerçek sebebi nedir söyleyeyim. Twitter ne yaptı? İsmi cismi, yeri yurdu belli olmayan, iktidarın maaşlı trollerinin hesaplarını kapattı.

* Film de ondan sonra koptu… Yapılan ahlaksızlıklardan önce, kendi kurdukları ahlaksız bir ekibin engellenmesine kızdılar.

* İşin özü bu. Eğer öyle olmasaydı, Daha bir hafta önce, gençlere sosyal medyayı ve interneti öve öve bitiremeyen Sayın Erdoğan, bir hafta sonra “Karşıyız, yasaklayacağız” der miydi?

* Kötü üzerinden hesap yapmak, iyilik getirmez. “Fırsat bu fırsat” diyerek adım atmakla, meseleler çözülmez. AK Parti'nin 18 yıllık hikayesinin özeti,
Tek tip insan yetiştirme saplantısıdır. Farklı olanları dönüştürme sevdasıdır. Farklı düşünceleri ezerek susturma çabasıdır.

” HER GÜN BİRİLERİ LİNÇ EDİLİYOR”

* Konuşmamın başında Madımak dedim, Başbağlar dedim. Farkında mısınız; Aynı ateş, sosyal medyada defalarca yakıldı, hâlâ da yakılmaya devam ediyor… Her gün birileri linç ediliyor. Her gün birileri hakarete uğruyor. Her gün birileri susturulmaya çalışılıyor.

* Kendisi bizleri düşman ilan etmek için elinden geleni yapıyor; Küçük ortak her gün yeni bir öfke nöbeti geçiriyor;

* Minik ortak yıllardır birilerini hedef gösteriyor… Bizzat kendisi şikayetçi oluyor, Türkiye'nin önde gelen sanatçıları mahkeme koridorlarında süründürülüyor.

* Masum gazeteciler tutuklanıp cezaevine konuluyor. Ama muhalif kadınlara tecavüz tehdidinde bulunan şeref yoksunları, takipsizlik alıyor.

* Tek bildikleri nefret ekip, öfke biçmek. Ama Sayın Erdoğan'a sorarsanız, Suçlu Netflix. Suçlu Twitter. Suçlu Youtube.

* Toplumdaki gerilimi bastırmak için sosyal medyayı kapatmak, Madımak'lar yaşanmasın diye, otelleri kapatmaya benzer.
Böyle ahmakça tedbirlerle sonuç alamazsın.

“Ahlaklı belediyecilik bayrağını Kahramanmaraş’a dikeceğiz” “Ahlaklı belediyecilik bayrağını Kahramanmaraş’a dikeceğiz”

* Bizzat sebebi olduğun çirkinliklerin sorumluluğunu kabul edip; gereken doğru adımları atmazsan, değişen tek şey cinayet mahalli olur.Onca insanımızın çektiklerinin vebali, Onca kadınımızın yaşadıklarının hakkı sende kalır.

* Bu zihniyet, tek adam rejimlerinin genel karakteridir.Kafan bozuldu diye, kapatmak, imha etmek, hapse atmak, Dislike ettiler diye sosyal medyayı yasaklamak, “Oy moy yok” dediler diye gençlerin dünyasına duvar örmeye kalkmak, Hep aynı zihniyetin ürünüdür.

* Bu zihniyet, dünyayı takip eden, özgürlüğüne düşkün gençlerin çağında işe yaramaz.

“HER ŞEYİ KAYBETTİĞİN GÜN OLUR”

* Buradan Sayın Erdoğan'ı uyarıyorum; Tarih şahittir ki, gençlerin önüne örülen hiçbir duvar ayakta kalamamıştır. Hele ki Türk gençliğinin önüne set çekmeye kalkarsan, nasıl bir sel olduklarını anladığın gün, her şeyi kaybettiğin gün olur.

* Şimdiye kadar eline Türkiye'yi birleştirmek adına pek çok fırsat geçti. Ama sen, toplumun korkularını dindirmek yerine, korkutmayı seçtin.

* Uzlaşmak yerine, zıtlaşmayı seçtin. Söndürmek yerine, benzin dökmeyi; birleştirmek yerine ayırmayı seçtin. Gazetecileri dinleyip, ne söylüyorlar anlamak yerine; Onları susturmayı seçtin.

“CUMHURBAŞKANLIĞI’NIN İTİRAFNAMESİDİR”

* Cumhurbaşkanlığı Bütçe Başkanlığının itirafnamesi, biz yazmadık onlar yazdı. Deniyor ki; hazine yardımları ödeneği 130 milyardı 136 milyar liraya çıktı.

* Görev zararı 91 milyar 300 milyon lira. Hiçbir özel şirket bu kadar zarar edeni orada oturtmaz. Patronun damadı olsa bile. Kara yolları Genel müdürlüğünün yap işlet devlet projelerinin garanti ve katı ödemeleri de etkili oldu.

“YAZIKLAR OLSUN SİZE”

* Verilen taahhüt 2019 yılı sonunda 17 milyar dolara yaklaştı. Tam 116 milyar 450 milyon lira. Yani pandemi nedeniyle vatandaşa dağıtılan paranın 11 katından fazla.

* EYT'lilere maaş bağlanması için gereken para sadece 10 milyar lira. Şu rakamlara bakar mısınız? Ne müteahhitmiş arkadaş! Bir türlü doyuramadınız gitti. Yazıklar olsun size.

Editör: TE Bilişim