Ünal, "Trump ile ilgili çok şey söylenebilir ama ben şunu söylüyorum. Trump anormal değil, yeni normal. Trump bütün bu sorunları çözerken hiç tanık olmadığımız esneklikler ve farklı seçenekleri çok hızlı bir şekilde deneyebiliyor. Trump yaptığı şeylerin niteliği ile değil sonuçları ile ilgileniyor. Yeni normalden kastettiğim şey bu'' dedi. Ünal, AK Parti MKYK üyesi ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu'nun istifasına ilişkin ise, ''Mustafa bey benim takdir ettiğim, sevdiğim bir siyasetçiydi. 'İdi' diyorum bakın. Zaten istifa edecekti. Giderken de bir fitil attı gitti'' ifadelerini kullandı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın açıklamalarından satır başları:

"ABD'nin ne yapmaya çalıştığını ABD'nin içinden baktığınızda da anlamak zor. Bir tarafta Trump azil süreci yaşarken bir tarafta Ukrayna öbür tarafta Rusya, Temsilciler Meclisi'nin aldığı pozisyon, senatörlerin yaptığı açıklamalar ABD artık yeni dünyada şöyle bir yerde. Trump, Tweet'le Dışişleri Bakanını görevden aldı.

Trump ile ilgili çok şey söylenebilir ama ben şunu söylüyorum. Trump anormal değil, yeni normal. Trump bütün bu sorunları çözerken hiç tanık olmadığımız esneklikler ve farklı seçenekleri çok hızlı bir şekilde deneyebiliyor.

Yeni normalden kastettiğim şey şu. Uluslararası sistemin çökmesinden kaynaklanan ara geçiş döneminin yeni normalini konuşuyoruz.

Uluslararası sistem çökmüştür. Uluslararası sistemin çöktüğünü kurumlarından anlıyoruz. AB'ye bakın, NATO'ya bakın, BM'ye bakın bu kurumların hiçbirisi çalışıyor mu?

Bugün geriye dönüp baktığınızda Almanya, İngiltere, Fransa bölgede oyun dışı kalmış durumda. Cumhurbaşkanımıza görüşme teklif edip bir şekilde bölgedeki sürecin bir parçası olmak istiyorlar.

Trump yaptığı şeylerin niteliği ile değil sonuçları ile ilgileniyor. Yeni normalden kastettiğim şey bu.

Türkiye ile ilgili yapılan analizleri izlerken dehşete kapılıyorum. Sanki dünya sabit Türkiye değişken gibi analizler yapıyorlar. Halbuki şuanda dünyanın ne durumda olduğunu çok iyi görmek lazım.

Teröristlerin ayakkabılarına kadar görebiliyorduk. Eskiden bunları Amerikan filmlerinde görüp 'vay be' derdik. Bugün artık Türkiye kendisi bir gece operasyonu yapabiliyor. ABD bu nedenle gelip masaya oturdu.

Siyasi parti kulislerinde dolaşan "Ali Babacan'ın kuracağı parti AK Parti'den oy alıyor" iddialarıyla ilgili konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcı Mahir Ünal, anketlerde böyle bir durumun olmadığını söyledi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, CNN TÜRK'te yayınlanan Hande Fırat'ın sunduğu Gece Görüşü programında açıklamalarda bulundu.

ALİ BABACAN AK PARTİ TABANINDAN OY ALIR MI?

"Ali Babacan hareketi tabanınızdan oy alır mı?" sorusuna "AK Parti'nin iki hikayesi var" diyen Ünal sözlerini şöyle sürdürdü:

İki hikayemiz var. Biri Recep Tayyip Erdoğan, diğeri AK Parti. AK Parti'nin hikayesi bir millet aşkı hikayesi. Ve bu hikayenin içerisinde ilk ayrılığımız yaşamıyoruz. AK Parti'den ayrılanlara ne olduğunu , nerelere savrulduğunu gördük. Ben şu açık bir şekilde söyleyeyim. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle Türkiye'de bütün siyaset değişti.

'SEÇİMLERİN MATEMATİĞİ DEĞİŞTİ'

Türkiye'de seçimlerin matematiği de değişti ittifaklarla beraber. Ve Türkiye'de son seçimde gördük ki 0,2'lik partiler de önemli bir hale getirebiliyor. Şimdi burada kritik soru şu bunlar iktidar olmak için mi parti kuruyor, yoksa 0,2'lik parti olmak için mi parti kuruyor.

KAMUOYU ARAŞTIRMALARI

Kamuoyu araştırmaları AK Parti'nin şu anda halk tarafında memnuniyetle karşıladığını gösteriyor. Yeni kurulacak partilerle ilgili toplumsal bir derinlik, toplumsal bir karşılık var mı? Böyle bir şey gözükmüyor. Dolayısıyla bu konuyu da fazla konuşmaya gerek yok. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sürdürülen dış politikada, operasyonlarda AK Parti'ye destek yüzde 80'dir."

"KAFALAR NORVEÇ, GERÇEKLER TÜRKİYE"

Kafalar Norveç, gerçekler Türkiye. Sanki Norveç'te yaşıyormuş gibi Türkiye'yi analiz ediyor. Demokrasiyi korumak için terörle mücadele edilir. Terörün ve teröristin ortağı olanlar, silahı savunanlar bize demokrasiyi anlatıyorlar. Bakıyoruz HDP'ye demokrasi, özgürlük. Demokrasiyi, özgürlüğü yok eden sizsiniz. Kimse demokrasiyle ilgili bize ders vermesin. Biz demokrasiyi korumak için mücadele ediyoruz.

TRUMP'IN MEKTUBU

Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye'nin onurunu savunduğu için Trump'ın mektubunu eleştirdiğine beni inandıramaz. 15 Temmuz faciasına "kontrollü darbe", "tiyatro" diyen Kılıçdaroğlu'nun birden bire hassasiyeti tutmuş. Bu mektubun sızdırılma amacı aslında bu süreci kişiselleştirmek. Türkiye orada devlet aklıyla hareket etti. 'Ne yapmak istediğini gördüm ama bunun zamanı şimdi değil" dedi. Mektupla ilgili fiili cevabımızı sahada verdik. Cumhurbaşkanı da 13 Kasım'da mektubu yanında götürüp Trump'a soracağını söyledi. Onur eylemle korunur.

MUSTAFA YENEROĞLU'NUN İSTİFASI

Mustafa bey benim takdir ettiğim, sevdiğim bir siyasetçiydi. 'İdi' diyorum bakın. Bu süreçte Mustafa Yeneroğlu bu partinin en yüksek kurulu MKYK üyesiydi. MKYK ayda bir toplanır. Eleştirin varsa orada dile getirirsin. (Huzursuzluk, insan hakları dedi, siz duymadınız mı?) Ben hiç duymadım. Eleştirin varsa Tweet atmazsın orada dile getirirsin. Siz orada bunları dile getirmeyeceksiniz... Hele hele açıklamasında 'efendim ben demokratik olmayan bir ülkede yetişmiş bir insanım'... Almanya'dan Avrupa'dan bahsediyor. İslamafobinin, ırkçılığın yükseldiği bir dünya üzerinden Türkiye'nin demokrasisine kriter biçen bir akılla karşı karşıyayız. Bir siyasi parti kendi meselelerini kendi kurullarında görüşür. Bir siyasi partinin en üst kurulunda yer alan birisi medya üzerinden genel başkanıyla partisiyle konuşmaz. Zaten istifa edecekti. Giderken de bir fitil attı gitti. Kimmiş o rahatsız olanlar? Biz istifa beklemiyoruz."

NE OLMUŞTU?

AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu geçtiğimiz günlerde partisinden istifa ettiğini duyurmuştu. TBMM’de yaptığı basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talebi doğrultusunda partisinden istifa ettiğini belirten Yeneroğlu, “Beni yakından takip eden arkadaşlar bileceklerdir. Doğru bildiğimi her ortamda söylerim. 2-3 yıldan beri partimin içinde politikalar noktasında birçok huzursuzluk yaşadığımı. Özellikle türkiyenin demokratikleşme sürecinde insan hakları ihlalleri noktasında, demokratik kurumların zarar görmesi, tahrip edilmesi gibi rahatsızlık yaşadığım birçok konuda hem parti içinde hem parti dışında görüşlerimi paylaştım. Son 2 merkez karar yürütme toplantımızda bu rahatsızlıklarımın karşılık bulmadığını gördüm ve katılmadım. Düzelebileceğine dair ümit taşımadığım için de katılmadım'' ifadelerini kullanmıştı.