CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen toplantıda 31 Mart'ta yapılacak yerel seçimlere ilişkin 12 maddelik seçim bildirgesini açıkladı.

İŞTE 12 MADDE

Hoşgörülü ve saygılı kentler: Kimsenin kimliğine, inancına bakmadan eşit davranacağız. Belediye başkanlarımız toplumun bütün değerlerine saygılı olacak. Hiçbir ayrımcılık yapmayacak.

Hakça paylaşan kentler: Rant bütün kentlerde vardır. Rantı hakça bölüştüğünüz zaman hiçbir sorun yoktur. Biz rantın hakça bölüşülmesini istiyoruz.

Hesap veren ve şeffaf yönetilen kentler: Biz halktan vergi topluyoruz, harcadığımız her kuruşun hesabını vermek namus borcumuzdur.

Yoksulluğu yenen kentler: Asgari ücret alan işçi kardeşlerime sesleniyorum. 1 Ocak 2019'dan itibaren asgari ücret 2 bin 200 liradır. Sen 2 bin 200 lira almak istiyorsan, oyunu CHP'ye vereceksin.

Üreten ve istihdam yaratan kentler: Bir kent her alanda üretmeli. Büyükşehirler kırsalla işbirliği yapmalı. Kenti ağaçlarla, çiçeklerle donatmak için ithal mi etmek lazım?

Yenilikçi ve akıllı kentler: İstanbullular Kadıköy'de, Beşiktaş'ta, Bakırköy'de, Sarıyer'de yaşamak isterim diyor. Buralarda insan sevgisi var.

Ulaşım sorunu: Bütün İstanbul'u yaşanabilir kent haline getireceğiz. Ulaşım ve altyapı sorunlarını çözeceğiz.

Nefes alan kentler: Beton ormanına dönüştü kentler. Bizim dışımızdaki canlılar da yok olmaya başladı.

Sosyal adaleti sağlayan kentler: Engelliler, yaşlılar için pozitif ayrımcılık yapacağız.

Kültür ve sanatı geliştiren kentler: Kentin bir kültürü vardır, sanatı vardır, sporu vardır yaşayacaksınız.

Doğa dostu kentler: Bizim dışımızdaki bütün canlıları korayacağız, onları besleyeceğiz.

Mutlu şehirler: Tüm yurttaşlarımızla mutlu yaşamak istiyoruz, bu sözümüzün arkasında duracağız.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"BAŞKANLARIMIZIN TEMEL GÖREVLERİNDEN BİRİ DE BU"

" Türkiye'yi 21. yüzyılın yıldızı haline getirmek için mücadele edeceğiz. Bizim mücadelemiz; onur, hak, adalet, birlikte kardeşçe yaşama mücadelesidir. Biz dostluktan, haktan, adaletten söz edeceğiz. Bu ülkenin adalete, hakka ve hukuka ihtiyacı var. Bu ülkenin birlikte yaşamaya ihtiyacı var. Bu ülkede herkesin ekmeğe, işe ihtiyacı var. Biz bu güzel toplumu cennete dönüştürmek için mücadele edeceğiz. Belediye başkanlarımızın temel görevlerinden birisi bu olacaktır."

"KIRICI BİR DİL KULLANILMAYACAK"

"Bu toplantıdan sonra herkes alana çıkacak. Asla ve asla kırıcı bir kullanmadan, herkesi dinleyerek ve onun sorunlarına nasıl çözüm üreteceğimiz anlatarak ülke sathına yayılacağız. İYİ Parti ile işbirliği yaptık, Sayın Akşener'e ve tüm İYİ Partililere sevgilerimizi ve saygılarımızı gönderiyoruz. Saadet Partisi ile dirsek teması yaptık, bütün Saadet Partililere sevgilerimi, saygılarımı gönderiyorum."

"ÇÖZÜM ÜRETMİYORSAN O KOLTUĞU BIRAKACAKSIN"

"Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Herhangi bir soruna çözüm bulmak istiyorlarsa CHP'nin kadrolarına başvuracaklar. Bugüne kadar bu kararlılıkta, bu inançla çözüm üreterek yolumuza devam ettik. Sorunu çözmek için sağlıklı planlamalar yapmanız gerekiyor. Biz yurt genelinde sorunları yeri geldiğinde anlatacağız. Hepimizin yaşadığı ortak sorun Türkiye iyi yönetilmiyor, bırakın yönetilmeyi Türkiye savruluyor. Eğer bir siyasal iktidar sorunları çözme kapasitesini kaybetmişse, o siyasal iktidar çözüm üretemez bir süre sonra şikayet makamı haline dönüşüyor. Mevcut iktidar çözüm üretemiyor, vatandaşa şikayet ediyor. Çözüm üretemiyorsan o koltuğu bırakacaksın."

"ÜLKE LONDRA'DAKİ BİR AVUÇ TEFECİYE TESLİM EDİLDİ"

"17 yıldır iktidar olanların şikayet etmeye hakkı yoktur. 17 yılda istedikleri kanunu çıkartıp, istedikleri atamayı yaptılar. İstedikleri genelgeleri çıkarttılar, istediklerini değiştirdiler. Yani 17 yıldır tek başına Türkiye'yi yönetiyorlar. Bugün Türkiye'yi bir sorunlar yumağıyla karşı karşıya bıraktılar. Dünyanın borcunu yaptılar yetmedi, şimdi borç bulmak için kapı kapı dolaşıyorlar. Borç bulunca da seviniyorlar. Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı'dan sonra Londra'daki bir avuç tefeciye teslim edildi."

"TÜRKİYE, EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI KAYBETTİ"

"Bugün geldiğimiz noktada siyasal bağımsızlığımız olmakla birlikte Türkiye ekonomik bağımsızlığını kaybetmiştir. Dışarıdan talimat alan bir iktidar yönetimdedir. Tweet atıyor ABD başkanı: "Papaz'ı bıraktın bıraktın yoksa seni mahvederiz." Gece hemen toplanıyorlar: Papaz'ı serbest bırakın. hani adaletin elinde terazi vardı, gözünde bank vardı. ikisini de aldılar Saray'a teslim ettiler. Hani bu ülkede adalet vardı. Trump emrediyor siz bırakıyorsunuz, Merkelemrediyor, siz bırakıyorsunuz. Bu ülkenin akademisyenlerini, gençlerini bırakmıyorsunuz. Türkiye'yi kurtaracak kadro Kuvay-i Milliye kadrolarıdır."

"MİLLETİ SOĞANA MUHTAÇ ETTİLER"

"Türkiye'yi üretimden kopardılar, üretmeyen Türkiye oldu. Tarımı mahvettiler. Size bazı rakamlar vereceğim, bu rakamları söylerken için acıyor: Buğday üretiyoruz kilosunu 96 kuruştan alıyorlar ama yurtdışından 1 lira 36 kuruşa alıyorlar. Sadece buğday değil, mısırda fasulyede soyada aynı gerçek var. Dışarıya verdiğin parayı bizim çiftçiye versen, bizim çiftçi sadece Türkiye'yi değil bütün Ortadoğu'yu besler. Geçen Sivas'ta bir konuşma yaptı: "Ne diyorlar? 'Domates, biber, patlıcan, sivri biber'. Yahu düşünün, bir merminin fiyatı nedir?" Milleti soğana muhtaç ettiler. Bu şu anlama geliyor, bir sorumlu bulamıyorlar. Bir dönem bütün sorunların sebebi CHP diyordu."

TANK PALET FABRİKASI

"Bu ülkede 35 yıldır terörle mücadele ediliyor hiçbir Başbakan millete biberin fiyatı kurşunun fiyatı demedi. Allah akıl fikir versin. Sanıyor ki millet akılsız millet de buna inanacak. Sen askeri bu kadar seviyorsan, daha bu kış iki asker donarak öldü sen bunlara kılık kıyafet buldun mu? Eğer sen kendi kötü yönetiminin faturasını askere çıkarmaya çalışıyorsan sen neden tank palet fabrikasını satıyorsun kardeşim. Kime satıyor Katar'a satıyor. Sonra da diyor ki bu özelleştirme değil, devleti yöneten kişi halkına yalan söylüyorsa ve söylemeye devam ediyorsa o kişinin bu millete toplu iğne ucu kadar faydası olmaz."

"KONKORDATO GÜNLÜK HAYATIMIZIN BİR PARÇASI OLDU"

"Bizi televizyonların başında izleyen AK Partili kardeşlerime bir soru: Dünyada kendi silah fabrikasını yabancılara peşkeş çeken bir iktidar var mı? Peşkeş çekenlere ne denir? Mutfakta yangın var. Bu millet kendisini açlığa mahkum eden siyasi anlayışa ders vermek zorundadır. Çıkıyor bir bakan diyor ki "Et yemeyin, ot yiyin" E ot da pahalı. Saraydaki sanıyor ki herkes dört bin liralık çay içiyor, ejder meyvesi yiyor. Türkiye bu hale plansızlıktan geldi, kötü yönetimden geldi. Türkiye kötü yönetiliyor. Pahalılık, iflası konkordato günlük hayatımızın bir parçası oldu."