Yeni parti kuracağı iddia edilen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, çok konuşulan "trol çetesi" çıkışına açıklık getirdi. Davutoğlu, ismini bile ağzına almak istemediği ama "Trol çetesi" derken "Pelikancıları" kastettiğini ifade etti.

Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olduktan sonra Başbakanlık ve AK Parti Genel Başkanlığı'na taşıdığı ilk isim olan ve yeni parti kuracağı konuşulan Ahmet Davutoğlu, Bidebunu İzle YouTube kanalında saat 10:00'da Yavuz Oğhan, İsmail Saymaz ve Akif Beki'nin sorularını yanıtladı.

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ

Yavuz Oğhan'ın program gidişatını genel hatlarıyla tanımlamasıyla başlayan röportajda Davutoğlu'na ilk yöneltilen soru, Türkiye'deki basın özgürlüğüyle ilgili düşünceleri oldu.

Davutoğlu sözlerine şöyle başladı:

"İslam dünyasının problemleriyle ilgili en temel sorun nedir diye soruldu. En temel problem düşünce özgürlüğünün olmadığını söylemiştim. Sansür çok kötüdür ama en kötü sansür otosansürdür. İnsanlar kendi kendilerini kontrol etmekten toplumu düşünmeye vakit bulamazlar. İçeriden bir eleştiri olarak söyleyeyim otosansürün en yoğun olduğu dönemden geçiyoruz."

Akif Beki: Geçmişte 2010'da Radikal'de yazarken yazı hayatımın en ağır yazılarından birini yazdım. Şu merak ediliyor; benim de bulunduğum bir ekiple mülakatı kabul edebiliyorsunuz. Bana öfkeniz, kızgınlığınız geçti mi, hain olarak görmüyor musunuz beni? Nasıl oldu da bakanlığınız döneminde övgüler almış başını giderken ağır bir yazı yazdım. Hiç rastlaşmadık ama medeni iletişime benimle devam ettiğinizi başka bir yazımda yazmıştım ama insanlar benimle ilgili düşüncenizi merak ediyor.

Davutoğlu: Öfkem geçmedi çünkü yoktu. Akademik hayata ve devlet hayatına giren birisi de bunu özünde eleştiri olduğunu bilmesi lazım. Ben devlet hayatını gireyim de hiç eleştirilmeyeyim diyen biri devlet hayatını hiç bilmeyendir. Esas olan sizin o tutum karşısındaki ilkesel duruşunuzdur. Öğrencilerime önce beni eleştirin derdim. Devlet hayatında da bu böyle. hamama giren devlet. Devlet hayatına giren eleştiriye açık olacak.

Önce ne kastediliyor anlamak lazım. Belki haklı bir eleştiridir.

Ateşin çemberinden birlikte geçtiğimiz biri beni eleştirmiş. Bir devlet adamına yakışmayan en önemli şey nezaketsizliktir. Ben tekrar teşekkür ederim 2010 yılındaki yazın için. O yazıyı o kadar iyi hatırlıyorum ki. Bir nefis muhasebesine davet ediyordu beni. Gerçekten öyle mi diye yazıyı okuduktan sonra düşündüm.

"PELİKAN" ÇIKIŞI

Davutoğlu şöyle devam etti:

"Pelikan çetesi denilen çete, herkes tarafından malum oldu. Bu bildirinin arkasındakileri biliyorum, kimlerden talimat aldıklarını biliyorum. Ben ne yaptım bu insanlara dedim. Acaba kendimde bir şey var mı dedim. Beni istifaya zorlamak istenen bildiri beni Alman ajanı ilan ediyordu. ben ne yaptım ki bu kadar ağır bir ithamla karşı karşıya kaldım.

MKYK'dan bahsediyorum bir muhtıra vari bir tavır yaşadım. Ondan iki gün sonra böyle bir bildiri yayımlandı. O la ki yanlış bir takım politikalar geliştirmiş olabilirim. Hepsine açığım ama niye bu şekilde hedef alındım? Bakınız bugün hâlâ, bu bağlamda 3 yıl sonra ilk defa konuşuyorum. 3 yıl boyunca ben susmadım aslında, Cumhurbaşkanına hep düşüncelerimi aktardım. Hep düzelir umuduyla böyle açıklama yapmamıştım."

"BAHÇELİ'NİN BANA ÖFKELENMESİNİ ANLARIM"

"Yurt dışında benim Mavi Marmara dolayısıyla yaptığım konuşmadan tutun da bir takım dış politikanın da hedefindeyim, anlarım. AK Parti'nin girdiği ittifak ilişkilerine girmesinden rahatsız olduğunu hep söyledim. Mart ayında bunu Erdoğan'a da aktardım. Bu ittifak ilişkisi AKP'nin doğasını bozmakta ve MHP'ye oy kaçırmaya neden olacağını anlatmaya çalıştım. Bundan dolayı Bahçeli'nin bana öfkelenmesini anlarım. Ama benim anlayamadığım şey, kendileri için makamımdan ayrılmayı göze aldığım kişilerin hedefinde olmam. Benim yakınlarımın, eşimin konferansının iptal edilmesini anlayamam.

15 Temmuz gecesi sokağa inip İstanbul, Ankara il başkanımız sadece 'Davutoğlu döneminde atandı' deyip, görev teslimlerde konuşmasına bile izin vermeyip atmak nedir? Beni gönülden yaralayan bir şeydir bu."

PELİKAN DOSYASI NEDİR?

"Pelikan Dosyası" isimli bir blogda "Selam Olsun!" başlığı ile yayınlanan uzun bir yazı gündemi adeta esir almıştı. Yazıda, Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında uzun zamandır yaşandığı iddia edilen "çatışma" "fikir ayrılıkları" gibi konular üzerine "bilgiler" paylaşılıyordu.