Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Toplantımıza katkı verecek tüm dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bir kez daha hepinize toplantımıza katılımınız için teşekkür ediyorum.

Türkiye son 5 yılda pek çok tarihi hadiseyi üst üste yaşadı. Türkiye'nin yönetim sistemi tartışmaları çok eskilere dayanır.

Eskiden beri ama özellikle de 2011'den bu yana, yönetim sistemimizin değişmesi gerektiğini ifade ettik

Enflasyon

3 dönem hariç hepsi koalisyon. Son 30 yılda 14 yılının enflasyon ortalaması 70,3. Şu anda muhalefete bakıyoruz nflasyonun en yüksek olduğu dönem şu andaki iktidarın dönemidir.

-1989 enflasyon 64,3.
-1990 enflasyon 60,4.
-1991 enflasyon 71,1
-1992 enflasyon 66.
-1993 71,1 DYP-SHP.
-1994 enflasyon 120,3 DYP-SHP.
-1995 enflasyon 76,1 DYP-SHP.
-1996 79,8 Refah-DYP,
-1997 enflasyon 99,1 ANAP-DSP,
-1998 enflasyon 69,7 ANAP-DSP,
-1999 68,8,
-2000 enflasyon 39,
-2001 68,5 enflasyon,
-2002 enflasyon 29,8.

Bundan sonra hep tek başına bizim iktidarımız. Enflasyon ortalamamız 9,54.

Ana muhalefet çıkıyor en yüksek enflasyon AK Parti iktidarı döneminde olmuştur diyor. Yalan üzerine siyaset, yalan üzerine yerel yönetim kurulu olduğu zaman çöp, çukurdan kurtulamazsınız. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman CHP zihniyetinden almıştım.

Siyaset yalan üzerine kurulu olduğu zaman orada çöp, çukur, çamurdan kurtulamazsınız.

İzmir'de İZBAN'daki grevi, baktık çözemiyorlar, biz 2 ay erteledik. Eskiden sadece kağıt üzerinde kalan güçler ayrılığını, gerçek anlamda hayata geçiren bir yapı ortaya çıkardık.

Ülkemizin huzurundan istikrarından rahatsız olan çevreler boş durmadı. Ekonomik bir saldırı ile baş başa kaldık. Ekonomik sladırıyı da kısa sürede bertaraf ettik.

Sıfır Atık Projesi

Sıfır atık konusunda yerel yönetimle çok ısrarlı. Plastik poşetler bunun benzeri ürünlerle bir savaş paylaştık. Bin yıl bunu toprak eritemiyor. Buna karşı kararlı bir şekilde savaş başlattık. Hatırlıyorum anacım evde file dokurdu. Fileyle gider alış-verişimizi yapardık. Bunun toprakla bir dostluğu var. O zamanlar bunlar kenevirden yapılırdı. Ülkemizde keneviri yok ettik. Kenevirden atlet, fanila dokunurdu. Çünkü teri emmesi çok farklı. Bize dost görünen düşmanlar ülkemden kenevir üretimini aldı. Biz keneviri ithal ediyoruz. Kenevire dayalı yapılması gereken şeyler varsa ithal ürünlerle yapılıyor. Gıda Tarım Bakanlığı bu konuda çalışmalara başlıyor.

31 Mart kampanyamızda biz filemizi kullanalım bez torba kullanalım. Asla naylon poşet kullanmayacağız. Çöp olayını İstanbul'da 1,5 yılda çözdük, modern depolamaya geçtik.

Ne olur ülkemizi katletmeyelim. İnsanoğlu toprağa yakın yaşamalı, toprağa uzak yaşmamalı, araziyi iyi değerlendirirsek yer çok.

Belediyelerin bir numaraları sorunu insan için yatırımdır.

Yakın takibe alınacak

Belediyeler tarafından verilen hizmetler, merkezi yönetimin tamamlayıcısı konumundadır. Yerleşim birimlerimizin ihtiyaçlarına göre şekillenebilmektedir. Ülkemizde demokrasinin gelişmesinde mahalli idarelerin tarihi fonksiyonudur. Demokrasimizin adeta laboratuvarı gibidir. Fakat, özellikle de burada şehircilik veya şehirler arası göçler, ilçeler, beldeler... Bizim beldede bizim amcaoğlunun ya da filancanın kazanması lazım. Ankara'dan, İstanbul'dan göç yapalım. Böyle bir şey olamaz. Bu işgalin farklı türüdür. Biz bunu İçişleri Bakanlığımızla yakın takibe alacağız. Bunun adı demokrasi değildir. Bindirilmiş kıtalarla seçim kazanalım, olmaz böyle bir şey. Böyle bir yanlış üzerine ne belediyecilik, ne demokrasiyi yakıştıramayız. Kararlılığımızı unutmadığımızı ifade etmek istiyorum.

Tüm yerleşimlerde yatay mimari konusunda ısrar ediyorum. Aksi durumda sosyal bedeli ağır olacaktır.

Türkiye ve Türk Milleti olarak tarih boyunca hiçbir zaman dikensiz, zahmetsiz yollarda yürümedik.

Şu para kapitalizm, nelere muktedir. Ormanları kesip atıyor. Doğa umurunda değil. Biz toprağa yakın mimaride ısrarcı olacağız.

Terör örgütlerine karşı mücadeleyi gece gündüz sürdürüyoruz. Bizim için asıl büyük tehdit farklı kimlik, içimize sınan düşmanlar.

FETÖ ile mücadele

İçeride ve dışarıda pek çok nifak odağına karşı geceli gündüzlü mücadelemizi sürdürüyoruz. Karşımıza cesaretle çıkan düşmandan korkmayız. Bizim için asıl düşman içimize sızdırılmış düşmanlardır. Son zamanlarda bunlardan en alçağı olan FETÖ'nün saldırısına maruz kaldık. Ülkemizi işgal etmek isteyenlere karşı kapıyı içeriden açmaya kalkmıştır. FETÖ'nün hamlelerini milletimizle birlikte durdurmayı başardık. 

17/25 Aralık'ta biz mücadele çağrısı yaptığımızda bu konuyu günlük siyasetlerine meze etmeye kalktılar. Bazılarına 15 Temmuz bile yetmedi. Bu çevreler aynı teraneleri gündeme getiriyor. Onlardan cesaret alan terör örgütü mensupları devlete meydan okuma cüretine kapılıyorlar.

Örgüt mensupları davaları uzatmak, devlet görevlilerini yıldırmak için akılalmaz yöntemlere başvuruyorlar. Terör örgütleri için her seçim bir umut haline dönüştü. Partimin ve şahsımın ayağının tökezlemesini umut ediyorlar.

Milletimiz bunları ciğerlerine kadar gördü. Ülkemiz içindeki ve dışındaki FETÖ'cülere sesleniyorum artık sonunuz geldi, artık atacak adımınız kalmadı. O FETÖ elebaşı da eninde sonunda gelecek. Hepsini adaletin karşısına çıkaracağız, topluyoruz. Bunların yaptığı iş mezarlıkta ıslık çalmaya benziyor. Korkunun ecele faydası yok.

Yaptıkları ihanetin bedelini ömürleri boyunca ödeyecekler. 251 şehidimizin bedenini şahadet makamında izliyorsak da onlar da bizi izliyorsa biz onlarla beraberiz. milletimiz 31 Mart'ta arkasında FETÖ gölgesi bulunanlara gereken cevabı vereceğine inanıyorum."

İstanbul olmadan Türkiye olmaz

TBMM Başkanı ve AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, Yerel Yönetimler Sempozyumu'nda açıklamalarda bulundu.

Törende konuşan Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

İstanbul olmadan Türkiye olmaz. İstanbul kalkınmadan Türkiye kalkınmaz. Yerel yönetimlerde en önemli ilkelerden birisi katılımcılık ve şeffaflıktır. AK Partiyerel yönetimlerin değerini gücünü çok yakından bilen bir partidir.

16 Nisan 2017'de yapılan anayasa halk oylamasıyla 1982 anayasasında köklü bir değişikliğe gidilmiş ve bu değişiklikle birlikte Türkiye yönetim sistemini değiştirmiştir. 95 yıllık sistem geride kalmış ve başkanlık sistemi halkımızın oylarıyla kabul edilmiştir. Yeni sistemin ilk Meclis Başkanı olarak yüce Meclis'imiz bizi seçmiş bu onurlu görevi bize vermiştir.

Şimdiki belediyecilik 4.0 belediyeciliktir. Z kuşağı dediğimiz bir kuşak var. 2000'den sonra doğanlar. 1994'te olanları bilmiyorlar. Çöpler, sular akmıyordu. Onları ayıplamıyorum. Onlar o çileyi çekmediler. Kıyas imkanları yok. Kötüyle kıyas imkanları yok.

'Sanal futbol oyunu var' diyorlar. Onlar yapay zekayı konuşmak istiyorlar. Bugünkü mesleklerin yüzde 50'si önümüzdeki 25 yıl sonra olmayacak. Yeni meslekler olacak.

Türkiye bugüne kadar 4 anayasa yapmıştır. Bu anayasaların hepsi millet için yapıldığı iddia edilse de hiçbirinin içine millet tam olarak girmedi. Yaşanan zorluklar değişime mecbur etti. Yeni sistemin getirdiği faydalar çok. Yeni sistemle karar verme süreçleri hızlandı. 

İstanbul'da trafik problemi

Belediyelerin en büyük konusu trafik, alt yapı.Araçların değil, insanların taşınması esas.

Editör: TE Bilişim