1950 ile 1960 yılları arasında Başbakanlık görevini üstlenen ve daha sonra idam edilen Demokrat Parti Genel Başkanı Adnan Menderes'in torunu Doç. Dr. Adnan Menderes'in, Ali Babacan'ın kuracağını açıkladığı yeni partinin başına geçebileceği iddia edildi. Menderes ise 2009 yılında yaptığı bir röportajda "Şu anda politikayla ilgili bir düşüncem yok. Siyaseti en başından beri hiç düşünmedim" demişti.

Ali Babacan, kurucusu olduğu AK Parti'den 18 yıl sonra istifa ederek yeni parti kuracağını resmen açıkladı. Parti için kadro arayışları sürdüren Babacan'ın ismi Menderes'le beraber anılmaya başlandı.

HAKAN: BABACAN'IN PARTİSİNE LİDER OLABİLİRMİŞ

Ahmet Hakan, Hürriyet'te "Ben hayatımda Doğu Perinçek kadar..." başlığıyla yayımlanan yazısında "Sağdan soldan kulağıma çalınıyor: Adnan Menderes'in bir torunu varmış. Adı Adnan Menderes'miş. Ali Babacan'ın partisine lider olabilirmiş. Falan" ifadesini kullandı.

YALÇIN: MENDERESİ GÜL-BABACAN EKİBİNİN İHTİYACINA YANIT VERMEZ

Menderes'in yeni partiyle olan ilişkisini Soner Yalçın ve Ahmet Takan'da yazmıştı. Soner Yalçın, 2 Temmuz'da Sözcü gazetesinde "Gül-Babacan umutlanmasın" başlık bir yazı kaleme aldı. Yalçın yazısında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Ali Babacan'ın Menderes'in peşinde olduğunu söylemişti. Menderes'in politik görüşünü bilmediğini vurgulayan Yalçın, "Menderes ailesinin bireyleri Gül-Babacan ekibinin ihtiyacını yanıt vermez" demişti.

TAKAN: GÜL'CÜLER MENDERES İÇİN YOĞUN ŞEKİLDE UĞRAŞIYOR

Ahmet Takan da 30 Haziran'da Yeniçağ gazetesinde "Gül'cüler, 'Adnan Menderes' diyor..." başlık bir yazı kaleme almıştı. Takan yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:

"Mutlu Menderes ve Prof. Dr. Münevver Menderes'in oğlu olan Prof. Dr. Adnan Menderes. Evet, yanlış işitmediniz. Gül'cüler yeni oluşumun başına Adnan Menderes'i geçirmek için yoğun bir şekilde uğraşıyor. Torun Menderes kabul etti mi veya eder mi?.. Gül ve Babacan'ın yakın çevresine bakarsanız, 'her şey yolunda, herhangi bir sıkıntı yok'. Ama ben yine de, Adnan Menderes'ten bir cevap gelmedikçe soru işareti koymayı yeğlerim. Bir vakitler, amca Aydın Menderes'in Refah Partisine gelmemesi için Erdoğan ile birlikte Abdullah Gül'ün nasıl muhalefet ettiği ne gibi tepkiler gösterdiğinin en yakın şahitlerinden biriyim. Aydın Menderes'in daha sonra yaşadıklarını ve başından geçenleri, uğradığı kalleşlikleri yeğenine anlattığını düşünüyorum."

MENDERES: SİYASETİ EN BAŞINDAN BERİ HİÇ DÜŞÜNMEDİM

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde çalışan Doç. Dr. Adnan Menderes, 2009 yılında bir röportaj vermiş ve şunları söylemişti:

"Annem yıllar önce DEÜ İzmir Meslek Yüksekokulunda profesördü. Hastane idaresinde pek çok müdüre hocalık yaptı. Babamı 8 yaşındayken kaybettim. Annem beni küçükken bilimsel konulara yönlendirmiş olabilir, ancak direkt olarak hiçbir zaman 'Politikaya atılma, aman doktor ol' tarzında bir şey söylemedi. Benim işim cerrahlık. Şu anda politikayla ilgili bir düşüncem yok. Adnan Menderes'in torunu olmam nedeniyle daha önceden ciddi teklifler geldi, ancak son dönemde yapılmış bir teklif olmadığı halde bir şeyler yazıldı, iddialar gündeme getirildi. Siyaseti en başından beri hiç düşünmedim. Vatana, millete hizmetin tek yolu politika değil. Öyle olsaydı ufak yaştan o işe girerdim. Ortamı, o ortamda bulunan insanların durumunu da iyi biliyorum. Tıp, bilim ve fen konuları ilgi alanım oldu."