ABD’nin planları petrolün gelecekteki arzı açısından riskler taşıyor Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında ortaya çıkan belirsizliğin, özellikle başta ABD olmak üzere Avrupalı devletlerin Rusya’ya önemli ticari yaptırımlar uygulanmasıyla sonuçlandığını hatırlatan Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu, “Bu yaptırımlar içinde hem yapancı kaynaklardan Rusya’ya para girişinin engellenmesi hem de birçok Rus şirketin işlemlerinin durdurulması yer aldı. Aynı zamanda Rusya’nın önemli bankalarının uluslararası düzeyde işlem yapması da engellendi. Tabi bunlar ilk aşamada önemli etkiler yarattı. Son geldiğimiz noktada bilhassa petrol fiyatlarında yaşanan yukarı doğru hızlı artış çok daha büyük riskleri ortaya koydu. ABD’nin tüm Avrupalı müttefikleri açısından Rusya’dan petrol ithalatının tamamen durdurmasına yönelik bir girişimde bulunması, petrolün gelecekteki arzı açısından riskler taşıyor” şeklinde konuştu. Dış ticaret ve cari açık olumsuz etkilenecek Konuya Türkiye tarafından bakıldığında işin daha da karmaşık hale geldiğini belirten Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu “Çünkü Türkiye önemli bir enerji ithalatına sahip. Enerji sadece petrol bazlı değil, doğalgaz bazlı da olduğu için biz enerjide tamamen yurtdışına bağlıyız demek oluyor. Petrolün varil fiyatındaki ciddi artış şu anda gördüğümüz brent petrolü varil başına 125$ aşmış durumda. İlk aşamada Türkiye’nin dış ticaret açığını, sonrasında da cari açığı ciddi ve olumsuz düzeyde etkileyecektir. Türkiye zaten yıllardır, yüksek dış ticaret açığı ve cari açık veren bir ülke. Bu açık da bugüne kadar hep önemli ölçüde enerji tarafından kaynaklanıyordu. Petrol fiyatlarındaki bu artış, tüm üretim maliyetlerini de etkileyecek, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hayat pahalılığını daha fazla hissedecektir.” ifadelerini kullandı. Hükümet acilen önlem almalı Türkiye’de %55’e dayanmış bir tüketici enflasyonu varken, %100 aşmış üretici fiyat endeksiyle karşı karşıyayken, petrol fiyatlarındaki bu artışın maliyetleri etkilemesinin kaçınılmaz olduğunu söyleyen Dr. Aziz Murat Hatipağaoğlu “Hükümetin enflasyonla mücadele noktasında biran önce harekete geçmesi, enflasyonu düşürme önceliğini hatırlaması, maliye ve para politikasının birinci maddesi yapması gerekir. Şu an yürütülen ekonomi politikası ve iddia edilen ekonomik model Türkiye için doğru değildir, bizi daha büyük bir enflasyon riskiyle karşı karşıya bırakmaktadır. Türkiye zaten yanlış politikalar nedeniyle kendi kendini bir ekonomik krizin içine sokmuştur. Ukrayna'daki kriz ise bunu derinleştirecektir. Bunun önüne geçmek için Ak Parti hükümetinin acilen önem alması gerekmektedir. Tüm bunları üreticimizin ve vatandaşımızın zor duruma düşmemesi için talep ediyoruz.” dedi.