MTÜ Battalgazi Yerleşkesi Battalgazi Konferans Salonu’nda gerçekleşen panele İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Koçyiğit başkanlık ederken, konuşmacı olarak Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi ve iş insanı Prof. Dr. Yasemin Açık, iş insanı Azmi Özhan ve genç girişimci iş insanı Kamil Biter katıldılar. Rektör Karabulut’tan mesaj Girişimcilik Haftası nedeniyle bir mesaj yayınlayan MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “Bilimin üretime ve istihdama dönüşmesi gerektiğine inanan bir üniversiteyiz. İstikrarlı büyüme, nitelikli istihdam ve üretimde verimlilik bilgi ve iletişim teknolojileri sürdürülebilir kalkınmanın ana temelidir. Yetişmiş insan gücü, yetişmiş kalifiye insan gücümüz bundan dolayı çok önemli. Artık bilgiye ulaşmak, bilgi sahibi olmak tek başına bir şey ifade etmiyor, ortaya çıkan bilgiyi farkındalık yaratarak yönlendirmek ve yönetmek, yani girişimcilik ruhu çok önemli. Global dünya ile yürütülen yarışta artık bilgiyi girişimci ruhla yönetenlerin kazandığı bir dönemdeyiz. Üniversite yerleşkesine adım atmış bir öğrenci ‘Ben fakülteyi yada meslek yüksekokulunu bitirdiğimde ne iş yapacağım’ sorusunun cevabını bilmelidir, hedefini ortaya koymalıdır. Vizyonu, yani geleceğe ait planı olan gençlerimizin özveri sergilemesi gelecekteki başarılarının bir nevi göstergesidir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi öğrencilerini farkındalık içinde meslek sahibi yapmakla kalmayacak, aynı zamanda geleceğin iş dünyasına birer girişimci olarak hazırlamanın hedefi içinde olacaktır.” ifadelerini kaydetti. Panel ve konuşmalar Panelin açılışını yapan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmet Yılmaz, panelin aynı zamanda Üniversitenin önümüzdeki yıldan itibaren öğrenci almayı planladığı İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesinin de ilk etkinliği olduğunu belirterek, “Malatya Turgut Özal Üniversitesi’nin tanıtım videosunda bir ifade var, dikkatinizi çekmiştir, ‘Model Alan Değil, Model Olan Üniversite.’ Bu ifade girişimci olmanın idealinin hedefidir. Malatya Turgut Özal Üniversitesi girişimci üniversite olma hedefiyle hareket ediyor, kuruluş ve kurumsal çalışmalarını bu çizgi üzerinde yürütüyor. Girişimcilik, sıradışı yöntemlerin hayallerimize uyarlanması olarak nitelendirirken, girişimci ruhu herkesin baktığı ama sadece girişimcilerin görebildiği, sezdiği, algıladığı iş fırsatlarını iş fikirlerine dönüştürebilme yeteneği olarak ifade edebiliriz. Girişimci ruh, sürekli kendini yeniler ve yeni fikirler üretir, fırsatları algılamada ve hayata geçirmede olağanüstü hızlı hareket eder.” dedi. İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Koçyiğit ise panelin açılışında yaptığı değerlendirmesinde, “Girişimcilik esasında geçmişin bugüne, bugünün yarınla bağının yaratıcı fikirlerle sıradışı yöntemlerle birleştiren aktörlerin hayal dünyasını yansıtır. Bu neden önemli, şu açıdan önemli esasında Batı toplumlarının gelişmişlik düzeylerine baktığımızda; bu gelişmişlik düzeyinin temelinde girişimcilik ruhu yatıyor. Zaten panelimizin ismi de bu nedenle Yerelden Globale Girişimcilik Ruhu olarak belirlendi. Batı toplumları maddeyi sorgulamaya başladıklarında ki, 1200’lü yıllardan sonra Batı toplumlarının gelişimini sağlayan ruh girişimcilik ruhu olarak karşımıza çıkıyor.” şeklinde konuştu. Fırat Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Elazığ Seza Çimento Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yasemin Açık, “Hepiniz de biliyorsunuz ki kadın olmak zor. Erkeklerin para kazanmak için yaptıkları bir tek işle başarılı olmaları beklenirken, kadın iyi bir anne, iyi bir eş, iyi bir ev kadını, iyi bir iş kadını olmak zorunda. Böyle olunca da kadınlar tüm bu işleri sıraya koyarak sistematik bir şekilde aksatmadan ve zamanı da iyi kullanarak yapmayı başarıyorlar. Zaten bunları başaran kadınlar ancak toplumda hedeflerine ulaşabiliyorlar diye düşünüyorum. Şuna çok inanıyorum; sivil toplum çalışmalarına katılmadıkça, yaptığımız işin içerisine bir miktar sosyal sorumluluk, toplum yararı katmadıkça kesinlikle başarılı olamayız, Zaten yaptığımız işin içerisinde bu bahsettiklerim yapıldığında başarı kendiliğinden gelmiş oluyor.” İfadelerini kaydetti. İş insanı Azmi Özhan ise şu şekilde konuştu, “Lisan sahibi olun, bir değil, ikinci lisan, üçüncü lisana doğru gidin, yerel lisanları dahi yavaş yavaş öğrenmeye başlayın. 1 ile 1’i çarpın 1 eder, 1 ile 1’i toplayın 2 eder. Biz buradan şöyle bir hipotez çıkarabilirmiyiz; bir sayının kendisi ile çarpımı, bir sayının kendisi ile toplamından küçüktür. Doğru mu, el hak doğrudur. Ama yanlış. Devam edelim; 2 ile 2’yi çarpın 4 eder, 2 ile 2 ‘yi toplayın o da 4 eder. Peki buradan nasıl bir hipotez çıkarılabilir, bir sayının kendisiyle çarpımı, bir sayının kendisiyle toplamına eşittir. Bu da doğru. Devam edelim; 3 ile 3’ü toplayalım 6 eder, 3 ile 3’ü çarparsak 9 eder. Burada değişti. O zaman bir sayının kendisiyle toplamı, bir sayının kendisiyle çarpımından düşüktür. Peki hangi pencereden bakacağız? İşte olaylara tek bir pencereden değil, bütün pencerelerden bakıp ona göre kararını vereceksin.” Genç girişimci iş insanı Kamil Biter ise, “Dershane yıllarında kendime bir meslek seçmek durumundaydım ve öğretmenliğin bana çok uygun bir meslek olduğunu düşündüm. Dershane yıllarında öğretmen olmaya karar verdim. Nitekim öğretmen olunca ne olacaktı sonu, düşündüm ki ‘Ben kendime bir dershane kurmalıyım, öğretmen olup çalışıp bir yerde bir girişimci olarak dershane açmalıyım’ dedim. Bunu düşünerek dershane yıllarımda, 2 yıl dershaneye gittiğimde her öğretmenin, birinin ders anlatma şeklini, birinin tahtayı kullanma şeklini, birinin sınıflarda gezme şeklini alarak harmanlayarak kendime bir yol çizdim. Neyi seçersek seçelim bence kesinlikle seveceğimiz mesleği seçmeliyiz, yapacağımız işi mutlaka sevmeliyiz. Üniversiteden kimya Öğretmeni olarak mezun oldum ve dershane de çalışmaya başladım, sonra bir dershaneye ortak oldum. Şuanda 2 tane özel okulun kuruluşunu gerçekleştirdim” şeklinde konuştu. Konuşmalarının ardından soruları yanıtlayan panelistlere çiçek ve plaket takdimi yapıldı.