Geçtiğimiz Temmuz ayında yaşanan "Mavi Ekran" krizi, dünya genelinde hava trafiğinde büyük aksamalar yaratırken, Türkiye bu krizden görece az etkilendi. Ancak, Bakan Uraloğlu, bu durumun Türkiye'nin siber güvenlik konusunda daha fazla önlem alması gerektiğini ortaya koyduğunu ifade etti. Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı’nın Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatan Uraloğlu, "Gelişen duruma göre biz de kendimizi sürekli yeniliyoruz. Mevcut süreci güçlendirerek devam ettireceğiz. Yerli ve milli yazılımlar geliştirerek bu tür krizlere karşı daha dirençli hale gelmeliyiz." dedi.

"TÜRKİYE SİBER GÜVENLİKTE DÜNYA ÇAPINDA ÖNEMLİ BİR KONUMDA"

Türkiye’nin siber olaylara müdahale konusunda Avrupa’da 6'ncı, dünyada ise 11'inci sırada olduğunu belirten Uraloğlu, yerli yazılımların bu başarının temelinde yatan en önemli unsurlardan biri olduğunun altını çizdi. Ancak, kullanılan sistemlerin çoğunun global yazılımlar olduğunu belirten Bakan, yerli yazılım kullanımının artırılması gerektiğini ifade ederek, "Buradaki yerliliği ne kadar sağlayabiliriz, bunun üzerinde kafa yormamız gerekiyor. Sistemler arttıkça oradaki risk de artıyor." şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE'NİN KENDİ YAZILIMLARINI GELİŞTİRMESİ BİZİ GÜVENDE TUTAR”

Dünyanın geleceği yapay zekâ ile şekillenecek Dünyanın geleceği yapay zekâ ile şekillenecek

Vatandaşlar ise siber güvenlikte yerli yazılım kullanımının artması gerektiğini destekliyor. Ahmet K. konuya dair görüşlerini şu sözlerle dile getirdi: 

"Bu tür krizler tüm dünyayı etkileyebiliyor. Türkiye'nin kendi yazılımlarını geliştirmesi, bizi bu tür olaylara karşı daha güvende tutar. Yerli yazılım kullanmak sadece güvenlik açısından değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlık için de önemli. Ancak, bu yazılımların kalitesinin dünya standartlarına uygun olması gerektiğini düşünüyorum. Teknolojide dışa bağımlı kalmamalıyız."

Kaynak: igf