Bir kere şu katı gerçeğin altını çizelim. Batılı emperyalistlerin dostları yoktur, çıkarları vardır. Kendileri dışındaki hiç kimsenin de hayatı değerli değildir. Bu yüzden İngilizler kurtuluş harbinde yüz binlik Yunan ordusunu Anadolu’ya getirip, perişan ve münhezim vaziyette geri dönmesine zerre kadar aldırış etmemiştir. Aynı şekilde güney illerimizi işgale gelen Fransızlar da Ermenilere “Gelin size Kilikya’da Ermeni devleti kuracağız” diye kandırıp, taşın sert odlunu görünce peşi sıra getirdiği Ermenileri yüz üstü bırakıp gittiler. Ermenilerin; “bizi ne vaatlerle getirdiniz şimdi bizi Türklerin eline bırakıp nereye gidiyorsunuz” feryatlarını da duymazdan geldiler.
Kendi dindaşlarına zerre kadar acımayan ve onları politik hırslarına kurban eden Batılılar şimdi Kürtlere pek bir dost görünüyor. Kürtler ise yeterince tarih bilmediği için bu sahte gülücüklerin ardında saklanan sinsi niyetlerden habersiz görünüyor. 
Şunu akıl edemiyorlar ki petrol zengini Kürt bölgelerinde Kürtler adına bazı yapılanmalar ortaya çıkarılsa bile buradaki zenginliklerin Kürtlere asla yar edilmeyeceği akıl edilemiyor.

PYD’ye havadan ve karadan yapılan yardımlar sanki bölgede Kürtler bağımsız, özgür ve huzur içinde yaşasın diye yapılıyor.

Batılı Emperyalistler Kürt politikasıyla neleri hedefliyorlar?

1. 1991 den beri tedavülde olan yeni Ortadoğu projesinin en önemli ayağı bölgeyi minimize etmek, küçük ve kontrol edilebilir parçalara bölmek ve böylece bölgede hakimiyet kurmak niyetleri var. Oluşan bu küçük yapılar o büyük güçler karşısında varlık gösteremeyeceği için teslim olacak bir, sizi zaten biz bağımsız yaptık deyip iradelerine ipotek koyacaklar iki.

2. Bu küçük yapıların sahip oluğu kaynakları 1920 lerde olduğu gibi 100 yılık imtiyaz sözleşmeleri ile elerinden alacaklar ve onları yine yokluğa mahkum edecekler

3. En önemli sonuçlardan biri olarak İsrail’in güvenliği garantiye alınacak ve bölgede onlar için sorun teşkil edecek bir yapı kalmamış olacak. Zaten bir Kürdistan olursa bundaki Yahudi katkısı çok belirgin olacağı için bu Muhayyel Kürt devletinin İsrail ile eşgüdüm halinde hareket edeceğine şüphe yoktur.

4. Türkiye’nin Türk dünyası ile bağları araya Ermenistan sokuşturularak koparılmıştı. İslam dünyası ile bağları da araya Kürdistan konularak kopartılacak böylece Ortadoğu İslam dünyasını gövdesi Anadolu Türk dünyası başından ayrılmış olacaktır.

5. Bu proje 1991 birinci Körfez harbi sırasında hayat bulmaya başlamıştı. Savaştan sonra Irak üçe bölünmüş ve Kürt bölgesi çekiç güç kontrolüne alınarak burada bağımsız bir yapının oluşması için kollar sıvanmıştı. 14 bin eğitimli Kürt vatandaşı ABD’de eğitimden geçirilmiş ve bölgeye getirilmişti. Oyunu gören Türkiye sert bir ültimatom ile bu sinsi niyetin önüne geçmiş ABD Türkiye’yi gözden çıkaramadığı için bu 14 bin ajanı apar topar alıp Guantanamo adasına taşımak zorunda kalmıştı.

6. 2003 teki ikinci körfez harbinden sonra maksat hasıl oldu. Irak’ın kuzeyinde yarı bağımsız bir yapı oluşturuldu ama olmadı. Çünkü bu federatif devletin başında bulunan Mesut Barzani Nakşi geleneğinden gelen bir Molla’nın oğluydu. Müslüman kimliği Kürtler üzerindeki hesaplara uymuyordu.

7. Bu yüzden Marksist, ateist PKK hareketi ile temas kuruldu. Onların Suriye kolu olan PYD ile kader birliği sağlamak için DAEŞ tehlikesi yaratıldı ve PYD +ABD ortaklığı bu ortak düşman karşılığında tesis edildi. Böylece Kürt hareketinin en güçlü ve meşru lideri PKK haline getirildi. Bu noktada Kürtlere Ulasal kimlik kazandıran ve onların yolunu açan bu hareket üzerinden yeni bir dünya görüşü dayatıldı. Böylece bu tarihe kadar dindar ve mazbut insanlar olan Kürtler PKK üzerinden ateist ve dinsiz bir kimliğe doğru evrilmeye çalışıldı.

8. Sürekli şu söylendi; Bölgede bir Kürdistan olsa bile yaşayamaz. Çünkü büyük devletlerin ortasında kalır ve kaynaklarını açık pazarlara ulaştıramaz. Şu günler de bu argüman da çöküyor. Çünkü Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e bir koridor açılarak bu açmazdan kurtulmaya çalışıyorlar.

9. Kürtler arasında birlik sağlama ve umumi bir kongre toplama fikri uzun zamandır gündemde. Ne var ki şimdiye kadar gerçekleşmedi. Gerçekleştiği zamana kadar öyle olaylar yaşayacağız ki kurulan bu masanın başköşesine PKK gelip oturacak. Barzani muhtemelen bu oldubittiyi kabul etmeyecek ve aralarında bir çatışma kaçınılmaz olacak.

10. Kobani olayları tam bir mühendislik harikasıdır. Bir taşla bir kuş sürüsü avlanmıştır. Burada yaratılan mağduriyet havası Kürtler arasında bir türlü sağlanamayan birliği tesis etmeye yaramış, Kürt kimliği, birliği ve dayanışması bu olayla önemli ölçüde tesis edilmiştir. Bunun 7 Haziran seçimlerine de yansıyan artçı sarsıntıları olmuştur. Kürtlere bu travmayı yaşatan taraf DAEŞ ve İslam etiketi içinde sunulduğu için Kürtler otomatikman İslam’a düşman edilmiştir. Bir de MİT tırları üzerinden Türkiye’nin DAEŞ’e yardım ettiği yalanı ortaya çıkıca fotoğraf karesi tamamlanmıştır.

11. Suriye’nin kuzeyinde önce DAEŞ işgaline göz yumuldu. Ardında onlarla mücadele ediyoruz denilerek bölgenin PYD tarafından işgaline meşruiyet zemini hazırlandı. Şimdi adım adım üç kanto arasındaki yerler alınıyor ve Suriye’nin kuzeyinden Akdeniz’e bir koridor açılıyor

12. Türkiye’deki seçimler eğer yeniden güçlü bir iktidar getirseydi bu planların başarı şansı azalırdı. Ama üst akıl çok akıllı olduğu için bunu da hesap etmiş. Biz artık koalisyon hesapları ile yatıp kalkarken onlar da işlerine yollarına devam edecekler.

13. Kürtleri İslam’dan uzaklaştırma projesinin bir Ermeni taktiği olduğunu da bir sonraki yazımızda işleyelim inşallah.

 

Maraş Pusula Haber - maraspusula.com / Yazar, Şevki Karabekir