24 Aralık 2018 tarihinde yazmış olduğum yazımda, KKTC’nin Rumların lehine belirsiz bir yöne doğru gittiği endişesini açıklamaya çalışmıştım. Ancak, bugünlerde Rumların lehine, KKTC’nin aleyhine yeni gelişmelerin olduğunu üzülerek takip etmekteyiz. Bu günkü yazımda o bilgilere ilaveten gelişmeleri sevgili okurlarımla paylaşmak istiyorum.

Maronitlerin KKTC’ne acilen dönmesi için Cumhurbaşkanlığından bazı dairelere uyarı gönderilmişti. Bunun üzerine Müsteşar Gürdal HÜDOĞLU, Bayındırlık ve Ulaştırma, Tarım ve Doğal Kaynaklar, Ekonomi ve Enerji Bakanlıklarına ayrı ayrı gönderilen yazıda; Gürpınar, Kargaşa ve Özhan köylerinin alt yapı işlemleri için toplam 9 milyon 820 bin 891 lira 7 kuruş keşif bedeli belirlendiği hatta arazide yapılan çalışmalar sonucunda söz konusu köyler için keşif raporları ve haritaların hazırlandığı ve kaynağın hazır olduğu bilgisini almaktayız. Hatta Müsteşar HÜDOĞLU “söz konusu köylerin yerleşime hazır hale getirilmesi için planlanan çalışmaların tamamlanması ve hazırlanan projelerin ivedilikle hayata geçirilmesi büyük önem taşımaktadır”demektedir.

Kısa süre önce Güney Kıbrıs’ta; Maronitler, Rumlar ve Kıbrıslı Türkler arasında bir toplantı yapılıyor. Gürpınar Muhtarı Partelli HACIFESSAS yaptığı konuşmada: “Kıbrıslı Türklerin, Başsavcılığın, kuzeydeki bütün mülklerinin Maronitlere verileceğini hatta, Gürpınardaki Maronitlere ait binaların %20’sinin Kıbrıslı Türklere tapulandığını, bu binaların yasal sahiplerine verileceğini, kullanıcılara tazminat ve takas yoluna gidileceğine teyitte bulunulduğunu ileri sürmektedir”. Söylenen bilgilerin toplantıda ilgililere ilettiklerini ifade etmişlerdir.

“ Üç beş Maronit ten bir şey olmaz”diyenler, takas ve tazminat tuzağına düşüleceğini ve diğer yaptırımlara emsal teşkil edilerek kapı açılmasına sebep olunacağını, Kıbrıslı Türkleri evinden barkından mağdur edileceğini göz önünde bulundurulması gereklidir. Halbuki Maronitler Rum idaresi altında yaşamaktan memnun olduklarını söylemelerine rağmen neden Türk tarafında yaşamak sevdasına düşmüşlerdir. Açıkça anlaşılıyor ki Türk tarafında yaşayacaklar ve Rum yönetimi altında olacaklar. Böyle bir yaşamın hiçbir yerde örneği yok.

Maronitlerin Rum tarafındaki temsilcisi Andonis HACIRUSOS Rum yönetimi başkanı Anastsiadis’e “Maronit Cemaatinin hedefi köylerine kiliselerine geri dönmektir. Bu Vatanın yeniden birleşmesine vesile olacaktır. Bu zor çabada Maronitler olarak sizin tarafınızdayız” demişlerdir. Bu durum Türk Tezlerinin yok sayılarak adım adım gerçek sahiplerine diyerek verilmesine zemin hazırlayacaktır. Rumlar ilgili köylere Rum aileleri gönderme çabası içindeler. Evli çocuksuzlara 10 bin£, çocuklu ailelere ise 15.000£ vereceklermiş. Buna yerleşim ve iş ve benzeri yardımlarda ayrıyeten yapılacakmış şu anda isim tesbit etme çabasındalar.İsrail lehine doğu akdenizdeki doğal gaz yatakları Türkiyeyi yok sayarak, gözümüzün içine bakarak gasb edilmektedirler. Hep bir şey olduktan sonra Harekete geçiyoruz. Artık bizimde bir stratejik bir planımız olsun ve hayata zamanında geçsin lütfen.

İngiliz idaresi döneminde Rumlara verilen Türk toprakları 1950 – 1974 yılları arasında Kıbrıslı Türklerin yakılıp yıkılan köyleri ve toplu katliamlar ORTEGA Raporunda belirtilmesine rağmen kayıpların Tazminatların ödenmesi gündeme getirilmiyor, soranda yok. Bir alacak, verecek davası varsa, alacak tarafın Türk tarafıdır. Bu duruma sessiz kalınılması kabul edilemez. Artık batıdan bir adalet beklememiz beyhudedir. Rum tarafının avukatlığını yapmak yerine kendi haklarımızı acilen savunmamız gerekmektedir.

Rahmetli Rauf DENKTAŞ “ Maronitlere sormak lazım, KKTC bağımsız bir Devlettir. Burada yaşıyorsan buranın emrinde yaşayacaksın, yok Rum yönetiminde olmak istiyorsan oraya gidersin, sizlere neler vaat etmişlerdi” demişlerdi. Vesselam…

Ahmet EMİROĞLU

25-06-2019