Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) ile Gaziantep Üniversitesinde (GAÜN) görev yapan Azerbaycanlı akademisyenler, duygularını anlattı. KSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Seher Atmaca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ermenilerin 85 yaşındaki anneannesini namaza dururken şehit ettiğini ve çocukluğunda Ermenilerin yaşattıklarını unutamadığını söyledi. Atmaca, Ermenistan'ın yıllarca bölgedeki sivilleri katlettiğini, savaş cephesinde ise Azerbaycan ordusunun karşısında kaçtığını aktardı. Azerbaycan'ın yıllar sonra kendi hakkı olan toprakları geri aldığını ve Türk milletinin canı pahasına topraklarını koruduğunu belirten Atmaca, şunları kaydetti: "Bizim damarlarımızdan Türk kanı akıyor. Bizim topraklarımıza göz dikenlerin gözlerini oyarız. Buna gücü yetecek askerimiz, gücümüz, kahramanlığımız ve yüreğimiz var. Bizim bu yüreğimiz olduktan ve damarımızdan Türk kanı aktıktan sonra bütün dünya toplansa bizim o bayrakları indiremezler. Yaşasın Azerbaycan-Türkiye gardaşlığı." Türk halkına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye Azerbeycan'a vermiş oldukları destekten dolayı teşekkür eden Atmaca, "Dünya da gelse bizi yıkamaz. Bu birliğimizi asla kimse bozamaz. Biz ölürüz, son damla kanımıza kadar o topraklarımızın bir karışını kimseye bırakmayız." dedi. Atmaca, ayrıca Türkiye ile Azerbaycan'ın dostluğu temasıyla hazırladığı türküyü saz çalarak okudu. - "Hasretimiz sona erdi, haberi alınca uyuyamadım" KSÜ Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Görevlisi Dr. Taha Yaşar Manav da Azerbaycan'ın Ermenistan karşısında kazanmış olduğu zafer ve Ermenistan yenilgiyi kabullenip Karabağ'dan çıkacağı için mutluluktan ağladığını dile getirdi. Yaşar, hasretlerinin sona erdiğini ifade ederek, şöyle devam etti: "Çok sevinçliyiz. Haberi aldığımızdan bu yana uyuyamadım, sürekli gözlerimiz yaşarıyor. Bu tabi ki sadece Azerbaycan'ın değil Türkiye'nin de zaferidir. Kardeşliğimizin birliğidir ve büyük bir Türk zaferidir. Kardeşliğimiz orada belli oldu. Sağ olsun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, bizim Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev'e çok yardımları dokundu. Bu zafer, kardeşliğimizin ve birliğimizin göstergesi oldu. Türkiye'mizin desteği olmasaydı zafer kazanmamız çok zor olacaktı. Tabi ki Türkiye'nin desteği, dış kuvvetlere ne kadar güçlü olduğumuzun göstergesi oldu." - "Dünya devletleri Karabağ'daki bu vahşeti görmezlikten geldi" GAÜN Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Türk Müziği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ilgar İmamverdiyev ise Azerbaycan'ın en büyük ikinci kenti Gence'de doğup büyüdüğünü, Dağlık Karabağ'da birçok anısının olduğunu kaydetti. İmamverdiyev, "Dağlık Karabağ'daki Hocalı kasabasında bir tane canlı bırakmadılar, öldürdüler ve katlettiler. Dünya devletleri Karabağ'daki bu vahşeti görmezlikten geldi. O zaman bunlara 'dur' demiş olsaydılar süreç böyle geçmezdi." ifadelerini kullandı. - "Dağlık Karabağ, Azerbaycan ile Türkiye dostluğunun ve kardeşliğinin simgesi oldu" Azerbaycan ile Türkiye arasındaki manevi değerlere yönelik birçok şiir yazdığını anlatan İmamverdiyev, Azerbaycan'da yetkililerinin, soykırım esnasında insanların morallerinin düzelmesi için kendisinden kahramanlık şarkıları, şiirleri istediğini belirtti. Bazı ülkelerin Dağlık Karabağ'da kara propaganda yürüttüğüne dikkati çeken İmamverdiyev, "Bizim işimiz haktır, biz başkalarının topraklarını işgal etmiyoruz. Ermenistan'a geçmişte ve şu an 'Sen bu devleti işgal ediyorsun, çekil' demediler. Rabbimiz izin vermedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan son anda bu işe el koydu, Dağlık Karabağ Azerbaycan ile Türkiye dostluğunun ve kardeşliğinin simgesi oldu." dedi. Dağlık Karabağ'a kavuşmanın hayal gibi olduğunu, mutluluktan sabaha kadar uyuyamadığını ifade eden İmamverdiyev, "Bu rüya gerçek de oluyormuş. Topraklarımıza kavuşmak rüya gibiydi. Bütün dünya devletleri bize karşı oldu ama arkamızda duran Türkiye Cumhuriyeti oldu." İmamverdiyev, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki dostluğu ve kardeşliğini konu edinerek kaleme aldığı şiiri oğlu Ali İmamverdiyev ile seslendirdi.