Tüm dünya her yıl olduğu gibi bugün de “Babalar Günü”nü kutlarken yıllardır babalarını göremeyen binlerce Uygur Türk'ü babalarından bir iz arıyor. Abdurrahman Satuk, 2018’den bu yana babasının sesini duyamayan Uygurlardan biri. Satuk, “Babamın sesinin üç yıldır hiç duymadım. Nerede nasıl olduğunu bilmiyorum. Ben de herkes gibi bu güzel günü onunla birlikte geçirmek isterdim. Çocuklarıma onların da diğer çocuklar gibi dedesi olduğunu göstermek istiyorum” dedi. Satuk, annesinin de kamplardan birine konulduğunu ifade etti. BM'YE GÖRE EN AZ 2 MİLYON UYGUR KAMPLARDA TUTULUYOR Independent Türkçe'nin haberine göre; Uygurlar yıllardan bu yana Çin’in “aşırıcılığı engelleme” ya da “meslek edindirme kursu” dediği bu kamplarda zorunlu eğitime tabi tutuluyor. Birleşmiş Milletler raporlarına göre en az 2 milyon Uygur Türkü bu kamplarda alıkonuluyor. 46 yaşındaki Elijan Mahmut’un kızı Sheyide Ali de baba hasretini yaşayan bir başka Uygur genci. Babasıyla en son 2017’de görüştüklerini ifade eden Sheyide, “3 sene boyunca her günü bekleyiş ve acılar içinde geçirdim. Sokaklarda yürürken babamın sesine benzeyen sesleri duyunca yıkıldım, gözyaşlarımı durduramadım” ifadelerini kullandı. Babasının bütün ömrünü çocuklarına adadığını söyleyen Sheyide Ali, şunları söyledi: “Şimdi ‘Onun sağlık durumu nasıldır, nasıl bir yerdedir’ diye düşünüp ağlıyorum. Babamın tutuklanmasından sonra akrabalarım bile korkudan benimle konuşmadı. Her doğum günü her özel gün benim için artık hüzün günü oldu. Her seferinde belki seneye babama kavuşurum diye umutla geçirdim. Babam yanımda olsa ‘Sen benim kahramanımsın’ derdim. Lütfen benim gibi babası hayatta iken sesini duyamayanlara kulak verin. Babamı suçsuz yere cezalandırıyorlar.” BABASI VE 2 KARDEŞİ TUTUKLANDI Hem babası, hem abisi hem de kardeşi tutuklanan Nursimangül Abduraşid de binlerce Uygurla aynı kaderi yaşıyor. Kardeşler içinde dışarıda bulunan tek kişi olan Nursimangül, 5 yeğeninin de babalarına hasret kaldığını ekleyerek şöyle devam etti: “Çin hükümetinin insan haklarını ihlal ederek Uygur Türklerine yönelik baskıcı politikasını sonlandırmasını ve babam, ağabeyim ile kardeşimi bir an evvel ailesinin başında olmasını istiyorum. Onlar bir an önce çocuklarına kavuşsun artık.” 2018 yılında tutuklanarak toplama kamplarına gönderilen Yusuf Huşurun’un oğlu Ömer Yusuf ise, “İki yıl önce babamın tutuklandığını öğrendim. Babam şeker hastasıydı hapishaneden farksız toplama kamplarında kalması mümkün değil. Onun orada kalması tam bir işkence” diyerek üzüntüsünü aktardı.