Herkesin sabırsızlıkla beklediği Ramazan Bayramının kabusa dönüşmemesi için uzmanlar, beslenmeye dikkat edilmesi konusunda uyardı. VM Medical Park Bursa Hastanesi Diyetisyeni Beyza Köse, “Bayram sabahı ile birlikte vücudumuz yaklaşık 1 aylık alışılmışın dışına çıkacaktır. İftar ve sahur olmak üzere iki öğünden oluşan ve yaklaşık 16 saat kadar tutulan oruç sonrası, bayram sabahı ile birlikte yediğimize içtiğimize dikkat etmeliyiz. Bizim için önemli olan, öğünleri azar azar ama sık sık olacak şekilde gerçekleştirmek olacaktır. Kahvaltıda ekstra yağlı ve ağır olan börek gibi ürünlerden uzak durmalıyız. Kahvaltıdan sonra akşama kadar aralıklarla bir şeyler atıştırmalıyız. Midemizi zorlamamalıyız” diye konuştu. Bayramda misafirlikte ikram edilenlere dikkat edilmesi gerektiğini de belirten Köse, “Misafirliğe çok aç gitmemek bu konuda önemlidir. Şerbetli tatlılardansa, sütlü tatlıları tercih etmeliyiz. Gideceğimiz yerlere de imkanımız varsa yürüyerek gitmeliyiz. Ramazanın son günlerini yaşadığımız bu haftalarda iftarda yenilenler kadar sahurda da yediklerimizin önemlidir. Sahur öğünü mutlaka atlamamamız gerekiyor. Ağır ve yağlı yiyeceklerden uzak durmalıyız. Midemizi yormayacak, kan şekerini gün boyu düşürmeyecek besinler tüketmeliyiz. Sahur öğününde kahvaltı yapmak en önemlisi. Bizi tok tutması için kaliteli protein kaynaklarımızdan yumurtayı bulundurmalıyız. Süt, yoğurt veya ayran tüketmek de faydalıdır. Tok tutması amacıyla sahurda kesinlikle tam tahıl ekmekler tüketmeliyiz. Ramazan pidesi tüketmek istiyorsak da iftarda, ihtiyacımız kadar tüketebiliriz. Vücudumuzun susuzluğunu hem suyla hem sebze meyvelerle sağlayabilmemiz için salata ve meyve tüketimimiz mutlaka olmalı. Sağlıklı yağ grubumuzdan ceviz, fındık ve badem tercih edilebilir. Zeytini de tuzlu olduğu için iftarda yememiz daha doğru olur" dedi.