Kahramanmaraş Türk Ocağı Hars Heyeti Bşk. Dr. Mustafa Kök neden Yiwu şehri ile kardeşlik protokolü imzalanmaması gerektiğini şu açıklamayla yaptı.

“Geçtiğimiz haftalarda basına yansıdığı gibi, 23 Ağustos 2019 gününü Kahramanmaraş ile Komünist Çin’in Yiwu şehri arasında Büyükşehir Belediyesi nezdinde bir “Kardeşlik Protokolü” imzalanmıştı.

Bu karara ilk günden itibaren gerek basın ve sosyal medya kanalıyla, gerekse çeşitli yollardan halkın kendisi başta olmak üzere bir hayli kurum, kuruluş ve Sivil Toplum Örgütü açıktan tepki göstermiştir.

İlde faaliyet gösteren Türk Ocakları Derneği ise, Büyükşehir Belediyesinden bu konuyu görüşmek üzere talep ettiği randevularına cevap alamayınca, Başkan ve Meclis Üyelerine bir mektup yazarak söz konusu kararın sakıncalarını anlatmak yoluna gitmiştir. İki haftadan beri Büyükşehir Belediyesi Başkanlığından mektup konusunda da bir dönüş olmamıştır.

Bunun üzerine, önümüzdeki günlerde yapılacak bir Büyükşehir Meclisi Toplantısında, “henüz ön protokol” olduğu açıklanan kararın nihaî protokolle tescil edileceği endişesiyle, muhataplarına gönderilen mektubun, kamuoyuyla da paylaşılması uygun görülmüştür.

Türk Ocakları’nın söz konusu mektubunda özetle, “ticarî amaçlarla imzalandığı” söylenenböylesi bir protokolün, iki cihetten dolayı stratejik önemdeki bu şehre asla yakışmayacağı dile getirilmiştir:

Birincisi, Kahramanmaraş Millî Mücadele’ye öncülük etmiş ve tarihe “Kendini Kurtaran İstiklâl Madalyalı Tek Şehir” olarak geçmiştir. Müslüman Türk Doğu Türkistan da, Komünist Çin tarafından 1949 işgalinden beri, özellikle de son yirmi yıldan bu tarafa kendisine uygulanan maddî-manevî soykırım ve zulümlere karşı Bağımsızlık mücadelesinde âdeta Kahramanmaraş’ı örnek almaktadır. Çünkü ne acı ki, dünyanın hiçbir yerinden ona destek gelmemektedir.

İkincisi ise, Doğu Türkistan’da Komünist Çin tarafından 5 Temmuz 2009’da işlenen URUMÇİ KATLİAMI, “kardeş şehir” olunmak istenen işte bu Yiwu şehrindeki olaylarla başlamıştı. 26 Haziran 2009 tarihinde ilk kıvılcım, Yiwu şehrindeki fabrikalarda çalışan Uygur asıllı Müslüman ucuz işçi kızlara, Çinli erkeklerce yapılan cinsel tacizlerle patlak vermişti. Ne var ki duyulan taciz olaylarına dayanamayıp protesto için sokağa dökülen Urumçi halkından 180.000 kişinin hunharca katledilmesiyle sonuçlanmıştır.

Mektupta işte bu iki temel sebepten dolayı Kahramanmaraş ile Komünist Çin’in Yiwu şehri arasında kardeşlik ilânı yapılamayacağı, eğer bir kardeşlik imzası atılacaksa ancak bizimle Urumçi arasında olabileceği vurgulanmaktadır. Nitekim Kur’an ve Hadislerde de “Ancak müminlerin birbirleriyle kardeş olabileceği” ilke olarak hatırlatılmaktadır.

Nihayet, Büyükşehir Belediyesi’nden bu kararı “Meclis gündemine almak şöyle dursun; ön mutabakat zaptının dahi yürürlükten kaldırılması, iptal edilmesi” istenmekte; aksi takdirde, Komünist Çin’in, ön protokolü dahi nihaî protokol yapılmış gibi kullanacağıendişesi dile getirilmektedir”

İŞTE TÜRK OCAĞI BAŞKANI AV. KEMAL YAVUZ’UN MEKTUBU

Sayın Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı,

Sayın Meclis Üyeleri;

23 Ağustos 2019 gününü, Kahramanmaraş ile Komünist Çin’in Yiwu şehri arasında B.Ş.B. nezdinde imzalanan “Kardeşlik Protokolü”  sadece şehrimiz halkı tarafından değil, bütün bir milletimiz tarafından şaşkınlıkla karşılanmıştır. Gerek yerel ve ulusal basına, gerekse sosyal medyaya yansıyan tepkilerden bu şaşkınlık açıkça anlaşılmaktadır.

Çünkü Komünist Çin’in, işgal ettiği 1949 yılından beri bütün bir Müslüman Doğu Türkistan Halkına uyguladığı kıyım, işkence ve maddî-manevî asimilasyon politikası dünyanın malûmudur. Özellikle de son yıllarda, ihdas ettiği “Nazi türü” sözde “eğitim kampları”ndaki üç buçuk-dört milyonluk halka uyguladığı akıl almaz işkence ve zulümleri, bir şekilde oralara ulaşan vicdan sahibi uluslar-arası gazeteci ve gözlemciler ağlayarak anlatmaktadırlar.

Ailelere yönelik sinsice plânlanmış zulümler ise, her Müslüman Türk’ün yüreğini sızlatmaktadır. Bütün bir dünya medyasına yansıyan resimlerden birisinde biliyorsunuz, erkekleri kamplara gönderilmiş Uygur ailelerin evlerine, sözde “kardeş aile projesi gereği” yerleştirilen genç Çinli erkekler, genç ve mazlum Uygur hanımlarıyla ayni battaniyenin altında sırıtarak görüntü vermektedirler. Böyle bir “kardeşlik projesi”ni dünyaya yutturmaya çalışan Komünist Çin, şimdi de Müslüman Anadolu kentlerinde, gözüne kestirdiği stratejik önemdeki şehirlere ayni “kardeşlik” kavramını kullanarak el atmış durumda; ve ülkemizin ekonomik dar-boğazını fırsat bilerek güya ticarî işbirliklerini geliştirme bahanesiyle “kardeş şehirler” ilân etme şampiyonluğuna soyunmakta.

Sayın Başkan, Sayın Meclis Üyeleri;

Böylesi tuzaklara hangi Müslüman Anadolu şehri düşüyorsa vahim bir hata işliyordur. Ama 12 Şubatları idrak etmiş, daha Millî Mücadele başlamadan 1920’de Ali Sezaî Efendilerin, Arslan Beylerin liderliğinde bağrından çıkardığı Kuvayı Milliye hareketiyle boğazına geçirilmek istenen esaret zincirini kırmış, namusunu küffarın eline teslim etmemiş, o sayede tek “madalyalı şehir” uvanını kazanmış KAHRAMANMARAŞ böylesi bir vahim hataya kurban olmaz, olamaz. Evet, işte bu saydığımız özellikleriyleKahramanmaraş stratejik öneme sahip bir şehirdir. Şöyle ki, Doğu Türkistan istiklâl ve bağımsızlık mücadelesinde, Kahraman şehrimizi örnek almaktadır. Çünkü şehrimiz; bütün imkânsızlıklara rağmen kendini kurtaran tarihî, millî ve dinî duyarlıkları en yüksek olan şehirlerimizden birsidir. Komünist Çin, Böylesi şehirlerin duyarlıklarını örseledikten sonra, gerisi kolay gelir diye düşünmektedir.

Sayın Başkan, Sayın Meclis Üyeleri;

Maraş’ın bu hatayı işlemesinin diğerlerinden farklı olarak ikinci bir vahim sebebi daha var: Urumçi Katliamı malûm, Dünyanın gözleri önünde işlenmiş 5 Temmuz 2009 Urumçi katliamı, bizim “kardeş şehir” olmaya yeltendiğimiz işte bu Yiwu şehrindeki olaylarla başlamıştı. 26 Haziran 2009 tarihinde ilk kıvılcım, Yiwu şehrindeki fabrikalarda çalışan Uygur asıllı Müslüman ucuz işçi kızlara, Çinli erkeklerce yapılan cinsel tacizlerle patlak vermişti. Ne var ki bu katliam, taciz olaylarına dayanamayıp protesto için sokağa dökülen 180.000 Urumçi halkının hunharca katledilmesiyle sonuçlandı. İşte Maraş’ın Yiwu şehriyle kardeş olamayacağının katmerli diğer sebebi, budur. Bunları bilen  Maraşlıların hatırına şöyle bir teklif gelmekte: Çin’in aklında hile yoksa eğer, Maraş ile dini ve soyu bizden olmayan Yiwu şehrini değil de Müslüman Türk Urumçi’yi kardeş şehir ilân edelim; hem daha çok yakışır, hem de 2009 olaylarından dolayı zımnen özür dilenmiş olur; var mı bu teklifi yapacak olan Belediyemiz yetkilileri?.. (Malûm, Kur’an’ın Hucurat Suresi/10’da ve keza Peygamber hadislerinde, “Ancak Mü’minler birbirlerine kardeştir” diye buyrulur.)

Ya da, bir başka projeyle, İsrail’in bir şehriyle Maraş kardeşliği gündeme gelse ne yaparız?!..

Büyükşehir Belediyesi olarak yaptığınız açıklamada alınan karar savunulmuş ve bunun henüz bir “ön mutabakat” zaptından ibaret olduğu,  “kardeş şehir” icraatının ancak “Meclis kararı” ve “Bakanlık izni” ile yürürlüğe gireceği bildirilmiştir.

Bize ve inanıyoruz ki bütün Kahramanmaraş halkına göre, bu işin önü de arkası da tehlikelidir. Siyasette bazı yanlış angajmanlarla önemli hatalar yapılır ve hep yapılmaktadır.  Asıl mesele ve erdemli olan, hatalarda ısrar etmemek ve vaktiyken halkın sağduyusuna itibar etmek... Aksi ise, kamu vicdanında mahkûm olmak ve tarihe hiç de kak etmediğimiz sıfatlarla geçmektir.

Bütün bunları tarihî sorumluluğunuz gereği olarak dikkate almanız ve Komünist Çin’in Yiwu şehriyle kardeşlik ilânını Meclis gündemine almak şöyle dursun; ön mutabakat zaptını dahi yürürlükten kaldırmanız, iptal etmeniz dileğiyle;

Şehrimizde, duyarlı aydın kesimini en iyi şekilde temsil idealiyle hizmet veren Türk Ocakları Camiası olarak, hayırlı hizmetlerinizde başarılar diler, saygılarımızı arz ederiz. 03. 09. 2019. Kaynak.: marasgündem.com