Hal böyle olunca seracılık ön plana çıkıyor.Geçtiğimiz aylarda Antalya’da yaşanan hava olayları burada bulunan seracıların başka yerler aramasına sebep olurken, Akdenizli seracılar Kahramanmaraş’a rağbet ediyor. Konu ile ilgili görüşlerini aldığımız çiftçi Ahmet Hurşitoğlu: “Bizler zaten sera işiyle uğraşmaktaydık. Son zamanlarda gerek Antalya da yaşanan olaylar gerekse hükumetimizin verdiği teşvikler neticesinde seracılık güzide şehrimiz Kahramanmaraş’ta bir hayli artış gösterdi.Şu anda iki ayrı sera kurduk ve ilerleyen dönemde bu sayıyı artırmayı hedefliyoruz.”ifadelerini kullandı.

Kahramanmaraş’ta seracılığı ve devlet desteklerini okuyucularımız için araştırdık.Seracılığa DOĞAKA ve TKDK’nın yanında Ziraat Bankası’da çeşitli destekler veriyor.

SERACILIK YENİ KREDİ PAKETİ AÇIKLANDI

Seracılık kredi paketi uygulanmaya başlandı. Paket, 2 yıla kadar ödemesiz, 7 yıl vadeli olacak.

Ziraat Bankası, seralarda yapılan tarımsal üretimin artırılması, yeni seraların kurulması, atıl durumdaki seraların ekonomiye kazandırılması ve mevcut seraların modernizasyonunu kapsayan yeni bir kredi paketini Antalya’da açıkladı.

Bankadan yapılan açıklamada; seracılığın geliştirilmesi ve belirli bölgelerde yoğunlaşan seracılık faaliyetlerinin, jeotermal su kaynaklarının bulunduğu bölgeler başta olmak üzere, ülkemizin uygun diğer bölgelerine de yaygınlaştırılması suretiyle, örtüaltı tarımında kapasite kullanımının, tarımsal üretimin ve verimliliğin arttırılması ve böylece mevsimsel değişikliklerin üretim miktarı, maliyetler ve fiyatlar üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılmasına katkı yapmak amacıyla yeni bir kredi paketi oluşturulduğu,Kredi paketi ile yeni seraların kurulması, atıl durumdaki seraların ekonomiye kazandırılması ve mevcut seraların tadilat, onarımı ve modernizasyonu amacıyla yapılacak yatırım harcamaları ve güncellenmiş ürün bütçeleri ile faal olan seraların işletme giderlerinin daha güçlü ve uygun koşullarla finansmanının sağlanmasının hedeflendiği,

Özellikle işletme giderlerinin daha büyük bir kısmını kredilendirerek, üreticilere piyasadan borçlanmak yerine Ziraat Bankası’nca sunulan uygun faizli kredilerden daha fazla yararlanabilme imkanının sağlanacağı belirtildi.

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın tarafından açıklanan yeni kredi paketinin detayları şu şekilde:

"I-) Yeni sera yapımlarında, yatırım harcamalarının azami %75’ine kadar kredi kullandırılabilecektir. Yatırım kredilerine, yatırımın geri dönüş süresine uygun olarak 7 yıla kadar vadelendirilebilecek, geri ödeme dönemleri ve taksit miktarları da gelir miktarına ve gelir elde etme dönemlerine göre belirlenecektir. Yeni yapılacak yatırımlarda yatırımın büyüklüğüne ve işletmeye geçiş süresine bağlı olarak 2 yıla kadar anapara ödemesiz dönem verilebilecektir.

Bu çerçevede, güncellenmiş ürün bütçeleri ile bir yandan halihazırda serada üretim yapılan bölgelerde Ziraat Bankasınca verilen finansal destek arttırılırken, bir yandan da önümüzdeki dönemde ilgili Bakanlıklar tarafından projelendirilecek olan “Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Bölgeleri”nde yapılacak yatırımların finansmanına yoğunlaşılması hedeflenmektedir.

II-) Daha önce kurulmuş ancak, herhangi bir nedenle üretim yapılmayan atıl durumdaki seraların satın alınması ve bunların tadilatı ile modernizasyonu amacıyla da yeni sera kurulumunda olduğu gibi uzun vadeli krediler kullandırılarak, üretime başlanıp devam ettirilmesi için gerekli finansman sağlanacaktır. Böylece bir yandan yatırım için gerekli süreden tasarruf edilirken, bir yandan da atıl işletmeler ekonomiye kazandırılmış olacaktır.

III-) Mevcut seraların onarılması, teknolojik altyapılarının güçlendirilmesi ve modernizasyonlarına yönelik olarak da üreticilere orta ve uzun vadeli yatırım kredileri kullandırılacaktır. Böylece mevcut seralar daha modern bir yapıya kavuşturulacak ve verimlilikleri arttırılacaktır.

Bu kapsamda, başta Antalya olmak üzere farklı bölgelerde yaşanan doğal afetlerden etkilenen seralarla ilgili krediler, üreticilerin ödeme güçleri ve gelir elde etme dönemlerine uygun şekilde yeniden vadelendirilecek; ayrıca bu üreticiler ihtiyaç duymaları halinde, seralarını yeniden kurmaları ya da onarmaları amacıyla, ödeme güçleri dahilinde ilave kredi de kullanabileceklerdir

IV-) Yatırım yapılan bölgenin iklim koşullarına bağlı olmakla birlikte, sera yatırımları genel olarak Nisan-Ağustos döneminde yoğunlaşmaktadır. Ancak, yapılacak yatırımların önümüzdeki üretim sezonuna yetiştirilmesi amacıyla sera yatırımları ile ilgili taleplerin şimdiden alınmaya başlanması ve kredi süreçlerinin mümkün olan en kısa sürede tamamlanarak, verimli, karlı ve sürdürülebilir yatırımların finansmanına yönelik kredi limitlerinin, yatırım dönemi başlamadan hazır hale getirilmesi hedeflenmektedir.

V- ) İndirimli faiz oranları ile üretici desteklenmeye devam edilecek. Ziraat Bankası tarafından üreticiler kullandırılmakta olan tarım kredilerine ilişkin faizlerin bir kısmı, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından sübvanse edilmektedir. Konuya ilişkin olarak 2018 yılında yayınlanan ve 2020 yıl sonuna kadar geçerli olan Bakanlar Kurulu Kararı’nda kontrollü örtüaltı tarımı aşağıdaki şekilde desteklenmektedir.

Yatırımcılar, düşük faizli kredi uygulaması ile ilgili olarak Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenen teknik kriterlere uygun şekilde yapacakları sera yatırımları ve bu seralarda gerçekleştirecekleri üretime yönelik girdilerinin finansmanı amacıyla söz konusu düşük faizli kredilerden yararlanabilecekler.

Ziraat Bankası bu kapsamda, 1 yıla kadar vadeli kredilere yıllık %8; 1-4 yıl arası vadeli kredilere %10; 4 yıldan uzun vadeli kredilere ise %11 faiz oranı uygulamaktadır. Hazine ve Maliye Bakanlığının faiz desteği sonrasında üreticiler azami %8,25 faiz oranı ile uzun vadeli kredi kullanarak yatırım yapma imkanı bulabileceklerdir.

Ziraat Bankası tarafından 5 yıllık dönemde örtüaltı tarımı ile ilgili olarak toplam 4,1 milyar TL kredi kullandırılmıştır. Söz konusu kredilerin yaklaşık %38’lik kısmı yatırımların finansmanına yönelik orta ve uzun vadeli kredilerden oluşmaktadır.

Yeni kredi paketi bugünden itibaren uygulamaya alınmış, dileyen üreticiler ilgili Ziraat Bankası başvurularını yapabilirler

Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, başta Antalya olmak üzere, yaşanan meteorolojik olaylar nedeniyle tarımsal işletmeleri hasar gören tüm üreticilere bir kez daha geçmiş olsun dilekleri ile beraber yeni kredi paketinin ülkemize, tarım sektörüne ve üreticilere hayırlı ve bereketli olması temennilerini paylaştı.

Seracılık Nedir, Nasıl Yapılır?

Seracılık karlı bir iş fikri olmayı sürdürüyor. Tarımsal faaliyet konusunda hevesleriniz varsa ve bulunduğunuz bölge buna çok uygun değilse yada daha fazla verim almayı, farklı tarım ürünleri yetiştirmeyi planlıyorsanız seracılık tam aradığınız bir fikir olacak.

Dünyanın seracılık için en uygun alanları Akdeniz havzası olmasına rağmen Türkiye’de seracılık beklentileri karşılayamayacak kadar düşük performans göstermiştir. Türkiye’de seracılık için çok ciddi çalışmalar bulunuyor, bu da önümüzdeki yıllarda Türkiye’de seracılığın daha da gelişmesini sağlayacak.

Seracılık Türkiye’nin her bölgesinde ciddi kar marjları alabileceğiniz bir faaliyet olarak dikkat çekiyor. Eğer seracılık ile ilgileniyorsanız ve özellikle araziniz varsa, mutlaka ama mutlaka bu iş ile ilgilenmenizi öneriyoruz. Kısa vadede de uzun vadede de seracılık karlı bir iş sektörüdür. Bu rehberde seracılık ile ilgili aradığınız tüm bilgilere yer vermeye çalışacağız.

SERACILIK NEDİR?

Seralar genel olarak bitkisel üretimin yıl boyunca yapılabilmesi için oluşturulan yapay alanlara verilen addır. Seralar ile ilgili katma değer yaratmak ise seracılık adını alır. Seracılıkta genel prensip, yetiştiriciliği yapılması planlanan ürün için gerekli ışık, sıcaklık, nem ve hava bileşenlerinin yapay olarak oluşturulmasından geçer. Bu bileşenlerin doğru seviyelerde tutulması sayesinde;

Bölgede ekonomik yeterlilik artırılır,

Bir yılda birden fazla üretim alınır,

Pazara yetiştirme sorunu ortadan kalkar, her dönem mahsul alınabilir,

Bitkinin kalitesi ve verimi artar,

Mevsimsel işgücü nedeniyle kayıplar ortadan kalkar, 365 gün istihdam sağlanır.

Türkiye’de seracılık iki farklı dalda gelişme göstermiştir. Bu dallar Alçak ve Yüksek Seralar olarak adlandırılır.

Alçak seralar genellikle basit bir şekilde yapılan küçük seralardır. Alçak seraları yapabilmek için ciddi bir bilgi gereksinimine ihtiyaç duyulmaz. Ancak bu tür seralarda birçok dezavantaj bulunur:

İşçilik çok fazladır,

Gerekli sera içi bileşenleri uygulamak çok zordur,

Risk fazladır,

Ürün kayıpları sıklıkla yaşanır,

Doğal afetlere dayanıksızdır.

Yüksek seralar ise genellikle büyük girişimciler tarafından kurulmaktadır. Yüksek seraları kurabilmek için ekstra bilgi ve teknolojiye ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca yüksek seralar için ciddi bir yatırım yapılması gerekiyor. Yüksek seralar Türkiye’de genellikle ciddi gıda şirketleri tarafından kurulmaktadır.

SERA YERİ SEÇİMİ NASIL YAPILMALI?

Seracılık yapmak istiyorsanız eğer mutlaka sera yeri seçimine çok dikkat etmek gerekiyor. Seralar için yer seçimi yaparken dikkat etmeniz gereken noktalar:

IŞIK: Sera tarımı için ışık çok önemlidir. Sera tarımı yapmayı planlıyorsanız eğer güneş ışığını daha fazla almak için planlama yapmanız gerekiyor. Işığın fazla alınması, tarım için en önemli konulardan biridir. Bu nedenle sera alanı seçiminde güneş ışığı verimi göz önüne alınmalıdır.

SICAKLIK: Sera tarımında çevresel sıcaklık önemli faktörler arasında yer alır. Serada, yetiştirilmesi planlanan bitki için gerekli sıcaklığı belirledikten sonra, sera yeri seçimini bu sıcaklık faktörüne göre belirlemelisiniz. Örneğin yüksek sıcaklık isteyen bir bitki tarımı yapacaksanız eğer, çevresel sıcaklığın yüksek olduğu bir yer belirlemelisiniz.

HAVA HAREKETİ: Türkiye’de özellikle son dönemde rüzgar nedeniyle yıkılan birçok alçak seraların haberleri gelmektedir. Bu tür bir sorun yaşamamak için seranın kurulacağı alanın hava hareketinin incelenmesi gerekiyor. Rüzgarlı alanlarda sera kurmak her daim dezavantaja neden olacaktır.

TOPRAK: Seralarda sürekli tarımsal faaliyet yapılması nedeniyle verimi yüksek toprak alanlarının seçilmesi gerekiyor. Yer seçimi yaparken, önceden toprak analizi yapılması kesinlikle tavsiye edilir.

YÖN: Özellikle kış yetiştiriciliği yapılmayı planlayanlar, seranın yönünün güneye çevirmesi tavsiye edilir. Bu sayede ışıktan ve sıcaklıktan daha fazla faydalanılır.

SU: Seralarda su ihtiyacı çok fazladır. Bu nedenle sera kurulacak alanın su temini sorunu yaşamayacak bir alan olması gerekiyor.

Seracılık yapabilmek için yukarıda yer alan bütün konulara dikkat ederek bir sera alanı belirlemeniz gerekiyor. Daha sonra seranın Alçak mı yoksa Yüksek sera mı olacağına karar vermeniz gerekecek. Alçak ve Yüksek sera konusundaki ana seçim maddi güçtür. Eğer 400 bin lira civarında sermayeniz yoksa, alçak seralara yönelmeniz gerekecek. Ayrıca son dönemde yüksek seralarda maliyetler düşürülmüştür, bu nedenle 250 bin lira civarındaki yatırım sermayeleri için de alternatifleri değerlendirebilirsiniz.

Seracılık yapmaya başlamanın ikinci önemli konusu ise bitki seçimidir. Bitki seçimi yapmayı profesyonel olarak değerlendirmenizi tavsiye ediyoruz. Bu konuda bilgi sahibi değilseniz eğer doğru bitkiyi seçmeniz çok zor olacak. Bu nedenle bunun için tarımsal faaliyet gösteren şirketlere ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın il müdürlüğüne gitmenizi öneriyoruz. Bu konuda ek bilgiler ve bölgenin tarımsal avantajları bulunabilir. Bitkiye de karar verdikten sonra sera yapımına geçilebilir.

SERA NASIL KURULUR?

Sera kurulumu konusunda uzun bir “Nasıl Yapılır?” rehberi hazırlamıştık, ancak birçok girişimcinin malzemelerini kendi alıp; kurulum yapmaya çalıştığını ve bu konuda büyük sıkıntılar nedeniyle zarar ettiğini öğrendiğimiz için bu konudaki bilgileri yayınlamama kararı aldık. Sera nasıl kurulur konusunu bir yazıdan öğretmek bizce maalesef mümkün değildir. Ayrıca son dönemde, anahtar teslim sera kurulumu yapan onlarca firma ortaya çıktı. Bu firmalar malzemeleri toptan aldığı için genellikle sizin kurulumunuz ile benzer fiyatlar sunacaktır. Zira, bu tür malzemeleri siz alsanız kesinlikle daha pahalıya alacaksınız.

Anahtar teslim sera kurulumu sayesinde ayrıca birçok önemli avantaj elde edersiniz. Çünkü bu tür şirketler seracılık konusunda profesyonel bilgiye sahiptir. Bu bilgiler paradan çok daha değerlidir. Mutlaka bu şirketlerden bilgiler almanızı tavsiye ediyoruz.

SERALARDA SULAMA SİSTEMİ

DAMLA SULAMA

Özellikle domates, hıyar, saksı ve kesme çiçeklerin sulanması için en çok önerilen sulama sistemidir. Damla sulama sisteminin göze çarpan önemli avantajları:

* Bitkinin ihtiyacı olan besin maddelerinin sulama suyu ile birlikte verilebilmesi,

* Bitkilerin yeşil kısmının kuru kalması,

* Mantari hastalıkların az görülmesi,

* Toprak işleme ve ilaçlamanın sulamadan bağımsız yapılmasıdır.

Seralarda damla ve yağmurlama sulama sistemlerinin yanında, özellikle doymamış topraklarda, kapılar (mat) sulama yöntemi de kullanılmaktadır.

Bu yöntemin esasını, gözenekleri su ile dolu olmayan doymamış topraklarda, suyun toprak neminin yüksek olduğu noktadan düşük olduğu noktaya doğru hareketi oluşturmaktadır.

Kapılar sulama sisteminin kullanıldığı seralarda iki farklı yöntem kullanılmaktadır;

1. Yöntemde, saksılar, su ile doygun kum, keçe ve mat elyaf gibi su tutabilen materyaller üzerine konularak sulama yapılır.

2. Yöntemde, saksılar hiçbir materyal kullanmaksızın düzgün, su geçirmeyen tablalar içerisine yerleştirilerek sulama

yapılır.

Sera teknolojisindeki gelişmelere ve yetiştirilen ürünlerin çeşitliliğinin artmasına bağlı olarak, modern sulama sistemlerinin seralarda kullanımı yaygınlaşmış; iklimlendirme, sulama ve gübrelemenin otomasyon sistemleri ile yapılması işgücünden, zamandan ve sudan tasarruf sağlanmasına olanak tanımıştır.

Seralarda yetiştirilen ürünün cinsine göre yağmurlama ya da damla sulama sistemlerinin kullanımı tercih edilir.

YAĞMURLAMA SULAMA SİSTEMİ

Yağmurlama Sulama Sistemi, sera içerisinin serinletilmesi, bağıl nemin arzu edilen seviyede tutulması ve bitkinin dondan korunması amacıyla kullanılır. Seralarda yağmurlama sulama sistemi, üstten yağmurlama ve toprak yüzeyinde yağmurlama olmak üzere iki farklı şekilde planlanır.

Üstten Yağmurlama

Üstten yağmurlama sistemi, alçak boylu sebzelerin, yüzeyde ve tablalarda kesme çiçeklerin ve fidelerin sulanmasında kullanılır.

Bu sistemde lateraller ve yağmurlama başlıkları sulanacak alanın tamamına eş bir su dağılımı verecek biçimde tasarlanmakta olup, başlıklar hareketli ya da sabit olarak düzenlenir.

Hareketli üstten yağmurlama sisteminde lateral boru seranın uzun kenarına dik bir biçimde çatı elemanlarına bağlanır ve raylar üzerinde hareket ettirilir. Yağmurlama başlıları hareketli laterallerin alt kısmına yerleştirilir. Yağmurlama başlıklarının sayısı seranın genişliğine bağlı olarak değişiklik gösterir.

Uygulamada 50 cm uzunluğu aşmayan alçak sebzelerin, çiçeklenme dönemine kadar süs bitkilerinin, fide ve genç bitkilerin sulanması için bu sistem kullanılır.

Sabit üstten yağmurlama sisteminde yağmurlama başlıklarının üzerinde yer aldığı lateral borular çatı elemanlarına, bitki sıralarına paralel biçimde ve sera genişliğine bağlı olarak 2-6 m aralıklarla yerleştirilir.

Toprak Yüzeyinde Yağmurlama

Özellikle yaprak ve çiçekleri ıslanmaya ve yüksek oransal neme karşı hassas olan ve zarar gören bitkilerin sulanmasında tercih edilir. Bu durumda su dağıtım sistemi ve yağmurlama başlıkları toprak yüzeyinden belirli yüksekliklere ya da toprak yüzeyine yerleştirilebilir.

Bu yöntemde vejetatif aksamı yoğun olmayan bitkiler sulanırken, lateral boru yastık ortasından geçirilir ve tam dairesel su püskürten yağmurlama başlıkları kullanılır.

Vejetatif aksamı yoğun olan bitkiler sulanırken, açılı su püskürten yağmurlama başlıklarının kullanılması ve bu başlıkların yastık ya da yetiştirme tablasının iki uzun kenarına yerleştirilen lateral borular üzerine üçgen şeklinde dizilerek sıralanması tercih edilir. Böylece yarım daire biçiminde sulama yapan yağmurlama başlıkları sayesinde tüm alanın ıslatılması sağlanır.

TİCARET İÇİN ZEMİN YOKLANIYOR

Güney Kore, Japonya ve Çin’de zemin yoklayan bu firmalar, ilk adımda fuarlarda stant açıp ürünlerini tanıtıyorlar. Muhataplarıyla hemen her platformda bir araya gelip ikili görüşmeler yürüten işadamları ülkeler arası ticari anlaşmalar kapsamında işbirliğine gidiyor. Tanıtımına odaklanılan firmaların Türkiye’nin gıda ihracatında öne çıkan ürünleri ile müşterileri ise farklılık gösteriyor.

HANGİ ÜLKE NE TALEP EDİYOR?

-2018’de 1 miyar 564 milyon dolarlık meyve-sebze mamulleri ihracatına imza atıldı. 2019’un ilk üç ayında ise 509 milyon 400 bin dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Ocak-Şubat-Mart döneminde ihracattan en büyük payı yüzde 43’le narenciye (portakal, mandalina ve limon) ürünleri aldı. Narenciye ihracatında yüzde 37 ile Rusya başı çekti. Bu ülkeyi Irak ve Ukrayna takip etti.

KİRAZA ÇİN İLGİSİ

-Şu anda kiraz ihracatına büyük önem veriliyor. Geçen sene 52 ülkeye satılan, Avrupalıların damağını tatlandırarak ülkemize 162 milyon dolar kazandıran ürünün Çin’de de tüketilmesi için önemli girişimlerde bulunuluyor.

DOMATESİN BÜYÜK MÜŞTERİSİ RUSYA

-Domatese de rağbet yoğun. İlk üç ayda ihracatı yüzde 350 ila 400 artan sebze çeşidinin en büyük müşterisi 40 milyon dolarla Rusya. Bu ülkenin ardından 13 milyon 500 bin dolarla Romanya, 7 milyon 300 bin dolarla Bulgaristan geliyor. Ürünün Asya ve Avrupa ülkelerine de satışını artırmak için gerekli adımlar atılıyor.

AVRUPALILAR KURU MEYVEYİ SEVDİ

-Geçtiğimiz yıl kuru meyve ve mamulleri ihracatı 1 milyar 388 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Bu yılın ilk çeyreğinde de İstanbul Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KUMİB) tarafından 43 milyon dolarlık ihracat açıklanması moralleri artırdı. Kuru kayısı, kuru incir ve kuru üzüm adeta yok satıyor. 200-300 ülkenin markajında olan bu ürünler, Avrupalı gıda şirketlerinin radarında.

100 Ülkeye Fındık

-Türkiye’den geçen sene 1 milyon 636 bin dolarlık fındık ihracatı yapıldı. 2019’un ilk üç ayında ise 435 milyon 385 bin dolarlık ihracat yapıldı. Bu dönemde 100 ülkeye ürün gönderildi. En çok ihracat yapılan ülkeler İtalya, Almanya ve Fransa olarak sıralandı. Çin’e satışlarını artırarak ön planda yer alan fındık ihracatçıları, dümeni Brezilya ve Meksika’ya kırdı.

HUBUBAT VE BAKLİYATTAN 504 MİLYON DOLAR

-2018’de 6 milyar 688 milyon doları aşan hububat, bakliyat, yağlı tohum ihracatında da artış gözleniyor. İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği üyeleri, ilk üç ayda 504 milyon dolarlık gelir elde etti. Hububat tarafında amaç Avrupa ile Asya ülkelerine daha çok ürün satmak. Bakliyatta da oyun planı belirlendi. Üreticiler ve ihracatçılar mercimek ile nohudu dünyanın tamamına satmak için kolları sıvadı.

Haber: Gökhan DÖKÜCÜ