Projenin ismindeki 46 ibaresi, Dünya’nın her yerindeki Kahramanmaraşlıların dikkatini çekti. Böylece belki de uluslararası bir Kahramanmaraşlılar ağı oluşturmuş olduk. Kuzey Avrupa’sından, Asya’ya kadar Dünya’nın her bir köşesine gerçek anlamda ulaşan bir proje ortaya koyduk. Bunu holdingler kurarak, franchise şirketler kurarak yapmadık sadece bir internet dizisiyle başardık. Biz bunu başarı olarak görüyoruz ama bazı hassas izleyiciler dizimizi şehrimizi kötülemekle suçluyorlar. Bu aşırı hassasiyeti haklı bulmasak da anlıyoruz, bu sebeple dördüncü bölümden itibaren küfürü ve argoyu azalttık.

Plaka 46, şehrimizi tanıtan bir proje

Kahramanmaraş’ta maalesef yeterince kültürel ve sanatsal girişim yok. Biz biraz da bu boşluktan duyduğumuz rahatsızlık dolayısıyla projemizi hayata geçirdik. Öte yandan şehrimizin tanıtımı için de etkili bir yöntem bu. Şehrimizi kötü tanıttığımızı iddia edenler olsa da asla biz böyle bir şeye mahal vermek, alet olmak istemeyiz. Dizimiz içerisinde bulunan alkol tüketimi, küfürlü diyaloglar gibi detaylar senaryonun doğasında var. Ama şunu unutmamak gerekir dizimizde yer alan her şey hayal ürününden ibaret. Bir belgesel çekseydik ve şehrimizi kötü tanıtsaydık bu eleştirileri yerinde bulabilirdik. Dünya’nın dört bir yanındaki izleyicilerimiz arasında Kahramanmaraş’ı ilk kez ekranda gördüğünü ve ilk fırsatta şehrimizi ziyaret edeceğini bizlere sosyal medyadan yazanlar oldu. Dolayısıyla biz şehrimize değer kattığımızı düşünüyoruz ve projemizin arkasındayız.

İnadına şehrimizdeki basiretsizliği kıracağız

Dizimizi Kahramanmaraş’ta hayata geçirmemiz yığınla sorun getirdi. Sağlam bir potansiyel ekip ve ekipman bulmak konusunda zaten pek ümitli değildik ama hemşehrilerimizin birçok konuda yardımcı olacağını düşlemiştik. Bir elin parmaklarını geçmeyecek sponsorlarımız dışında hiç destek göremedik. En çok umut bağladığımız firmalar tarafından genellikle reddedildik, hatta birçok büyük firmayla ödeme alma aşamasına kadar gelmişken anlamsız ve açıklamasız bir şekilde yollarımız ayrıldı. Sponsor logosunu yayınladığımız halde ödeme alamadığımız oldu. Bu şehirde durum buyken yanıbaşımızdaki bir başka büyükşehir olan Gaziantep’teki hatrı sayılır iki farklı firmadan bizlere telefon geldi. “Plaka 46’da finali yayınlayın gelin Gaziantep’te bir dizi çekin” davetleri aldık. Bu davet bizi hem sevindirdi hem de üzdü. Biz bundan daha sıcak davetleri şehrimizdeki iş adamlarından ve bürokratlardan bekliyorduk. Sonuç olarak pişman mıyız, zaman zaman evet yılgınlık gösterdik ama inadına bu şehirdeki basiretsizliği kıracağız, belki bu projede belki sonraki projelerimizde şehrin kabuğunu kıracağız.

Dizi çok maliyetli bir iş, sponsorlara ihtiyacımız var

Yönetim ekibimizde çok sayıda kısa film çeken arkadaşlarımız var, kısa film ve yüksek bütçeli ulusal dizilerde, televizyon kanallarında uzun yıllar görev yaptık. Dizi işinin bize pahalıya patlayacağını biliyorduk, bunu göze almıştık ama şehrimiz bu gibi kültür sanat işlerinde fazlaca bakir olduğu için düşündüğümüzden çok daha fazla yorulduk. Projemizin dört ortağı var, Alihan Emir, Safa Gayret, İbrahim Erşan ve Ömer Sağlam, dördümüz de varımızı yoğumuzu bu projeye sermaye yaptığımız halde hala ihtiyaç duyduğumuz tüm ekipmanları satın alabilmiş değiliz, ufukta da ışık göremediğimiz için eksik ekipmanları kiralayarak yola çıkma kararı aldık. Şu anda ciddi miktarda borca girmiş durumdayız. Dolayısıyla sponsorlara ihtiyacımız var. Projeye 500 TL destekte bulunanların bile dijital medya işlerine yardımcı oluyoruz. Onlar için reklam ve ürün tanıtım videoları yapıyoruz. Destek olma çıtamızı her geçen gün düşürmek durumunda kaldık. Kısaca tüm hemşehrilerimizden, iş insanlarından ve siz değerli basın mensuplarında maddi ve manevi desteklere talibiz.

Sponsorlara gerçekten katkımız oluyor

Kahramanmaraş’taki iş adamları hala dijital reklamcılık konusunda küçük esnaf gibi düşünüyor, “Benim zaten düzenli alışveriş yapan bir çevrem var daha geniş kitlelere ulaşmak gibi bir derdim yok, hem dizide adım göründü diye satışlarım mı artacak” gibi sızlanmaları gerçekten hatrı sayılır büyük firmaların yönetim kurulu başkanlarından duyuyoruz. Halbuki dizide tanıtımını yaptığımız bir firmadan geçenlerde şöyle bir telefon almışlığımız dahi var. “Arkadaşlar lütfen bundan sonra firmamın tanıtımını yapmayın.” Firma yöneticisine neden tanıtımınızı yapmayalım dediğimizde “Hizmet edebileceğimizden çok müşteri gelmeye başladı, bize bu kadar yeter, yeni bir şube açarsak tekrar tanıtımımızı yapmanızı isteriz, teşekkür ederiz” dediler. Bu örnek bile tek başına dijital reklamcılığın etkisini kanıtlamaya yeter.

Yaşadığımız aksilikler maalesef maddiyatla sınırlı değil

Birinci bölümü yayınlayacağımız takvime bir hafta kala tüm ekip olarak izleyip onaylamıştık. İkinci bölümün çekimlerine başlamıştık. Bir gün sette çekim yaparken kurgucumuz bizi aradı ve kurgu yaptığı bilgisayara ve tamamlanmış montajları yedeklediğimiz harici harddisklere fidye virüsü bulaştığını söyledi. Bu, tüm kayıtlarımızın ve montajı tamamlanmış olan birinci bölümümüzün çöpe gittiği anlamına geliyor. Yayın tarihine iki gün kala bu kötü haberi aldık. Diğer bilgisayarlara yedeklediğimiz görüntüler üzerinden yeniden kurguya girdik, iki gün boyunca uyumadık ve söz verdiğimiz tarihe birinci bölümü yetiştirdik.

Belki de başımıza gelen aksiliklerin en büyüğü ise uluslararası büyük bir firma ile sponsorluk anlaşması yapmak üzereyken yayın yaptığımız kanalımızın kapanması. YouTube’da bizi kopyalayıp korsan yayın yapan kanallara sistem üzerinden telif ihtarında bulunarak kopya yayınları durduruyorduk. Yetkili personelimiz bir anlık dikkatsizlikle bizi kopyalamayan bir kanala da ihtarda bulunmuş. YouTube, bu gibi hataları, evrakta sahtecilik olarak algılayıp ikinci kez tekrarlandığında kanalı kapatarak cezalandırıyor. Evet personelimiz aynı hatayı ikinci kez yaptı ve kanalımız kapandı. Sponsorluk anlaşması da masada kaldı.

İrili ufaklı onlarca aksilik daha yaşadık. Ama her şeye rağmen bu projeyi en iyi şekilde tamamlayacağız inşallah. Bize ev sahipliği yapan çekimlerimizi gerçekleştirdiğimiz mahallelerin muhtarlarına ve halkına ne kadar teşekkür etsek az.

Kahramanmaraş Valiliğine, Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne, Kahramanmaraş İl Emniyet Müdürlüğüne, Kahramanmaraş İl Jandarma Komutanlığına, Siz değerli basın mensuplarıyla buluşmamıza vesile olan Yaşar Pastanesi Ailesine ve en önemlisi siz değerli basın mensuplarına teşekkür ederiz.