550 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirilen fabrika, yılda 300 milyon dolarlık kâğıt ithalatını önleyecek.

Tesisin yılda 200 milyon dolarlık da kâğıt ihraç edeceği bildirildi. Söke Organize Sanayi Bölgesi’nde 330 dönüm araziye kurulan fabrikada yılda 730 bin ton kâğıt üretilecek.

Fabrika bu haliyle ilk aşamada bin kişiye istihdam sağlayacak. Kipaş’ın bu yatırımına Aydın’daki jeotermal enerji ve gazbeton yatırımı eklendiğinde toplam yatırım değeri 1.5 milyar doları bulacak. Holding bünyesinde 10 bin kişiyi istihdam eden Kipaş’ın Kahramanmaraş’ta 2014 yılında faaliyete geçen bir kâğıt fabrikası daha bulunuyor.

KENDİ ELEKTRİĞİNİ ÜRETECEK

Çevreye duyarlı tesiste su arıtma sistemleri için 28 milyon dolar, baca gazını filtrelemek için de 15 milyon dolarlık harcama yapıldı. Çevreye zarar vermemeyi amaçladıklarını belirten fabrika yöneticileri, “İnsan ve çevre sağlığı bizim için öncelikli konu. Yüksek teknolojili fabrika olduğu için çevre kirliliğine neden olmayacak” diyor. Fabrika kâğıt üretirken bir yandan da 55 megavat gücünde enerji üreterek kendi ihtiyacını karşılayacak. Ayrıca bakteri ile arıtma sistemiyle de 6 megavat gücünde elektrik üretecek. Kullandığı teknolojik özelliğiyle Avrupa’nın da en ileri teknik kapasitesine sahip olacak olan fabrika, yakında ikinci ana makinenin de gelmesiyle yatırım değerini 700 milyon dolara çıkaracak.

NİŞASTA YATIRIM YOLDA

Fabrikanın Genel Koordinatörü, emekli vali Ahmet Çınar, Aydınlık’a yaptığı açıklamada, “Fabrikamız beyaz kâğıt dâhil her türlü kâğıdı üretecek. Günlük 2 bin ton, yıllık 700 bin tonun üzerinde üretim yapacağız. Bunu şu anki tek makine üretecek. İkinci makine satın alınmasıyla orada daha ince kâğıt üreteceğiz. Bu makinenin montajı ile toplam günlük üretim 3-4 bin ton arasında olacak. Türkiye yıllık 300 milyon dolarlık kâğıt ithal ediyor. Fabrikamız bu 300 milyon dolarlık ithalatın tamamını üretecek ve 200 milyon dolarlık da kâğıt ihraç edeceğiz. Fabrikada hammadde olarak kullanılacak olan nişasta için de ayrı bir yatırımımız olacak” dedi.

AĞAÇ KULLANILMAYACAK

Çevreye duyarlı olduklarını da belirten Çınar, “Bu yatırım için bir dal ağaç bile kullanmayacağız. Eğer ağaç kullanıyor olsaydık Bolu orman alanlarının 1/3 alanını burada tüketirdik. Biz burada atık kâğıtları hammadde olarak kullanarak çevreye hizmet ediyoruz. Yıllık 840 bin ton atık kâğıt ihtiyacımız var. Türkiye’deki atık kâğıt bize yetmiyor. Biz ihtiyacımız olan kâğıdın yüzde 60 ile 70’ini yurt dışından ithal ediyoruz. Türkiye’de belli noktalarda kâğıt toplama tesisleri var. Bunlar da belediyelere ait. Türkiye’de çöpe giden kâğıdın yüzde 40’ı toplanmıyor. Bu yatırım atık kâğıdın değerini artırdığı gibi bilinç de yaratacağı kanısındayım” dedi.

STRATEJİK YATIRIM

Ahmet Çınar, fabrikanın stratejik bir yatırım olduğunu, yatırımın yüzde 25’ini kendi kaynaklarıyla, yüzde 75’ini ise yurt dışı kredi ile yaptıklarını belirterek şu bilgileri verdi: “İthalatı önleme açısından stratejik bir yatırım. Türkiye kullandığı ürünün yüzde ellisini ithal ediyorsa, yapılan yatırımlar stratejik yatırımlar grubuna giriyor. Bu anlamda değer yaratacak. Teknoloji bakımında da dünyada zirve bir yatırım. Her türlü kâğıt üretecek teknik imkânlara sahibiz. Tesisimizin yapımına 3 yıl önce başladık. Muhtemelen haziran ayı başında hizmete sokacağız. Üç aydır buradayım. Bölgede herkesten olumlu tepki görüyorum. Herkes heyecanla üretime geçmemizi bekliyor. Çevre yasalarına da uyacağız. Teknoloji yeni olduğu için ideal seviyede uyum var. Herkesin içi rahat etsin. Kullandığımız hammadde tehlikeli atık değil. Her zaman elimizin altında olan şeyler. Tehlikeli atık olmadığı için tehlikeli bir durum da yok. Bir ton kâğıt için bin 200 kilo atık kâğıda ihtiyaç var. Yani tamamı dönüşmüş oluyor. Artan kısım ile de enerji üretiliyor.”