Yıllardır kentin depremselliği yönünde çalışmalar yaparak deprem gerçeğini bilimsel çalışmalarla ortaya koyan Doç. Dr. Alican kop bir birinden ilginç bilgiler verdi. Son günlerde kendini yeni nesil deprem tahmincisi olarak tanıtan Hollandalı Frank Hoogerbeets’e de göndermede bulunan Kop, depremi önceden tahmin etmenin hiçbir bilimsel kanıtı olmadığını dile getirdi.

Türkiye’nin depremsellik açısından en tehlikeli bölgesinin Adıyaman Gölbaşı ile Türkoğlu segmenti arası olduğunu belirten Kahramanmaraş Deprem Araştırma ve Risk Yönetimi Merkezi Müdürü Doç. Dr. Alican Kop, Doğu Anadolu Fay Hattının ilimizi ilgilendiren bölümünde ciddi enerji birikimi olurken, diğer taraftan da şehir içerisindeki fayları incelediklerini ifade etti.

Türkiye’de paleosismoloji çalışması yapan sayılı kişilerden olan Kop, yaptığı bu çalışmalarla şehir içinden geçen fayların yaşları ve geçmiş yıllarda ürettikleri deprem şiddetiyle ilgili bilgi sahibi olabildiklerini belirtti.

KENTİN İÇENDEN GEÇEN FAYLAR ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

İşte Doç. Dr. Alican Kop’un Kahramanmaraş depremiyle ilgili yaptığı bilimsel çalışmalar; “Kahramanmaraş’ı direk yakından ilgilendiren Doğu Anadolu fayı Gölbaşı- Türkoğlu segmenti ve Kahramanmaraş’ın içinden geçen Kahramanmaraş fay zonu üzerinde çalıştık. Orada hendekler açtık. Orada fayları gördük. Onlardan örnek aldık. Bu faylar en son ne zaman deprem üretmiş, kaç yıl arayla deprem üretmiş, bunları belirleyebileceğiz. Bu konuda da, KSÜ ciddi destek veriyor. Bütçemiz yeterli değildi, KSÜ bütçemizi arttırdı. Biz yaş örneklerini alacağız ve en son ne zaman deprem olmuş? Kaç yıl arayla olmuş? Tekrarlanma periyodu nedir bunları bulacağız. Şu anda örnekler değerlendirme aşamasında.

E-DEVLETTEN GİRİN FAYLARIN GEÇİŞ NOKTALARINI GÖRÜN

Zaten DAF Gölbaşı- Türkoğlu segmenti de diri fay. Bunlar kesinlikle yakın bir geçmişte 7 ve civarı deprem üretmişler. Çünkü kırık oluşturmuşlar. Yüzeye kırığı oluşturmak için 6,5 ve üzeri deprem olması gerekiyor. Biz açtığımız hendeklerde bunu net olarak gördük. Diri fay. E- Devlete girip nerden fay geçiyor herkes bakabilir?  Maalesef buna rağmen fayların üzerine binalar yapılıyor. Ve yüksek katlı binalar yapılıyor. Bu çok büyük bir risk. Kahramanmaraş için büyük bir risk? Hendeklerden aldığımız numuneler 3-4 ay içerisinde gelecek. İmara açılan bölgeler varsa bunu kapattırmak gerekir. Daha önceki çalışmamızda bu kapanmıştı. Gayberli bunun örneği. Ama bundan sonra çalışmalarda belediyelere söyleyeceğiz. Tabi belediyelerin bunu ciddiye alması gerekiyor. Onu kapatması gerekiyor. Ekstra detaylı çalışmak gerekiyor. Biz belli alanlarda hendek açtık. İmara açılan bir yerin kapanması için bizim açtığımız hendeklerin detaylı ve sık açmak gerekiyor. Yerini net belirlemek gerekiyor. Biz oralara bina yapılmasın demiyoruz. Ama fayın üzerinde olmasın binalar. Yani faya bir tampon konuluyor, onun kenarında olsun. Ve bina ona göre yapılsın. 12 katlı bina değil 2 katlı sağlam bir bina yapılsın. O yapılabilir. Bunu halkında bilmesi gerekiyor. Halk binayı alıyor ama altından fay geçtiğini bilmiyor.  Şu anda Kahramanmaraş’ta açılan temellerde fayı görüyoruz. Ona bina yapılıyor. Adam oraya bina yapıyor.

 DEPREMİ ÖNCEDEN TAHMİN ETMEK MÜMKÜN MÜ?

Böyle şeylerin doğru olduğunu düşünmüyoruz. Böyle bir şeyin gerçekten kanıtlanabilir tarafı yok. En basiti şöyle düşünebiliriz, evrendeki herhangi bir şeyin çeki gücü deprem yaratabiliyorsa ki depremleri düşünün 7 büyüklüğündeki depremde yeryüzü sarsılıyor ve bir sürü bina yıkılıyor. Bu kadar büyük bir çekim gücü olduğu zaman dünya da hiçbir varlığın duramaması gerekiyor. Saçma bir şey olmaz. Deprem tahmini için mutlaka bilimsel veri lazım. Deprem olmadan önce yer kabuğunda değişimler oluyor. Bunu çok uzun süreler boyunca takip etmek gerekiliyor. Yani 5-10 değil. 10-40-50 yıl takip ediliyor.

JAPONLAR BİLE ÖNCEDEN TAHMİN EDEMİYOR

Japonya 1960’ların başından bu yana sürekli yerin kabuğunu izliyor.  Topraktaki radon değişimini izliyor. Su kimyasını izliyor. Onun dışında deprem sayısına bakıyor. Yer değişimlerine bakıyor. Bunları ölçtüğünüz zaman ve bu parametrelerin hepsinin birden bir değişiklik varsa bu depremin habercisi olabilir. Onun dışında söylenen hiçbir şey deprem tahmini değildir. Falcılık. Atıyorsunuz denk geliyordur. Bide şu var, dünya da 7-8 büyüklüğünde bir deprem her 5 yılda iki kere filan olabilir. Yani önemli olan bu depremleri tutturmaktır. 3 ten küçük bir deprem dünya da 300 binden fazla olabiliyor. Şu anda bir yerde 3 ten küçük deprem oluyor, diyorsanız yüzde 100 oluyor. Çünkü 300 bin tane oluyor. Dolayısıyla bilimsel parametreler ile tahmin etmek gerekiyor.

100 YIL GECİKMİŞ BİR DEPREMDEN SÖZ EDİYORUZ

Hiçbir bilimsel kanıtlanabilir tarafı yok. Çekim gücü olsa dünyanın üzerinde hiçbir şeyin kalmaması gerekiyor. Yani yer kabuğunu kıran bir çekim gücü, dünyanın üzerinde varlık bırakmaması  lazım. Bu çok mantıksız bir şey. Depremlerin belli tekrarlama periyotları vardır. Bunları izlediğiniz zaman bunları bulabiliyorsunuz ve öngörüde ve tahminde bulunuyorsunuz. Bir işin bilimsel yolu bu. Onun dışındaki hiçbir şey bilimsel değil. Yani gökyüzüne bakmak, bulutlara bakmak gibi. Bunların bilimsel bir dayanağı yok. Kahramanmaraş şu anda deprem riski yüksek olan illerinin en başında geliyor. Çünkü 500 yıldır deprem olmamış. 400 yılda bir deprem oluyor. 100 yıl gecikmiş bir deprem var. Bu daha büyük bir deprem riski demek. Ciddi riskimiz var. Maalesef seçimlerden ötürü kimse Maraş’ın depremselliği ile konuşmuyor. İstanbul’dan daha risk olan Kahramanmaraş’ta deprem konuşulmuyor.”

HABER: ÖMER FARUK SALMAN