Törene AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal ile Kahramanmaraş Milletvekilleri ‘de katıldı. 

Tören, Vali Vahdettin Özkan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Garnizon Komutanı Albay Adnan Köşker’in, vatandaşları selamlamasıyla başlarken,15 Temmuz kahramanı Şehit Ömer Halisdemir’in ağabeyi Doğan Halisdemir'de misafir olarak etkinlikleri izledi.

ERKOÇ: Bugün Bizim Onur Günümüzdür

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Fatih Mehmet Erkoç, ''Bu kutlu günün yıl dönümünde sizler gururlu ve övünçlü olmakta çok haklısınız. Bugün bizim onur günümüzdür. Bize bu anlamlı günü miras bırakan Sütçü İmam, Arslanbey, Rıdvan Hoca, Çakmakçı Sait, Şehit Evliya Mehmet Akif, Kısakürek ve daha nice kahramanları rahmetle anıyorum ve önlerinde saygıyla eğiliyorum’’ diyerek sözlerine başladı.

12 Şubat, biz kahramanlar âşıkları için varoluşumuzla yok oluşumuz arasında bir dönüm noktasıdır diyen Başkan Erkoç, ‘’12 Şubat, Bütün benliğimiz ile idrak etmemiz gereken bir tarihin adıdır. Aynı zamanda 12 Şubat, acı ile çile ile yoğurulan bu toprakların gerçek sahipleri olan atalarımıza duyduğumuz minneti dile getirmek için de bir vesiledir. 12 Şubat Kurtuluş Bayramının gayesi kuru bir hamasetten ibaret değildir. Bugün bu milli şuuru canlı tutmak tarihi gerçeklere yeni bir gelecek inşa etmek için hafızamızı uyarıp, yeni bir diriliş için hepimizi harekete geçirecek bir milattır’’ dedi.

Başkan Erkoç sözlerine şöyle devam etti: Kıymetli Kahramanmaraşlılar tarih cesur insanlar ile yazılır, Korkaklar ile yazılamaz. İşte bu şehir 12 Şubat 1920'de 7'den 70'e genci yaşlısı kadını erkeği iman dolu yürekleri ile dünyada eşi benzeri görülmemiş bir cesaret ile dönemin en güçlü ordularından birini bozguna uğratarak Kahramanmaraş destanını yazmıştır. O kahramanlardan avukat Mehmet Ali Kısakürek beyin yazmış olduğu beyanname hala yüreklerimizde ve İslam coğrafyasında büyük yankı uyandırmaktadır.

Ulu Cami imamı Rıdvan Hoca hürriyeti olmayan bir milletin cuma namazı kılması caiz değildir sözü ile bize hürriyetin her şey olduğunu bir kez daha hatırlatmıştır. Senem Ayşe kar ’da çamurda namusu vatanı milleti ve mukaddes değerler için savaşırken bizi biz yapan bu değerleri içimize kazımıştır. Âşıklı Oğlu Hüseyin Maraş bize mezar olmadan düşmana gülzar olmaz derken vatan için ölmenin şerefini vurgulamıştır. Sütçü İmam inançları ve namusu için canını ortaya koydu. Bizim için ayrı ayrı nice örnekler mevcuttur. Tarih iman ile yazılır. 12 Şubat’ın temelinde de milletimizin imanı ve inançları saklıdır. 12 Şubat kurtuluş destanının başlangıç metnidir. Her türlü model silahlardan yoksul işgal altında ki Maraş insanı, dönemin en modern ordularına karşı birlik beraberlik içerisinde savaşmış ve birlik beraberlik ile nasıl destanlar yazılacağını ortaya koymuştur. Bizler onları gurur ile yâd ediyoruz. Bizim her zaman gurur duyacağımız bir destan bıraktılar. Bu savaş yürekteki iman ile en güçlü silahlara karşı bile zafer kazanılacağının dünyada ki en büyük örneklerinden bir tanesidir. Ecdadımız düşmanlar tarafından yok edilmek istenmiş maneviyatımız ayaklar altına alınmaya çalışılmıştır. Ölümüne verilen büyük mücadele ile düşman karşısında eğilmeyen, esareti kabul etmeyen, istiklal ve istikbal uğruna bin yıldan fazla özgürce yaşadığı bu memlekette canından vazgeçmiştir ama istikbalinden vazgeçmemiştir. Onlara bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.

Bu milli ruh 15 Temmuz 2016'da Saygı Değer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bir kez daha ayağa kalkmıştır. Bu ülkeyi işgal etmeye çalışan asker kıyafetine girmiş fetullahçı teröristlere karşı iman dolu, inanç ve vatan sevgisi dolu bedenini siper etmiştir. Aynı ruh Allah'a hamd olsun ki gelecek nesillere taşınmaktadır’’ dedi. 

Başkan Erkoç'un konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım’ın tebrik mesajları okundu. Kürsüye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal geldi.

’BU KRİTİK GÜNLERDE 12 ŞUBAT RUHUNA İHTİYACIMIZ VAR’’

Ünal sözlerine, ''Bir kahramanlık destanının 98. yılında ve 98 yıldır aynı yolu büyük bir heyecanla gönlünde taşıyan Kahramanmaraş günümüz kutlu olsun, önümüz aydınlık olsun'' diyerek başladı.

Ünal, ''Bundan 98 yıl öncesine 12 Şubat 1920’ye gidelim. Ve o günü bir anlamaya çalışalım. Dedelerimizin bundan 98 yıl önce bu günde hangi duyguları yaşamaya çalıştıklarını anlamaya çalışalım. O duyguları anlayabilirsek bugünün kıymeti, önemi ve anlamı bütün çıplaklığıyla idrak etme imkânını buluruz'' dedi.

Türkiye’nin bugün içinden geçtiği bu kritik zamanda 12 Şubat ruhuna çok ihtiyacı olduğuna değinen Mahir Ünal, ''O gün dedelerimizin hissettiği o duyguya o ana o heyecana tekrar o ruha çok ihtiyacımız var. Kahramanmaraş’ta ki o ruh nerden beslenmektedir. O ruh geçmişteki cesur yürekli insanlardan beslenmektedir. Böyle insanları ilahi kelimetullah için buralara gönderen yüce peygamberin vefa ilahiyle süslenmiş. Yüce ruhundan beslenmektedir. Bunu bilelim ve bununla gurur duyalım. Bugün burada yaşadığımız ve hissettiğimiz bu ruh Hz. Peygamberin ve bizim imanımızın bugün göğsümüzde bir madalya gibi taşıdığımız ışıltısıdır. O yüzden bugünü anlarken binlerce yılın içerisinden akıp gelen o imanı o inancı da anlamak gerekiyor. O yüzden Malik Bin Ejderin ve Sütçü İmamın, Rıdvan Hocanın Ali Sezai efendinin binlerce kahramanın ruhuyla 15 Temmuzdaki Ömer Halis Demir’in. İzmir’de Fetih Sekinin ve Artvin’de Musa Özalkan kardeşimin ruhları aynı ruhtur. Tarihin içinden akıp gelen o ruhun bugün ki devamıdır'' dedi.

Ünal, ''Bugünü yaşamak bize bu ruhu yaşatma imkânı veriyor. Bu ruhu çocuklarımıza aktarma imkânı veriyor. Ben size bir örnek vereceğim ve sizleri bu havada çok tutmayacağım. Benim her hatırladığımda içimi titreten bir sahne vardır. Birazdan o sahneyi beraberce burada da izleyeceğiz'' dedi ve o sahneyi anlatarak şunları söyledi; Fransızlar Kahramanmaraş’a girmek üzeredir. Ermeniler, Aptal Halil Ağayı çağırır. Fransızların şehre girişleri sırasında davul çalmasını, karşılama yapmasını ister. Aptal Halil ağanın verdiği cevap çok önemlidir. Der ki: Bu din bahsidir. Ben Müslüman kardeşimin böğrüne davul çalmam der. Bir şehir düşünün ki bir millet düşünün ki o milletin davulcusunun bile şuuru, karakteri altın gibi olsun elif gibi dimdik olsun.

Birde bugünkülere bakın kahraman ordumuz Afrin’de teröristlerle mücadele ederken dün Ankara’da birilerinin birde ne yaptıklarına bakın. Biz terörle mücadele ederken biz elinde silah, güvenliğini tehdit edenlerle mücadele ederken birileri eğer siyaset adı altında terör seviciliği yapıyorsa, terör övücülüğü yapıyorsa, bu, bu aziz milletin kabul edeceği bir şey değildir. Biz bu milletin birliği ve beraberliği söz konusu olduğunda biz tek yumruk oluruz tek bilek oluruz. Bu milletin bekası, vatanımızın taşı, toprağı, söz konusu olduğunda can alınır can veririz. Biz her zaman sulhtan ve selametten yanayız. Biz saldırmayız. Biz kimsenin toprağına göz dikmeyiz. Ama birleri bize saldırır bizim toprağımıza göz diker birliğimize beraberliğimize helal getirmeye kalkışırsa vallahi can alır can veririz. Gözümüz hiçbir şeyi görmez. 80 milyon bir olur. Allah’ın izniyle bu işlerin üstesinden de geliriz. İşte bugün kardeşlerim bütün bu anlamın bütün bu mananın yeniden hatırlandığı gündür. Yeniden hatırladığımız gündür'' diyerek sözlerini tamamladı.

Yapılan konuşmalarının ardından tiyatro ekibi tarafından ‘Sütçü İmam ve Bayrak Olayı’ canlandırıldı. Program, geçit töreninin ardından sona erdi.

Editör: TE Bilişim