İl Başkanı Ahmet Çabukel, “Eğer Milletvekilleri milletimizi kandırmaya devam edip, oldu bittiye getirirlerse yandık.”dedi. Çabukel konuyla ilgili şunları dile getirdi; “Kıymetli hemşehrilerim, değerli basın mensupları, Parti temsilcileri, sivil toplum örgütlerimiz, bugün burada buluşma amacımız, elimizden kaçmakta olan “Hızlı Tren Hattı” ile ilgilidir. Memleketimize hızlı trenin gelmemesi yada geliyormuş gibi yapmaları bizim için çok önemli bir kayıptır, şehrimiz adına bu durumdan duyduğumuz rahatsızlığı siz saygıdeğer Kahramanmaraşlı hemşerilerimizle ve kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Toplumumuzun içinde bulunduğu bu zor günlerde, bu konu ile ilgili yapmış olduğumuz açıklama bu günümüz için değil, yarınımız için çok önemlidir. Sizlerin de bildiği üzere bir çok proje elimizden bu şekilde kayıp gitmiştir. Bugün muhalefetinden iktidarına kadar, şehrimizin gelişmesi için yapmış olduğumuz her yatırım çocuklarımız ve geleceğimiz için yapacak olduğumuz yatırımdır. işte bu sebeple Hızlı Trenin Hattının Şehrimizden geçmesi Kahramanmaraş'ımızın gelişmesi ve büyümesi için önemli bir adım olarak görülmektedir. Sanayiden Turizme kadar şehrimizin adım adım ilerleyebilmesi için ulaşımın kolay, hızlı ve ekonomik olması çok önemlidir. Ulaşımda Kişisel Otomobilden, Uçaklardan, otobüslerden daha ekonomik olan ve daha güvenli olan Hızlı Tren Teknolojisi şehrimize kazandırılmalı şehrimizin değer taşlarından biri olması için gerekli gayret gösterilmelidir. Bu şehir birkaç kişinin azından çıkacak kelimelerle şekillenecek ve kaderine terk edilecek bir şehir değildir. Bugün 11 ilçe 1 Büyükşehir Belediye Başkanlığı 8 Millet Vekilimizin bugüne kadar göstermiş oldukları gayretler neticesinde şu anki durumla karşı karşıyayız. Bugün artık eleştirel bakış açısından bütünleştirici çözüm odaklı ve birleştirici bir bakış açısından bakmak zorundayız. Şehrimizin iş adamlarından sivil toplum örgütlerine kadar Siyaset üstü bir anlayışla konunun bir bütünlük içerisinde ele alınarak yapılabilecek her türlü çalışmanın birlik ve beraberlik içerisinde yapılması gerektiğinin ve atılacak her adımın yanında olduğumuzu kamuoyuna deklare ederiz. Görüşülemeyen Bakanlık, İzin Alınamayan Belediye Sınırları, Geçilemeyen Bürokrasi, Kamulaştırılamayan Arsa varsa işte Kamuoyu, bunu ötelemenin, yapacaktık, yapıyorduk, yapılıyor, yapılma aşamasında, bakanlıkla görüştük, Kahramanmaraş Sahipsiz Değil Sahip Çıktık. Açıklamaları artık yeteri kadar kamu oyunu meşgul etmiş ve geçerliliği olmayan sanal bir atmosfer haline gelmiştir. Bugün burada yapmış olduğumuz basın açıklamasına sadece kendi teşkilatımızla değil tüm siyasi teşkilatları ve tüm sivil toplum örgütlerini davet ederek konunun siyaset üstü olduğunu anlatmak gayreti içerisindeyiz. Siyaset topluma hizmet demektir, Hizmet anlayışı ise siyasetçinin en önemli görevidir. Bu görev neticesinde buradan tekrar sesleniyoruz Bu basın açıklamamıza eminim ki iktidarda bulunan partiler de destek vererek Kahramanmaraş'ımız için önem arz eden bu konuya eğilerek gereğinin yapılması ile ilgili her türlü gayreti göstereceklerine eminiz. Bu sadece bizim meselemiz değil şehrimizin halkımızın meselesidir. Bu sadece siyasetimizin ve siyasi düşüncemizin değil şehrimizin iş insanlarının öğrencilerinin ülkemizin dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve bu şehrimize yaşayan tüm vatandaşlarımızın meselesidir. Bu konu küçümsenecek, değersizleştirecek ve daha sonraya bırakılacak bir konu değildir. bugün bu Trenin kaçmasını istemiyorsak, hep beraber, yapılmış olan projenin değişmesi için her türlü çalışmaya er birliği içerisinde var olduğumuzu göstermeliyiz. Biz şehrimizin kazanmasını istiyorsak, Biz şehrimizin büyümesini istiyorsak, ne düşünceye sahip olursak olalım birliğimizi ortaya koyarak gereğinde memleket için bir araya gelebileceğimizi ispat etmek durumundayız. Konu ile ilgili olarak gerekli izinler çerçevesinde imza kampanyası başlatacağımızı ve bu imza kampanyası neticesinde gerekli müracaatları yapacağımıza kamuoyuna ilanı duyururuz desteklerinizi şimdiden bekliyoruz. Ve ilk imzayı atarak imza kampanyamızı başlatıyorum. Hepimiz için hayırlı uğurlu olsun. Bu şehir birkaç kişinin azından çıkacak kelimelerle şekillenecek ve kaderine terk edilecek bir şehir değildir.”