Firavunların en temel özelliklerinden biri; fitne ve fesatçı oluşlarıdır. Bu özelliklerinden dolayı hem kendi toplumlarını, hemde diğer toplumları birbirlerine düşman edip, örgüt yapıp, birbirleriyle savaştırıp, bundan büyük haz alırlardı. Bir diğer özellikleri ise; zulümlerine karşı çıkmak isteyenlere mani olmuşlardır, daha da ileriye giderek erkekleri boğazlayıp, kadınları diri bırakıyorlardı. (28 Kasası 4)  Bundan dolayı Firavun ve yakınlarının belalara çaptırılması fitnesin),den dolayı; kendi kavminin gençlerinden başka iman eden olmamıştır. (10 Yunus 83)

Hz. Musa(AS) kendi kavminin korkusunu gidermek için onlara, “Ey kavmim,eğer siz Allaha iman etmişseniz ve Müslüman olmuşsanız yalnızca Ona tevekkül edin.” (10 Yunus 84) dediğinde kavminin ona cevabı  “Biz Allaha tevekkül ettik.; Rabbimiz, bizi zulme sapan bir kavim için bir FİTNE konusu kılma ve bizleri  kafirler topluluğundan rahmetinle kurtar.”(10 Yunus 85;86) Bu ifadeler Firavunun zulmünün bir göstergesidir.

Sovyetlerin yıkılmasıyla rakipsiz kalan ABD, asrın enbüyük Firavunun göstergesidir. “Yeni Amerika Yüzyıl Projesi” (Project fort he New Amerikan Centurry (PNAC) adı altında yeni bir fitne proje yürürlüğe koymuştur. PNAC ile ilgili diğer bir projede; Büyük Ortadoğu Projesi (BOP/GOP)’tur. Dolaysıyla bu projelerin tümü Kaostan, Fitneden kaynaklanan düzen teorisine dayanmaktadır.

Son zamanlarda görüyoruz ki, Fransa’nın Firavunlarla bağı olup olmadığı adeta bizleri düşünceye sevk ediyor. Firavun, Hz. Musa (AS) ‘a iman eden sihirbazlara; “ben izin vermeden ona iman mı ettiniz” şeklinde cezalandırmıştı. İşte Firavunca reform planı. Fransa, Hükümet Planı olarak, “Fransa İslam Konseyi” ve “Fransa İslami Vakfı” eliyle İslami kendilerine göre düzenlemeyi, ibadet alanlarına daha fazla müdahale etmeyi planlıyor. Kendi istedikleri  İslami uygulamak için terör bahanesiyle Camilere müdahale etmektedirler. Hatta 20’ye yakın Camilerimizi kapatmışlardır. FİTNE acımasızca devam etmektedir. 

ABD eski dışişleri bakanı, Siyonist, CFR ve Bilderbergci Henry Kissinger, “Bundan sonra yapılacak savaşlar, İslam’ın kendi içerisinde ve topraklarında olacaktır. Dolaysıyla İslam’ın İslam la olan Savaşıdır.” Böyle bir yol haritası ortaya konulmuştur. Amaç bölmek ve parçalamaktır. Bu amaçla raporda, “Türk İslami, Alman İslami, Arap İslami, Mısır İslami, Köktendinciler, Gelenekçiler, Modernist ve Ilımlı Müslümanlar” ortaya konulmuştur.. Bunların hepsi Yeni Dinler ve yeni Mezhepler inşa ederek, adım adım “Büyük Ortadoğu Projesini inşa etmek içindir.” Stratejinin temel noktaları ise, “Modernist bir Liderlik anlayışlının meydana getirilmesidir.” Öncelikle ılımlı Laikler, Fundamelistlere karşı saldırgan ol, Demokratik batı Modernizemin değerlerini yücelt. Laikleri ise geçici olarak destekle, eğitime ve gençlere odaklan gibi başlıklar ortaya konulmuştur.

ABD Dışişleri Bakanı John Karry demecinde;”bizim İŞİD ile mücadelede kararlığımız sonsuza kadar devam edecektir. Yıllar içerisinde mutlak karşılığını bulacaktır. Kuzeyde ve batıda Kürt Birlikler cesurca savaşıyor ve SÜNNİ Aşiretlerde ortaya çıkmaya başladı” ifadeleri aynı gayeye yöneliktir. Bu hareketlerdeki amaç İslami İslam la savaştırmaktır. Bu acı tabloyu maalesef geç fark edildi.  Dolaysıyla her şeyi dış güçlere bağlayarak sonuca varmak yanlış bir davranıştır.

Gayet tabidir ki 15 Temmuz İhanet Hareketi, ABD’nin içimize soktuğu bir FİTNE hareketidir. Geçmişte yapılaşmış bu hareket, Dini bir Cemaat olarak ortaya çıkmış zamanla gömlek değiştirerek “altı İbadet, Ortası Ticaret, Üstü İhanet” şekline dönüştürülmüş ve bunu Gülen Hareketine yaptırmışlardır. 17-07-2016 BBC’nin Türkçe yayınında “Kadife Darbeden Askeri Darbeye, ABD ve NATO üstlerini kapamalı bu çapulcu çete, uçaklarını kaldırmak cesaretini kimden almıştır.”Kast edilen 15 Temmuz ihanet hareketinin arkasında FETO Hareketini bir taşeron olarak kullanan başta ABD olmak üzere bütün batınında ABD’in yanında yer aldığı görülmektedir.

Sonuç olarak,Mısır Firavunlarının yaptıkları FİTNE ve FESATÇI hareketi 21 yüzyılda ABD’nin dolaysıyla batının yaptıkları arasında bir fark yoktur. Bu KAOSU (FİTNEYİ) en az seviyeye indirilmesi için Gülen Hareketinin ibadet ve Ticaret Erbabı, üzerlerine düşen sorumluluklarının gereğişni yerine getirmeli ve İhanet Şebekesine karşı açık ve aleni ciddi bir mücadele vermelidir. Aksi takdirde hem bu Dünyada ve hem de öteki Dünyada ödeyecekleri bedel çok ağır olacaktır.

Hz. Peygamber (SA); “ sizden kim bir kötülük (münkir) görürse, eliyle düzeltsin. Buna gücü yetme (SA); “ sizden kim bir kötülük (münkir) görürse, eliyle düzeltsin. Buna gücü yetme diliyle düzeltsin. Bunada gücü yetmez ise kalbiyle buğz etsin. Bu ise İmanın en zayıf derecesidir” (Kütüb’i Sitte)

Unutmayalım ki “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”

Selam ve dua ile.

 

Maraş Pusula Haber www.maraspusula.com / Ahmet Emiroğlu