Ya âlim,

Ya ilim öğrenen,

ya dinleyen,

Ya da bunları seven ol!

Sakın beşincisi olma, yoksa helâk olursun. (Hadis)

Kuranı Kerim’in ilk emri de “Oku” diye başlamıştır...

Okumak, tüm karanlıkları aydınlığa çeviren bir eylemdir...

Okumak, ufkumuzu aydınlatan ve düşünce dünyamızı zenginleştiren bir servettir...

Okumak, aslında hayatın kendisidir ve en büyük güçtür...

Okumakla, insanlık değerlerimiz olan sevgi, adalet ve tüm güzellikler yeryüzüne hakim olacaktır...

İlim öğrenmek uğrunda her türlü fedakarlığa katlanmak, en büyük yatırımdır...

Birçok alim, ilim uğrunda sabahlara kadar, uykusuz gecelerde okumuş ve yazmışlardır...

Tarih; uykusu geldiği zaman, başından aşağı soğuk su döken, uzun saçlarını tavana bağlayıp, uyku bastırdığı zaman, başı yere düştüğü zaman, acıyla uyanan ilim adamlarının kıssalarıyla doludur...

“İlim uğrunda ayağı tozlanan kişiye cehennem ateşi dokunmaz.” Buyuran peygamberimiz (sav), bilginin önemini bize anlatmaktadır...

Bilgi, insanı Allah’a yaklaştırır...

Bilgi, Allah korkusunu artırır...

Bilgi, merhamet ve adalet duygusunu ayakta tutar...

Bilgi, kaliteli bir toplumun inşasında en önemli etkendir...

İnsanı Allah’tan uzaklaştıran bir bilgi, cehenneme taşıyacağımız bir ateştir...

İnsanı Allah’a yaklaştırmayan bir bilgi, sinede bir yüktür...

İnsanı dürüstlük ve adaletten uzaklaştıran bilgi, merkebe vurulan yükten ibarettir...

Bu sebeple her zaman ki duamız; ”Faydasız bilgiden Allah’a sığınırım.” Olmalıdır...

Okumadan geçen bir gün, yitirilmiş gündür...(J.P.Sartre)

Ülkemizin ve yaşadığımız çevremizin kalkınmasını istiyorsak,

İnsanlığın, kullara kul olmaktan kurtulup, sadece Allah’a kul olması için okumalıyız...