Başlık belki de sizlere son zamanlarda yükselişe geçen siyasi bir kimlikten tanıdık gelebilir.

Fakat ben bu başlığı siyasi bir mesaj vermekten de öteye gerçek manasıyla kullandım.

Heyecanımız yüksek, gençliğimiz var..

2011 yılı itibariyle çocukluktan beri hayalini kurduğum gazetecilik mesleğinin akademik kısmını tamamlamak için Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecik Bölümüne başladım.

2015 yılı sonu itibariyle diplomalı gazeteci kervanına katıldım.

İçinizden diplomayı alınca gazetecimi oldum sanıyorsun diyenler çıkacaktır, haklısınız da.

Bende böyle diyenler gibi düşündüğüm için üniversiteyi okurken boş durmadım.

Kocaeli’nin Körfez İlçesi’nde bir gazetede gündüzleri gazete dağıtıyor, baskı, sayfa dizaynı, tasarımı nasıl yapılır onu öğreniyor, akşamları da ikinci öğretim olarak eğitime devam ediyordum.

Ardından Türkiye’nin en çok tıklanan yerel gazetelerinden birinde muhabir olarak işe başladım.

İyi gazeteci sokağı iyi bilendir anlayışı ile kendimi en iyi hissettiğim yerde, sokaktaydım..

Cop yedim, biber gazı yuttum, Kocaelililer bilir, Kandıra Yolu bir diğer ifadesiyle ölüm yolunda kadavra çektim.

Gecenin 3’ünde yangına girdim, zincirleme kazada enkazı fotoğrafladım, Roman kardeşlerimizin 130 kişilik kız kaçırma kavgasında ortada kaldım.

Kamer Genç’i gece yarısı rakı masasında fotoğrafladım, yılbaşında Kocaeli’nin sahillerinde dansöz aradım. Sabah namazından sonra ilk haç kafilesini uğurladım, dönemin AK Parti İl Başkanı Kocaeli Adliyesi’nde Cumhuriyet Savcılarının araç koyduğu yere aracını park etti diye haber yaptım. Manşet oldu.

Ağır Ceza Mahkeme kapısından da nöbet tuttum, Asliye Hukuk Mahkemelerinde de.

Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı takibinin meşakkatini de bilirim, bir şehirde genel başkan ağırlamanın meziyetini de.

Pazar haberlerini de boş geçmedim.

Hatalarım da oldu.

Kocaeli’nin Ali Kahya Mahallesi’nde bir şahsın dönemin AK Partili İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan’ın çerçeveli fotoğrafını tekmelediği haberini yaptım, tehdit edildim, hakaretlere maruz kaldım, hatalıydım. Olay tamamen isim benzerliğinden ibaretti.

TV 41 ve Kocaeli TV Televizyonlarında montaj, seslendirme, kameramanlık deneyimi kazandım.

Çeşitli siyasi partilerin basın birimlerinde yer aldım.

Gazetecilik etiği gereği hiçbir zaman birilerinin tarafı olmadım, siyasi görüşümü mesleğimin onurun üstüne koymadım.

Kocaeli’nde gazetecilik serüveni dolu dolu geçen 5 yılın ardından son buldu.

Askerlik vazifemi İstanbul Hadımköy’de 15 Temmuz’u da yaşayarak tamamladım ve Kahramanmaraş’a döndüm.

AKSU TV bana bu şehre hizmet etme fırsatı verdi ve bir süre kentin ekranından yaptığım haberlerle sizlere ulaşmaya çalıştım.

AKSU TV Kahramanmaraş’ın dünyaya, benimde  Kahramanmaraş’a açılan pencerem oldu.

Ardından kısa bir A Haber İstanbul deneyimi..

Ve tarihler 2018 15 Ekim’i gösterdiğinde ben ve gazeteci meslektaşlarımla hayalini kurduğumuz Kahraman TV ile yola çıktık.

Sizlerin bize olan inancı bizi daha da güçlendirdi. www.kahramantv.com haber portalı kısa sürede Kahramanmaraş’ın en çok tıklanan siteleri arasında yer aldı.

Gücü sokaktan aldığımızın farkında olarak Kahramanmaraş’ı daha iyi seviyelere çıkarabilme adına kolları sıvadık. Kentin Dijital Ekranı sloganıyla haber değeri olduğunu düşündüğümüz konulara yer veriyor, bu şehrin değerlerini nefesimiz yettiğince duyurmak istiyoruz.

Bu kadar şeyi neden yazdın diye soracak olursanız hemen cevaplayayım.

Ben artık bu köşeden haftada bir sizlere hitap etmek istiyorum,

Boyun eğmeden, kırıp dökmeden, bağcıyı dövmeden..

Yeri geldiğinde yiğidin hakkını yiğide vermeye, yeri geldiğinde de özel alana girmeden yerden yere vurmaya niyetliyim.

Olumlu olumsuz eleştirileriniz benim için kıymetlidir.

Her Pazartesi görüşmek dileğiyle..