Niyâzî Mısrî Hazretleri’nin Eserleri Ve Halifeleri…   

Niyâzî Mısrî’nin Halifeleri: Hazret-i Pir Niyâzî Mısrî Efendimiz kaynakların verdiği bilgilere göre dervişlerinden 30 kişiyi İlm-i Ledün yani – Aşk ve Marifet mektebinden mezun etmiş; Tac-ı Şerif giydirmiş ve insanlara, Allah’ın emir ve yasaklarını anlatmalarını darda, yolda kalmışlara da hizmet etmelerini öğütleyerek uğurlamıştır.  Toplumun hemen hemen her kesiminden derviş ve halifesi olan Hazret-i Niyâzî Mısrî’yi yakından tanımak ve onun büyüklüğünü daha iyi fark edebilmek için yetiştirdiği insanları da tanımak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Şimdi gelin hep birlikte Pir Efendimizin, aşkın ateşinde pişirdiği mücevherlerden altınlardan kıymetli insanları tanıyalım.

1. Çelebi Şeyh Ali Efendi Hazretleri: Niyâzî Mısrî Hazretleri’nin oğludur. Babasının yerine Bursa’daki Mısrî Dergâhına şeyh olmuştur.  20 yıl kadar insanların irşadı ile meşgul olmuştur. 1713 tarihinde elli yaşındayken vefat etmiştir. Bursa’daki Hankâh’ın bahçesine defnedilmiştir.

2. Şenikzâde Şeyh Mehmed Efendi Hazretleri: Bursa’da Şer’iyye mahkemesi başkâtibi iken Niyâzî Mısrî Hazretlerine intisap etmiştir. Derviş olduktan sonra memuriyeti tamamen terk etmiş dergâhta gece gündüz ilim tahsil etmiş ve zikir üzere yaşamıştır. Hazret-i Pir’den icazetname almaya da hak kazanmıştır.  1697 yılında Bursa’da vefat etmiştir. Pınarbaşı kabristanına sırlanmıştır.

3. Şeyh Mehmed Kasım Efendi Hazretleri: Kasım Efendi 1634 yılında Bursa’da doğmuştur. Çelebi Mehmed medresesinde tahsil görmüştür. Uzun yıllar Ahmed Bey Mahallesindeki Camii de imamlık yapmıştır.  Hazret-i Pir’e biat ettikten sonra yanından ayrılmamaya gayret etmiş efendisi nereye gitmiş ise beraberinde gitmiştir. 1722 yılında Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın davetiyle İstanbul’a gelmiştir.  Bir yıl sonra 1723’te 91 yaşında vefat etmiştir. Payitahtta Eyüp’te Yahyazâde Tekke’sinde defnedilmiştir.

4. Şeyh Mehmed Suhufî Efendi: Bu zât Bursa’nın Şehabeddin Mahallesinden olup, adından da anlaşılacağı üzere kitapçılıkla meşgul olmuştur. Niyâzî Mısrî Hazretleri Bursa’ya teşrif ettiklerinde kendisine biat etmiştir. Şeyhi her nereye gitmiş ise onun yanında olmuştur. Limni sürgününde de efendisinin yanında bulunmak şerefine ermiştir. Mısrî Hazretleri 1694 yılında Limni’de vefat edince Şeyh Suhufî Bursa’ya dönmüştür. Çelebi Şeyh Ali Efendi Hazretleri 1713 tarihinde vefat ettiklerinde onun yerine Bursa’daki tekkeye şeyh olmuştur. 1733 yılında vefat etmişlerdir.

5. Şeyh Ahmed Efendi: Hazret-i Pir Efendimizin kardeşidir. Seyr u sülukunu tamamlayarak hilafet almaya hak kazanmışlardır. 1702 yılında vefat etmişlerdir. İstanbul’da Merkez Efendi dergâhında sırlanmışlardır.

6. Bahşîzâde Şeyh Ahmed Efendi: Hazret-i Pir Efendimiz ile Kütahya’da tanışmış vefatına kadar da yanında kalmıştır. Daha sonra Kütahya Mısrî Tekkesine Şeyh olmuştur.

7. Şeyh Ahmed Gazzî Efendi Hazretleri: Kudüs civarında bulunan Gazze’de 1644 yılında doğmuştur. Tahsil için Mısır’a gitmiş yedi sene Camiu’l- Ezher’de ilim öğrenmiştir.  1676 tarihinde Bursa’ya gelmiştir. Bursa Ulu Camiinde uzun yıllar ders okutmuştur.  1692 tarihinde Limni Adasından dönüşünde Niyâzî Mısrî Hazretlerine bağlanmıştır. Bir yıl gibi kısa bir sürede de Hilafet almıştır.  1737 tarihinde vefat etmiştir.

8. Bursevî Şeyh Bekir Efendi Hazretleri: Bu zat, Ulu camii civarındaki odalarda münzevi bir hayat yaşamaktaydı.  Limni Adasın’da Mısrî Hazretleriyle birlikte bulunmuş ve icazet almaya hak kazanmıştır.

9. Tablîzâde Ali Efendi Hazretleri: Şair bir zât olup, Niyâzî Mısrî Hazretleri’nin Limni’den Bursa’ya teşriflerine de Tarih düşürmüştür. Niyâzî Mısrî’nin gözetiminde seyr u sülukunu tamamladıktan sonra icazet almaya hak kazanmıştır.  Bursa Mısrî Dergâhında şeyhlik de yapan Ali Efendi Hazretleri 1704 yılında vefat etmiştir.

10. Şemseddin Ahmed Efendi Hazretleri: Kendisi Aydınlıdır.  Tahsilini ilerletmek için Şirvan taraflarına gitmiş medreseden mezun olduktan sonrada Bursa’ya teşrif etmiştir.  Hazret-i Niyâzî Mısrî’nin sohbetlerinden etkilenerek bendesi olmuş ve icazetname almaya hak kazanmıştır. 1708 tarihinde Bursa’da vefat etmiştir.  Deveciler kabristanına defnedilen Şemseddin Ahmed Efendi Hazretleri’nin on ciltte kitabı olduğunu kaynaklar yazmaktadır. ( Hüseyin Vassaf Hazretleri Sefine-i Evliya’da, Mehmet Süreyya’da Sicill-i Osmanî’de hazretin eserlerinden bahsetmektedirler) 

11. Kavala Şeyhi Mustafa Efendi Hazretleri: İrfan Sofraları kitabının kâtibidir.  Vaktinin çoğunu efendisinin yanında geçirmiş fedakâr bir zât olarak bilinirdi.

12. Şeyh Azbî Efendi Hazretleri: Şeyh Azbî Efendi, Kütahya doğumlu olup, Niyâzî Mısrî’yi Limni Adasına götürme görevi esnasında tanışmıştır. Hazrete, bende olan Azbî Efendi yedi sene efendisinin yanında kalmış icazet almaya da hak kazanmıştır. Niyâzî Mısrî Hazretleri’nin vefatından sonra İstanbul’a gelmiş Merdiven Köyü Şah kulu Sultan Dergâhında insanları Allah’a çağırmıştır. Uzun yıllar Mevla’nın kullarını irşad ile meşgul olduktan sonra 1736 yılında vefat etmiştir. 

13. Şeyh Ahmed Efendi Hazretleri: Ulemadan olan bu zât-ı Muhterem Bursa Ulu caminin de baş imamıydı. Mısrî Hazretleri’nin zikir ayinlerini hiç kaçırmayan Ahmed Efendi İcazetname almaya da hak kazanmıştır.

14. Şeyh Abdürrahim Efendi: Bursalıdır.  Halil Efendi isminde bir zatın oğludur. Abdürrahim Efendi Bursa Ulu Camiinin de baş imamıdır ve Niyâzî Mısrî Hazretleri’nin seçkin halifesi Ahmed Gazzi’nin de damadıdır.  1702 tarihinde Ulu Cami’de Kadir Gecesinde Kadızadeliler’in saldırılarına maruz kalmıştır. 1723 yılında vefat eden hazret, Bursa Pınarbaşı kabristanına defnedilmiştir.

15. Sukûnî Mehmed Efendi: Bu zat, Mudurnu Kazasında doğmuştur. İlim tahsil etmek maksadıyla İstanbul’a gelmiş, zamanın âlimlerinden Bıçakçızâde’den İslami ilimleri okumuştur.  Kendisi tasavvufi ilimleri merak ettiği için ününü duyduğu Hazret-i Mısrî ile tanışmak onunla sohbet etmek adına Bursa’ya gelmiştir.  Hazret-i Pir Efendimizden etkilenmiş ve bendesi olmuştur.  İcazetname aldıktan sonra efendisi tarafından Gelibolu’ya gönderilmiştir.  Gelibolu Müftülüğünde de bulunan Mehmed Efendi daha sonra şeyhini ziyarete Bursa’ya gelmiş onun emri üzerine de Gelibolu’ya dönmeyerek Kasım Subaşı Tekkesinde İnsanları Mevla’ya çağırmıştır. 1691 tarihinde Bursa’da vefat etmiştir.

16. Şeyh Mehmed Dede Hazretleri: Bursa Mevlevî hanesi Şeyhi Salih Dede’nin oğludur. Babası vefat edince onun yerine tekkeye şeyh olmuştur. Niyâzî Mısrî Hazretleri ile birlikte Mesnevi –i Şerif okumuşlardır. Mehmed Dede, Hazretin büyüklüğünü fark ettiği için arz-ı niyaz ile Hazreti Pir’e derviş olmuş onun elinden de seyr-u sülukunu tamamlamıştır.  1702 tarihinde vefat etmiştir.

17. Şeyh Mustafa Efendi Hazretleri: Kaynaklarda, Hazret-i Şeyh Mustafa Efendi Hazretleri’nin, Bursa’nın Arap Mehmed Mahallesinde oturduğu yazıyor. Birde Hazret-i Mısri’nin Halifesi olduğu kaydı geçmektedir.

18. Şeyh Seyyid Mehmed Çelebi Efendi Hazretleri: Hazret-i Pir Efendimizin, yanından hiç ayrılmayan dervişlerindendi. Gece Gündüz efendisinin yanında bekler ilminden ve feyzinden istifade etmeye çalışırdı.

19. Hasan Dede Efendi Hazretleri: Kendisi kasap olup, muhabbetli bir derviş olduğunu tasavvuf tarihi kitapları yazmaktadır.

20. Şeyh Ali Dede Hazretleri: Bu zât, Veled-i Enbiya Mahallesi sakinlerinden olup, aynı mahallenin camisinde miras ile ilgili defterleri tutardı.  Niyâzî Mısrî Hazretlerini evinde misafir etme şerefine nail olan ender kimselerdendi.

21. Şeyh Mehmed Çelebi Hazretleri: Limni’de oturuyordu. Niyâzi Mısrî Hazretleri Adaya teşrif ettiğinde sohbetlerine katıldı. Sonrada bendesi olan Şeyh Mehmed Çelebi icazetname almaya da hak kazanmıştır.

22. İstanbullu Şeyh Ali Efendi Hazretleri: Kendisi Musikide üstat olup, Hazret-i Pir Efendimizin şiirlerini bestelemiştir. Niyâzî Mısrî Hazretleri’nin zikir Meclislerinin Zakirbaşı da Şeyh Ali Efendi’ydi. 1716 yılında vefat etmiştir.  Kabri, İstanbul’da Hekimoğlu Ali Paşa Camii avlusundadır.

23. Akhaşiye Mustafa Efendi Hazretleri: Bursa’da Mehmed Çelebi adında bir zatın oğludur.  Zamanının en meşhur âlimlerinden İslam Miras hukuku yani ferâiz ilmi okumuştur. Ayrıca Bursa Ulu camiinde yirmi yedi sene baş müezzinlik yapmıştır. Bursa’da Sarafhanede oturur, herkesin meselelerini çözmeye çalışırmış. Musiki ilmini de bilen Mustafa Efendi zikir meclislerinde ilahilerde okurmuş. 1747 yılında vefat etmiştir. Karabaş Tekkesi haziresine defnedilmiştir.

24. Karaoğlan Mustafa Efendi: Bu zat da, Bursa Ulu Camii müezziniydi. Musiki ile de ilgilenirdi.  İcazetname almaya da hak kazanmıştır. 1747 yılında vefat etmiş, Pınarbaşı Kabristanına defnedilmiştir.

25. Emir Kasımzade Şeyh Mehmed Emin Efendi: Dedeleri Emir Sultan ile birlikte Buhara’dan gelmiştir. Babası Seyyid Kasım bin Ali, dönemin ileri gelen âlimlerindendir. Birçok medresede müderrislikte yapmıştır. Mehmed Efendi zahiri ilimleri öğrendikten sonra gönlüne doğan hak aşkıyla birlikte tasavvufa yönelmiştir.  Niyâzî Mısrî Hazretlerine bende olan Şeyh Mehmed Emin Efendi, icazetname almaya da hak kazanmıştır. Tekke şeyhliği yapmayan hazret, evinde insanlara hizmet etmiştir. Seyyid mahlası ile şiirlerde yazmıştır.  1718 yılında vefat etmiş ve Bursa Mısrî Dergâhının bahçesine defnedilmiştir.

26. Şeyh Mahmud Efendi Hazretleri: Mahmud Efendi Hazretleri, Kastamonu’nun Boyabat Kazasında dünyaya teşrif etmiştir. Medrese tahsilinden sonra, Limni’de Niyâzi Mısri Hazretleri’ne bende olmuştur.  Uzun yıllar efendisine aşk ile hizmet eden Mahmud Efendi, Hazret-i Pir vefat ettikten sonra tekfin ve teçhiz işlerini de yapmıştır.

27. Ayn-ı Ekber Şeyh Mehmed Efendi: Eskişehir’de dünyaya gelmiştir.  Memleketinde bulunan âlimlerden ilim tahsil ettikten sonra Müftü olarak insanlara hizmet etmiştir.  Tasavvufa meylinden sonra Bursa’ya gelmiş Niyâzî Mısri Hazretlerine derviş olmuş seyr-u Sülukunu tamamlayıp hilafet almıştır.  1723 yılında vefat edince, Emir Sultan camiinin doğu tarafına sırlanmıştır.

28. Tilmiz Ahmed Efendi Hazretleri: Eskişehir civarında doğduğu sanılmaktadır.  1638 tarihinde dünyaya gelmiştir.  İlim tahsil etmek için Bursa’ya gelmiştir. Sultaniye Medresesi Müderrisi Ahmed Efendi’nin talebesi olmuştur. 1669 yılında Hazret-i Pir’e biat etmiş ve icazetname almaya hak kazanmıştır. Kaynaklar Hazretin, Ahmed Daî Mahallesinde imamlık yaptığını da yazmaktadırlar. Tilmiz Ahmed Efendi Hazretleri Bursa Mısrî Dergâhı şeyhliği de yapmıştır.  1724 tarihinde vefat etmiştir.

29. Kadızâde Mehmed Efendi: İstanbul’da dünyaya gelmiştir.  Payitahtta, Osman Efendi isimli bir müderristen zahiri ilimleri okumuştur. Birçok medresede Müderrislik yaptığı da bilinmektedir.  Hazret-i Pir’e derviş olduktan sonra hilafet almış ve insanlara doğru yolu göstermeye devam etmiştir. 1710 yılında vefat etmiştir.

30. Şeyh Hasan Efendi Hazretleri: Hasan Efendi, Rumeli tarafındandır.  İlim tahsilinden sonra Niyâzî Mısrî Hazretleri’ne intisap etmiş aşkın ateşinde pişerek icazetname almıştır. Hazret-i Pir’in Baş halifesi de kendisidir.

Niyâzî Mısrî Hazretleri’nin Eserleri:

Hazret-i Pir Niyâzî Mısrî, kendi dervişlerinin, tasavvuf ehlinin ve gizli ilimlere merakı olanların sorularını cevaplandırmak problemlerini çözmek için geleceğe hatta pozitif ilimlere de ışık tutan eserler kaleme almıştır.  Hazret’in ilmini, manevi derinliğini bilmek için kitaplarından da haberdar olmak durumundayız. Onun mübarek nefesleriyle ve tefekkürleri ile mayalanan eserlerini de siz kıymetli okuyucularıma kısaca arz etmek ve makaleme son vermek istiyorum. Hazret-i Mısrî’yi tanımak, anlamak, ahlakıyla ahlaklanmak yolunda kaleme aldığım yazım bir nebzede olsa faydalı olursa mutlu olacağımı kendimi bahtiyar hissedeceğimi de belirtmek istiyorum.

1 - İrfan Sofraları: Hazret-i Pir Efendimizin yazdığı en son eserdir. Kitap bölümler halinde kaleme alınmıştır.  Her bir bölüme de Maide ( Sofra) adı verilmiştir.  İrfan Sofraları eseri hazretin, vefat ettiği tarih olan 1694 yılında tamamlanmıştır.  Bu eser Hazret-i Niyâzî’nin tasavvufi görüşlerini içerdiği gibi hatıralarından da bahsetmesi bakımından tasavvuf tarihi çalışanlar içinde çok önemli bir kaynaktır.  Niyâzî Mısrî, bu eserin her bir bölümünde ayrı ayrı konuları ele almıştır. Anlattığı meseleler ile ilgili olan ayet ve hadisi şeriflerin de yorumlarını yapmıştır.  Eserin bazı bölümlerinde keşfettiği hakikatlerden de bahsetmektedir.

2 - Tesbî-i Kasîde-i Bür’e: Hazret-i Niyâzî Mısrî’nin Arapça diline vukufiyetini gösteren en önemli çalışmasıdır.  Bu eser , Hazret-i Peygamber as Efendimize , İmam Busayrî  tarafından ( v: 1296) naat olarak yazılan  kitabın şerhidir.  Ayrıca Hazret-i Pir, Kasidelerin iki mısralık beyitlerine beşer mısra daha eklemiştir.

3 - Tefsîr-i Fatihatü’l – Kitab: Altı sayfadan oluşan küçük bir risaledir. Fatiha Suresinin tefsiri olan eserde Fatiha’nın faziletine dair hadisi şerifler de yorumlanmıştır.   Kitapta, hazretin geleceğe yönelik keşifleri ile alakalı Ebced ve Cifir hesaplamaları da bulunmaktadır.  Yapılan hesaplamaların Fatiha suresi ile alakalı yönleri de bulunmaktadır.

4 - Ed Devratü’l Arşiyye: Kitap üç bölümden meydana gelmektedir.  Birinci bölümde, Burçları, Burçların özelliklerini onlara hizmet eden melekleri anlatmıştır. İkinci bölümde Kıyametin nasıl kopacağını, cesetlerin haşrinin ne şekilde olacağını kaleme almıştır.  Üçüncü bölümde ise Kıyamet alametlerini yorumlamıştır. Eserin sonuç kısmındaysa Ölüm – kıyamet ilişkisinden bahsetmektedir.

5 - Mecâlis: Hazret-i Pir, bu değerli çalışmasında Maide , En’am , ve Nisa Surelerini tefsir etmiştir.  Eserde cifir ilmi ile alakalı hesaplamalar ve yorumlarda bulunmaktadır. 

6 - Divan-ı İlâhiyat: Hazret-i Pir Efendimizin şiirlerini topladığı divanıdır.  Tasavvuf tarihinde en çok okunan ve en çok yazılıp basılan eserler arasındandır.  Eser sadece Halvetiler tarafından değil bütün tasavvuf ekollerine mensup dervişler tarafından da okunmaktadır.  Bursa Mısrî Tekkesi son şeyhi Mehmed Şemseddin Efendi, divanı okuyanların istidatlarına göre istifade ettiklerini söylemektedir.

7 - Risâle-i Es’ile Ve Ecvibe-i Mutasavvıfâne: Eser adından da anlaşılacağı üzere soru cevap şeklinde hazırlanmıştır.  Hazret-i Pir’in çok okunan ve basılan eserleri arasındandır.  Kitapta hazret, Tasavvuf anlayışının asla İslam’a aykırı olmadığını da izah buyurmuşlardır.   Hazret-i Pir bu çalışmasını tasavvufu, sapık mezheplerle bir tutanlara cevap olsun diye yazdığını da belirtmiştir.  Eser de 17 soru ve 17 cevap bulunmaktadır.

8 - Tâbiratü’l – Vakıât: Niyâzî Mısrî Hazretleri, Tâbirnâme eserinde dervişlerin gördükleri rüyaların yorumlarını yapmıştır. Özellikle de kitapta müridlerin geçmesi gereken yedi nefis mertebesi ile ilgili rüyaları kaleme almıştır.

9 - Risale-i Vahdet-i Vücut: Hazret-i Niyâzî Mısrî bu eserinde Varlığın Birliği ( Vahdet-i Vücut) bahsini ayet – hadisler ile açıklamıştır.  

10 - Risâle-i Arşiyye: Hazret-i Pir, Risale-i Arşiyye kitabında, Allah’ın, Hazret-i Âdem’i yarattıktan sonra isimlerini öğrettiğini söylediği Bakara Suresinde, geçen ayetleri yorumlamıştır.

11 - Risâle-i İâde: Hazret-i Pir eserinde, İnsanların öğrenim süreçlerini ve eğitimde yapılan tekrarların da nasıl yapılması gerektiğini izah etmiştir.

12 - Risâle-i Nokta: Niyâzî Mısrî, bu çalışmasında, Hazret-i Ali Efendimizin buyurduğu “ Ben besmelenin başındaki Be harfinin altındaki noktayım” sözünü şerh etmiştir.  

13 - Risâle Fî Deverân-ı Sûfiyye: Hazret-i Pir, eserinde Devran ve cehri zikre cevaz veren fetvalardan ve yorumlardan bahseder. Arkasından da Zemahşerî ve Kurtubî gibi devrana karşı olan âlimlerin sözlerini nakleder.  Kitabın sonuç bölümünde ise devran ve cehri zikrin faziletini ve helal olduğunu izah ederek çalışmasını bitirir.

14 - Risâle-i Nefîse: Hazret-i Niyâzî, kitabında Hazret-i Ali Efendimizin ahlak ve faziletinden bahsetmiştir.

15 - Tefsîr-i Tekâsür Suresi: Hazret, eserinde Tekâsür Suresini tefsir etmiştir.  Ayrıca bu eserde “Güneşin batıdan doğması “ hakkında ki meşhur hadis-i şerifin dört ayrı yorumunu da yapmıştır.  Kitapta Tekâsür Suresi ile ilgili cifir hesaplamaları da vardır.

16 - Şerh-i Esmaü’l Hüsnâ: Tasavvufta Seyr-u Süluk, bilindiği üzere esma yani Allah’ın isimleriyle yapılır.  Hazret-i Pir Efendimiz, çalışmasında Allah, Aliyy, Hû, Alîm, Kahhâr, Hayy, Azîm, Hakk, Vâhid, Kayyûm, Samed, Ehad isimlerini şerh etmiştir.

17 - Şerh-i Nutk-ı Yûnus Emre: Bu eser, edebiyatta şathiyye, adı verilen türün en farklı ve çarpıcı örneklerinden biridir.  Yunus Emre Hazretleri’nin “ Çıktım erik dalına anda yedim yüzümü, Bostan ıssı kakuyup dir ne yirsin kozumu” şeklinde başlayan şiirinin şerhidir.  Hazret-i Pir eserinde, Şeriat, Tarikat, Hakikat ve Marifet bahislerini de uzun uzun anlatmıştır. Ayrıca Seyr-u Süluk için muhakkak Mürşidi Kâmilin varlığının lüzumlu olduğunu da izah etmiştir.

Meraklısına Kaynakça…

Burc-ı Belâda Bir Merd-i Hudâ/ Niyâzî-i Mısrî/ Mustafa Tatcı / H Yayınları

Niyâzî Mısri Divanı / Kenan Erdoğan / Akçağ Yayınları

Niyâzî Mısrî Divanı ve Şerhi / M. Efdal Emre / Gelenek Yayınları

Niyâzî Mısrî Divanı Şerhi / Seyyid Muhammed Nur Hazretleri / Esma Yayınları

Niyâzî-i Mısrî’nin İzinde Bir Ömür Seyahat / Mehmed Şemseddin Mısrî / Dergâh Yayınları

İrfan Sofraları / Niyâzî Mısrî / Yayına Hazırlayan: Prof Dr Süleyman Ateş

Vahdetnâme / Hazret-i Pir Muhammed Niyâzî Mısrî/ Yayına Hazırlayan Arzu Meral/ Revak Yayınları

Niyâzî-i Mısrî’nin İzinde Limni’den Geliyorum / Mustafa Tatcı

Limni’de Sürgün Bir Velî Niyâzî-i Mısrî’nin Hâtıraları / Limnili Şeyh Abdî-i Siyâhî / Yayına Hazırlayan Mustafa Tatcı /H Yayınları

Sahte Mesih Sabatay Sevi Ve Yahudiler / Erhan Afyoncu / Yeditepe Yayınları

Sabatay Sevi / İbrahim Alâettin Gövsa / Elips Yayınları

Yeni Belgeler Işığında Türkiye’de Dönme Yahudi Gerçeği / Dr. Hüda Derviş / ARK Yayınları

Siz kıymetli okuyucularıma Ariflerin kutbu, Âlimlerin iftihar kaynağı Sufi Savaşçılardan Hazret-i Pir Niyâzî Mısrî’nin mübarek, feyizli çileli, maceralar ile dolu olan hayat hikâyesini âcizane arz etmeye çalıştım.  Hazretin, Feyzinden ve ahlakından hissedar olmak cümlemize ve tüm insanlığa nasip olur inşallah.

Şimdilik Hoşça Bakın Zatınıza…

Maraş Pusula Haber www.maraspusula.com / Yazar, Ömer Faruk İspir