Toplumsal yaşamın en nadide detaylarındandır. İnsana saygının, bir arada yaşama kültürünün, incelikleri ve medeniliğin ölüsüdür. Kadim medeniyetimizde; bir evin penceresinin önünde sarı çiçek varsa o evde mutlaka bir hastanın olduğu bilinirdi. Orada hastayı rahatsız edecek söz, davranış ve kalabalık oluşturulmazdı. Aynı şekilde bir evin penceresinin önünde pembe çiçek varsa o evde genç kızın olduğu anlaşılırdı. İnsanlar o evin penceresinin önünden geçerken söz ve davranışlarında daha dikkatli olurlardı. Kimseyi rahatsız etmemeye ve yanlış anlaşılmalara mahal bırakmamaya çalışırlardı. Kadim medeniyetimizde olduğu gibi günümüzde’de gürültünün meydana getirdiği rahatsızlıkları önleyici, ahlaki ve insani esaslar temelinde model davranışlar oluşturmamız gerekmektedir.

KUŞ EVLERİ

Medeniyetimizin en nadide yapıtlarından biri ‘de’’ Kuş evleri’’dir. Kuş evleri; binaların güneyine,yüksek yerlerine ve saçak altına gelecek şekilde yapılan en ince sanat eserlerden biri dir. Ecdadımız; kuşların rahat bir şekilde, yumurta ve yavru çıkarması, yavrularını zararlı canlılardan, soğuk ve sıcak tan korumak için böyle mekanlar yapmışlardır. Kadim medeniyetimizin çevreye,kuşlara gösterttiği merhametin ve şevketin en canlı misallerinden dir. Öyle bir medeniyet ki kuşları himaye ediyor. İnsana barınma ve yaşama konusunda farkındalık gösteriyor.

Bu medeniyetin temelini’’ sen Allahın yaratıklarına merhamet göter’ki Allah’da sana merhamet etsin‘’ilkesi oluşturmaktadır. Kadim medeniyetimizde kuşlara gösterilen ihtimam yabani yırtıcı havanlara da gösterilmiştir. Onların çevreye zara vermemesi ve açlık tan ölmemeleri için yardım vakıfları oluşturulmuştur.

MAHKUM AZADI

Bu uygulama;‘’İnsanı yasat ‘ki devlet yaşasın’’ilkesinin en güzel misallerinden’dir. Borcunu ödemek isteyip de ödeyemeyen, doğru ve dürüst insanların bu sebebden dolayı ceza evine düşenlerini kurtarmaya yönelik insani ve ahlaki bir uygulamadır. Asıl amaç insanı düştüğü müşkül durumdan kurtarmaktır. Yardımlaşma,paylaşma ve ‘’Bir elin verdiğini diğerinin görmemesi ve bilmemesi ‘’esasına dayanmaktadır. Bu uygulama Recep,Şaban ve Ramazan aylarında, sultan eşleri, dini ve hayri kurumlar tarafından yapılmıştır.

HAMAL TAŞI

Ecdadımız çeşme ve şadırvan kenarlarına; insanların susadıklarında su içmeleri, namaz vakitlerin de yükünü bırakıp namaz kılmaları ve yük taşımaktan yorulduklarında yüklerini koyup tekrar alabilecekleri hamal taşları yapmışlardır. İnsan eksenli bir medeniyetin yansıması olan hamal taşları; yardımlaşmanın ,dayanışmanın ve hoş görünün en güzel örneklerindendir. Bu Allah rızası için yardımlaşma ve dayanışma temelli bir uygulamadır.

Türkoğlu'ndaki 7 bin 327 depremzedenin  hak sahipliği başvurusu onaylandı Türkoğlu'ndaki 7 bin 327 depremzedenin hak sahipliği başvurusu onaylandı

ASKIDA EKMEK

Askıda ekmek kadim medeniyetimizi en güzel erdemlerindendir.’’Komsusu aç iken dok yatan bizden değildir ’’inancının bireysel ve toplumsal yansımalarıdır. Fırından ekmek alan kimseler bir ekmek yerine iki ekmek alırlardı. Birini evine götürürken diğerlerini fırında ihtiyaç sahipleri için asılan sepete bırakırlardı. İhtiyaç sahipleri gelir, bu askıda bulunan ekmeklerden ihtiyacı kadarını alırdı. Ama asla fazlasını almazlardı. Hayır sahiplerine dua ederek oradan ayrılırlardı. Böylece açlar doyurulurdu. Yardım yapan ile yardım alan birbirini görmezdi. Bu uygulama ile’’sağ elin verdiğini sol el görmezdi’’. Askıdan ekmek alan ihtiyaç sahipleri, sonradan durumu düzeldiğinde onlarda ekmek alırken askıya da ekmek bırakırlardı.

Ecdadımız oluşturduğu; hayır kurumları,ahlaki ve insani uygulamaları ile yardımlaşmanın ,paylaşmanın ,iyiliği,merhametin, şefkatin en güzel örneklerini meydana getirmiştir. Bize düşen bu iyilik medeniyetini güncellemek ve yenilerini oluşturmaktır.

Editör: TE Bilişim