Son araştırmalar ise, erkeklerin jeller, günlük haplar, aylık enjeksiyonlar ve kalıcı olmayan kimyasal vazektomi gibi önleyici ilaçların bu yıl raflarda ve sağlık kuruluşlarında yerini alabileceğini gösteriyor.

Araştırmacılar, bazıları yüzde 97,3 oranına varan yüksek başarı düzeyi elde eden bu ilaçların, aile planlaması ve cinsel sağlık için dönüm noktası niteliğinde olacağını açıkladı.

Bilim insanları ilk kez 1950 yıllarda erkeklerin kullanımına yönelik bir doğum kontrol hapı oluşturmaya çalıştı. Ancak, ABD’li ilaç şirketi Sterling Drug tarafından üretilen hap erkek fareleri geçici olarak kısırlaştırdı. Erkek mahkumlar üzerinde yapılan denemelerde ise ilacın sperm sayılarını oldukça düştüğü görüldü. Ardından Sterling ilacın deneylerini durdurdu. Aradından bu alandaki çalışmalara yaklaşık yarım yüzyıl boyunca ara verildi.

ERKEKLER İÇİN DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ BU YIL ÇEŞİTLENECEK

Günümüzde erkeklerin korunmak için iki seçeneği bulunuyor: prezervatif veya kalıcı vazektomi (cerrahların sperm taşıyan tüpleri kesmesi veya kapatması işlemi). Fakat, araştırmacıların belirttiklerine göre bu yıl erkekler için korunma yöntemlerinin sayısı artabilir.

Öne çıkan ilaçların arasında ise İngiltere ve ABD'deki çiftlerle test edilen bir jel yer alıyor. Söz konusu jel, erkek cinsiyet hormonu testeronun sentetik bir versiyonunun kombinasyonu olan segesteron asetat içeriyor. Sonuçlarda, testislerdeki sperm üretimini etkili bir şekilde ortadan kaldırılırken, erkeklerin sperm üretiminin libidolarını etkilemeden kısıtlanması hedefleniyor.

JEL YÜZDE 90'DAN FAZLA ETKİLİ OLDU

ABD’deki jel denemesine iliderlik eden Los Angeles Biyomedikal Araştırma Enstitüsü'nden Doktor Christina Wang, erkek doğum kontrol ilaçlarını için üç potansiyel yol olduğunu açıkladı: haplar, jel ve aylık enjeksiyonlar.

Wang, “Kolay olduğu için insanlar günlük hap fikrini seviyor. Ancak hap alırken ilaçların yalnızca yüzde 1 ile 3'ü emiliyor. Bunun aksine, jel yaklaşık yüzde 10 oranında emilirken, enjeksiyon neredeyse yüzde 100 Oraınında vücuda giriyor. Önce jelin, ardından enjeksiyonun Amerikan Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) onaylanacağına inanıyorum. Klinik denemeler, jelin güvenli olduğunu, iyi tolere edildiğini ve gönüllülerin yüzde 90'ından fazlasında sperm çıkışını çok düşük seviyelere kadar bastırdığını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

ENJEKSİYON VE HAPLAR İKİNCİ AŞAMA DENEMELERİNE GEÇİYOR

Diğer taraftan, enjeksiyon ve haplar dimethandrolone undecanoate (DMAU) adı verilen deneysel bir ilaca dayanıyor. Jel gibi, bunlar da sentetik testesteron ve dişilik hormonu progestinin aktivitesini birleştiriyor.



Washington Üniversitesi'nde tıp profesörü olan Stephanie Page, hem günlük hap hem de enjeksiyon olarak DMAU'nun erken aşama klinik denemelerini yürütüyor.

Page, enjeksiyonun bir seferde altı aya kadar dayanacak şekilde tasarlandığını belirterek, "Birinci aşama çalışmamız umut verici sonuçlar gösteriyor. Yüz erkek çeşitli miktarlarda DMAU enjeksiyonu aldı. Şimdiye kadar, enjeksiyonlar son derece iyi tolere ediliyor” açıklamasını yaptı.

Profesör Page'in ekibi ayrıca DMAU haplarının denemelerini de tamamladı. "Bir aylık çalışmanın sonuçları çok umut verici ve biz üç aylık bir araştırmanın verilerini analiz ediyoruz. Yıl sonuna kadar hapların piyasaya sürülebileceğini umuyoruz" dedi.

GEÇİÇİ VAZEKTOMİ YÜZDE 97,3 BAŞARI GÖSTERDİ

Hindistan Tıbbi Araştırma Konseyi'ndeki araştırmacılar ise, 13 yıla kadar hamilelikleri önleyebilen sperm durdurucu bir enjeksiyon olan geçiçi bir vazektomi yöntemi üzerinde çalışıyor. Teknik, spermi testislerden taşıyan kanalların, içine stiren maleik anhidrit adı verilen bir plastik enjekte ederek devre dışı bırakılmasını içeriyor. Bu kimyasal, plastiğin sperm kanallarındaki doku ile bağlanmasına yardımcı olan bir bileşik olan dimetil sülfoksit ile karıştırılarak uygulanıyor. Ardından kombine kimyasal, spermin kanallara girmesini durduran elektronik bir yük üretiyor ve hamileleğin önüne geçiliyor.

Baş araştırmacı Doktor Radhey Shyam, “Yöntemin, şimdiden 300'den fazla erkek üzerinde denendiğini söyleyerek, , gebelik önleme başarı oranının yüzde 97,3 olduğunu ve hiçbir yan etki bildirilmediğini açıkladı.

ERKEKLERİN 3'TE BİRİ DOĞUM KONTROL HAPINI KULLANACAĞINI SÖYLEDİ

Öte yandan geçen yıl İngiltere’de düzenlenen bir ankete katılan 800 erkekten üçte biri doğum kontrol hapı kullanabileceği açıkladı.

Oruçluyken ağız kokusu kader değil! Oruçluyken ağız kokusu kader değil!
Editör: TE Bilişim