Çok değil...

Bundan 30-40 sene evvel çekilmiş Kemal Sunal filmlerimiz var bizim. İzlediğimizde her seferinde aynı filme, aynı sahneye tekrar tekrar güldüğümüz, bundan 10 sene önce izleyince sadece espri sandığımız ama bugün bakınca gerçek olduğunu, bunların yaşanabileceğini anladığımız Kemal Sunal filmlerimiz var.

Sakar Şakir filminde bakkalın yağı şekeri zam gelecek diye saklamasına gülüyorduk. Bugün adamlar depolara soğanları saklıyor. Yağ, şeker, un aldı başını gitti zaten. Doları bahane ederek her şeye yüzde 50'den fazla zam yaptılar.

Bugünde enflasyonla mücadele kapsamında yüzde 10 indirim kampanyasına destek veriyoruz diye reklam yapıyor o firmalar. Göz göre göre insanların aklı ile oynuyorlar.

Kardeşim sen yüzde 50 zammını yaparak alacağını almışsın. Yüzde 10 indirim yapsan ne yapmasan ne?

Pahalandırdığın fiyata sonradan yaptığın indirim ile ucuza satıyorum diye mi çıkıyorsun vatandaşın karşısına? Yüzde 40 kardasın. Bunu da vatandaş görmüyor mu sanıyorsun?

Bugün herkes her şeyin farkında olsa da, insanlar alışverişlerini mecburen yapıyorlar.

Şimdi aklınıza gelmiyor mu? Bu soğanların saklanması, domatesin çürümesi, patatesin başına bir iş gelmesi vs. vs. diyor musunuz biz bunları bir filmde görmüştük diye... Hatta çok gülmüştük değil mi, rahmetli Kemal Sunal'a...

O yüzden diyorum. Bizde tarih çok tekerrür eder. Yakın tarihimiz bir kez daha tekerrür etti. Birde bunları yapan düşman falanda değil ha. Bizim içimizden yahu.

Yerli ve Milli üretime şu anda devletimiz önem veriyor ve destekliyor. Ancak içimizde bazı firmalar var yerli olsa da bu fırsatçıların grubunda olan, hem zam yapıp hem de sattığı ürünün gramajını düşüren...

Denetimler şunlar bunlar yapılıyordu ancak o işten de çok bir şey çıkmadı galiba. Allah yardımcımız olsun. Ülkemiz kolay günlerden geçmiyor. Bugünlerde geçtiğinde, o fırsatçılar var ya... Onların kimler olduğu, hangi firmalar olduğu zaten biliniyor.

Bence bunları ifşa edeceksin. Alışveriş yapmayacaksın bunlardan. Ondan sonra fırsatçılık neymiş göstereceksin... Neyse böyle giderse bizde tarih çok tekerrür eder.

ASGARİ ÜCRETTEN SONRA NE OLUR?

Şimdi bizim ülkemizde geleneksel bir zam vardır. Asgari ücretin artması ile birlikte işverenlerde işçi maliyetinin artışından ötürü zam yapmaya başlar.

Tabi ben bu zam sırasında, örnek veriyorum işçi maliyeti 20 lira ise bazı iş verenler zammı 40 lira olarak yapıyor. Buda başka fırsatçılar.

Şimdi bunu düşüyorum. Asgari ücretin 2 bin lira olması hatta 2 bin 250 lira civarında olması konuşuluyor. Mevcut enflasyonun üzerinde kalan rakamlar bunlar.

En çok işçiler sevinir bu duruma. İşverenler ise mümkünse zam gelmesin, gelecekse bin 700 ile bin 800 civarı iyidir konumunda. Genellikle böyle durumlarda iş verenlerin kazanacağını düşünürüm.

Eğer söylediği gibi 2 bin lira ve üzerinde asgari ücrete zam yapılırsa, işverenler de işçi maliyeti artışından ötürü bir zam daha yapacaktır. Fiyatlarımız yine yükselecektir.

Bu zam konularına ciddi önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Her önüne gelenin kafasına göre zam yaptığı bir piyasada bu vatandaş ne yapacak?

Mevcut piyasada yapılması gereken, asgari ücretin zamlanması ancak bu zamdan ötürü zam yapmanın da yasaklanması gerekiyor diye düşünüyorum. 2018 bizim için yeterince zamlı bir yıl oldu zaten.