Türkoğlu’nun ekonomisinin anlatıldığı programda, Türkoğlu’ndan kesitler sunularak, ilçenin ekonomisinden, kültüründen, tarihinden, sanayideki ve tarımdaki başarılarından ve yapılan ve yapılacak olan projelerden bahsedildi. “Göç veren bir ilçe değil, göç alan bir ilçe olacağız.” Türkoğlu ilçemiz Kahramanmaraş’ın en güzel ilçelerinden bir tanesi kalkınma modeli olarak tarım turizm ve sanayi yönünden oldukça harika bir ilçe. Akdeniz’e en yakın olmasından dolayı, Akdeniz bölgesinin bütün iklimini, coğrafyasını, bitki örtüsünü yaşadığımız bir ilçemiz. Nüfusu en hızlı artan ilçe konumunda, gerek tarım da, gerek hayvancılıkta, gerekse sanayide oluşturduğumuz projelerle beraber, istihdamın artmasıyla Türkoğlu ilçemizin de son 5 yılda 13 bin civarında nüfus artışı oldu. Önümüzde ki süreçte de inşallah 130 bin 140 bin nüfusu olacak. Bizim yapmamız gereken Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi yerel kalkınmanın sağlanması, bunda da başrol oyuncuları Belediye Başkanları. İstihdama yönelik ekibimizle çalışarak bütün projelere katkı sağlıyoruz. “Her Alanda Çalışan, Hizmet Üreten Yerel Bir Yönetimiz” Sanayi alanında çok büyük yatırımlar yapıyoruz. 50 ‘ye yakın fabrikamız var. Günlük iş adamları Türkoğlu’muzu ziyaret ediyorlar. Bu avantajı ekibimizle beraber iş adamlarımıza sunduğumuz avantajdır. Türkoğlu organize sanayi kurduk. Burada 28 tane fabrika olacak çalışan fabrikalarımız var inşaatı devam eden fabrikalarımız var Türkoğlu organize sanayi bittiğinde 3500 kişi istihdam sağlanacak yine bölgenin en büyük gıda organize sanayi olarak son aşamaya geldik. Biliyorsunuz Kahramanmaraş dondurmasıyla, biberiyle, gastronomisiyle tarhanasıyla meşhur bir yer. 1500 dönüm alanda 500 milyon bir katma değer sağlayacağız. Tabi burada üretilen bu mallarında dünyaya ihracatı yapılabilmesi için de Türkiye’nin en büyük lojistik merkezinin kurulumuna sebep olduk. 800 dönüm alana kuruldu. Şuanda bir kaç tane firma çalışıyor. Biliyorsunuz lojistik merkezi denizi olmayan limanlar gibidir. Yani modern kalkınmanın ekonominin temeli lojistiktir. Sadece sanayi olarak değil Türkiye de bazı ilçelere baktığınızda sadece tarımıyla hayvancılığıyla turizmiyle gelişen ilçeler vardır. Ama biz bunların hepsini içimizde barındırıyoruz. Sizinle gezeceğimiz bu süre zarfında Türkiye’nin en büyük ovalarından biri olan amik ovasının devamı olan ovaya sahip üzerinde katma değer sağlayan seraları turşusu şalgamı, özellikle çilek, dünya markamız, aromasıyla rengiyle çok farklı kalkınma modeli . Çakıroğlu mahallemiz terk edilmiş gibiydi. İnsanlar yaşamıyordu ama şuanda göç ediyorlar. Villa evlerimiz var, yaklaşık 1000’e yakın mevsimlik işçi geliyor. Hepsi bölge şehirlerden geliyor. Türkoğlu’nda işsizlik yok çalışan herkese iş var biz bunu daha ileriye taşıyıp buraya göç almak istiyoruz. Yerlilerin olduğu zaman yabancılarında gelmesiyle bir yer daha çok gelişir. Başta söylediğimiz Türkoğlu ilçemiz, tarımın hayvancılığın en önde gelen ilçelerinden bir tanesiyiz. Bizi diğer dondurmalardan ayıran özellikte, temelinde Kahramanmaraş’ın ahır dağında organik bitkilerle beslenen, keçilerin sütünden saleple birleştirmesi neticesinde üretilmiş ve dünya markası haline gelmiş 70 bine yakın küçükbaş hayvan ilçemizde bulunuyor. Kahramanmaraş dondurması dünyaca meşhur, bu meşhurluğun en etkili etkenlerden bir tanesi de Türkoğlu ilçemizdeki üretim çiftliğinde keçilerin sütünü dondurmada kullanıyoruz. Türkoğlu ilçemiz sanayi gibi tarım sektöründe de adından söz ettirmekte. “Türkoğlu Artık Kabuğuna Sığmıyor” Çileğimiz meşhur,seralarımız meşhur, salatalığımız meşhur bunların kooperatifleşmesinde çiftçilerimizin fide ve tohum konusunda desteklenmesinde, pazarlama konusunda teknik konuda her türlü desteği veriyoruz. Türkoğlu ilçemizin kalkınma modeli olarak, Türkiye’ye örnek olabilecek 1400 rakımlı ve dünyada eşi benzeri olmayan harika aroması olan içerisinde kırmızının bütün tonlarını gösteren çileğin yetiştiği Çakıroğlu mahallemiz. Burası 15 20 yıl öncesine kadar terk edilmişti. 2000’li yıllardan sonra tam tersi olup, ilçedeki ziraat mühendislerinin de katkılarıyla yeniden mucizevi bir meyveyle tanışmasıyla beraber göç tersine başladı. Dışardan da insanlar gelmeye başladı. Bir dönüm çilekten 4 ton çilek elde ediliyor. Toptan 8-10 lira arasında paraya satılıyor. Türkiye’nin bütün şehirlerine ve dünyada da Rusya’ya, Orta Doğu’ya ihraç ediliyor. Deniz seviyesinde de üretilen çileklerimiz var. Ama burası 1400 rakımlı ve çam ormanlarının içerisinde yaklaşık bin dönümde üretilen bir çilek, dernek başkanımız ve bizim gayretimizle yaygınlaştırıldı. Kaledibi Mahallemizde de çilek yaygınlaştırıldı. Buraya bir gölet düşünüyoruz. Gölet yapıldığında yaklaşık 5 bin dönüm içerisinde Türkiye’nin en büyük havzalarından bir tanesi olacak. Aroması ve tadı çok güzel olduğundan dolayı dünyada en lüks manavlarda tercih ediyorlar. Buradan satışı 10 lira çarşıda satsan 20 liraya kadar çıkabiliyor. Çakıroğlu çileği gibi hiçbir yerde böyle çilek yok bunda iddialıyız. Burada örnek alınması gereken, tarım ürünlerinden zengin olunmaz, tarım ürünlerinden para kazanılmaz, bir yıl kazanıyoruz, 3 yıl yıl kazanmıyoruz olmaz. Bir fabrikada işçi yıllık 25 bin lira kazanıyor. Burada 25 bin lirayı, 1 buçuk dönüm alandan kazanıyoruz. Hem ailenle yaşıyorsun, hem tatil yapıyorsun, temiz hava, kalkınma modelinin kooperatifleşmesinde de katkı yapıyor. Çiftçilerin hepsi tüccar aramasına gerek yok kooperatif başkanları aracılığıyla bulunabiliyor. Toprağımızda bereketli kırmızı toprak her zaman çiftçilerimizin yanındayız. Ürünü direkt yetiştirmekten ziyade bunu kooperatifleşmesinde en büyük gayreti sağlıyoruz.” Dedi.