“Dünyanın en köklü dillerinden olan Türkçe, Karamanoğlu Mehmet Bey’in 1277 yılında yayımladığı, bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmayacak fermanıyla resmiyet ve itibar kazanmıştır. Dil, din, tarih ve kültür bir milletin ortak mirası ve sahip çıkacakları en önemli unsurlardır. Dilini bilmeyen kültürünü bilmez. Dil bir milletin şerefidir ve şerefini koruyan milletler dünyada yerini alır. 13.yy’dan sonra Yunus Emre bugünkü konuştuğumuz Türkçe’yle yazmıştı o meşhur dizelerini. Bu vesileyle Yunus Emre’yi de saygıyla anıyorum ve yüzyıllar geçmesine rağmen hala eserlerini okuyabiliyor olduğumuz için şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Bir milletin dili onu geçmiş ve gelecekle buluşturur. İnşallah bizden sonraki nesillerin de bizim onlara miras bıraktığımız eserleri okumalarını temenni ediyorum. Bunun için birbirimize sahip çıkmamız gereken günlerdeyiz. Bizi birbirimize bağlayan ortak noktamız dilimiz, vatanımız ve bayrağımızdır. Kimseyi ötekileştirmeden hepimiz bu vatanın evlatları olarak, birlik ve beraberlik içinde vatanımıza, milletimize sahip çıkalım. Öz Türkçemizi her platformda kullanalım, kullanılmasına da vesile olalım.”