İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 19 Ekim Muhtarlar Günü dolayısıyla Ankara'daki bazı mahalle muhtarlarıyla yemekte bir araya geldi. Bakanlıktaki yemekte konuşan Bakan Soylu, bu topraklar üzerinde yaklaşık 200 yıldır muhtar seçildiğini, seçimle iş başına getirilen ilk kamu görevlisinin de muhtarlar olduğunu söyledi. "Ne ilginçtir ki yerelde böyle köklü bir seçim alışkanlığımız olmasına rağmen ülke yönetiminde hep birlikte demokrasi için çok büyük mücadeleler verdik. Çok badireler atlattık. Darbeler gördük, vesayet kurumları gördük. Bu millete demokrasiyi fazla gördüler. Muhtarımızı seçmemize izin verdiler ama bu ülke başbakan seçince rahatsız olup idam ettiler. Cumhurbaşkanımızı zaten yıllarca seçtirmediler." diyen Soylu, bu süreçleri tesadüfle veya siyasetle açıklayanlar olabileceğini ancak bunun çok ciddi bir planlamanın, bu milletin cumhuriyetle beraber yeniden ayağa kalkmaması için dikkatlice takip edilmiş acımasız bir stratejinin ürünü olduğunu belirtti. "Tüm terör örgütlerine karşı eş zamanlı ve kesintisiz bir operasyon halindeyiz" Bazı çevrelerin 15 Temmuz darbe girişimine kadar bu stratejiyi ısrarla takip ettiğine işaret eden Soylu, şöyle konuştu: "15 Temmuz, sadece sokağa çıkıp milli iradeyi savunduğumuz, tek gecelik bir karşı çıkış değildir. 15 Temmuz, sonrasındaki 4 yılda yaptıklarımızla bir bütündür. Çok farklı bir değişim sürecinin adıdır. Biz 15 Temmuz'dan aldığımız güçle otomobil yapmaya kalktık. Biz 15 Temmuz'dan aldığımız iradeyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçtik. Yine 15 Temmuz'dan aldığımız güçle uluslararası arenada bir iddianın sahibi olduk. Terörle mücadelede ve uluslararası politikada kendi göbeğimizi kendimiz kestiğimiz bir döneme hep birlikte adım attık. Yeni güvenlik konseptine geçtik. Artık terörle mücadele ederken canımızın yanmasını beklemiyoruz. Tüm terör örgütlerine karşı eş zamanlı ve kesintisiz bir operasyon halindeyiz. Kendi silahımızı ve insansız hava aracımızı üretiyoruz. Ne üretirken ne de kullanırken kimseden icazet almıyoruz. Ürettikçe hep birlikte güçleniyoruz. Aynı zamanda terörü besleyen tüm sebeplerle de mücadele ediyoruz. Terörle iltisaklı belediyelere görevlendirme yapmamızı eleştiriyorlar ama kimse kusura bakmasın. Birileri belediyeleri terör örgütünün bayisi gibi kullanırken, biz karşıdan bakamazdık. Milletin çoluk çocuğunu dağa kaçırmak için kılavuzluk ederlerken biz karşıdan bakamayız, bakmadık da. Bugün itibarıyla terör örgütünün Türkiye'den ikna edip dağa gönderdiği kişi sayısı 44. Bunun yılda 5 bin 500 olduğu günleri gördük. Salgın olmasına rağmen, aileleriyle beraber bir arada olup, terör örgütünden ikna edip adalete teslim ettiğimiz sayı 184. Bu geçen sene 270'in üzerindeydi. Terör örgütünün ikna ettiği sayı 44, bizim terör örgütünden ikna ettiğimiz sayı 184. Biz, bu alanda da büyük üstünlük kurduk." "Allah evlatlarımızdan razı olsun" İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen hafta Hakkari'de başlatılan operasyonu hatırlatarak, şunları kaydetti: "Bu operasyonda, kamuoyuna, toplam 8 kişinin etkisiz hale getirildiğini söylemiştik. Bu operasyonun yeri çok manidardır. Karanlık Dağ; ilk kez girdik ve 17 terörist etkisiz hale getirildi. Allah evlatlarımızdan razı olsun. Emniyet istihbaratımız, jandarmamız, hava kuvvetlerimiz, İHA ve SİHA'larımız, topyekün oraya gecenin bir yarısı helikopterlerle indirme yapan kahramanlarımız, hepimizin baş tacıdır, Allah onlardan razı olsun. Dün yine Amanoslar'da Dörtyol İslahiye Grubu imha edildi, 4 kişiydi. Amanoslar'da kalan terörist sayısı, arkadaşların iddiasına göre 4, benim iddiama göre 3. İnşallah Amanoslar'daki geri kalanları da bitirip, nasıl Karadeniz'de bir temizliği gerçekleştirmişsek, şimdi Amanoslar'ı, Hatay'ı, Osmaniye'yi, Kahramanmaraş'ı, Adıyaman'ı bu musibetten de kurtarmış olacağız. İntikal yaparlarsa yine temizleriz. Teslimden başka bir çareleri yoktur. Bırakıp kaçmaktan başka bir çareleri yoktur."