Aşı Bilimi Derneği Başkanı Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, yaptığı açıklamada, aşının birçokhastalıktan korunmada yaşamsal öneme sahip olduğunu ifade etti. Türkiye'de çocuklarına aşı yaptırmayan ailelerin bulunduğunu anımsatan Gürüz, insanların kendi vücutlarına yapılan her türlü müdahaleyi reddetme hakkına sahip olduğunu ama bu anayasal hakkı kullanırken de bilimsel verilerden yola çıkılması gerektiğini söyledi. Gürüz, çocukluk çağında yapılan aşılama sayesinde bugün 14'e yakın hastalığa karşı milyonlarca çocuğun hayatta kalmasının sağlandığına dikkati çekerek, "Bir aşının gelişmesi, insan hayatına girmesi 15-20 yıllık bir süreç, daha öncesinde binlerce hücresel ya da hayvan modelleri deneyleriyle bu aşıların güvenliği garanti ediliyor, sonra kullanıma giriyor." diye konuştu. Dünya genelinde yılda yaklaşık 10 milyon çocuğun düzenli aşılanma hizmetinden ve sağlıklı sudan uzak kaldığı için ölümle burun buruna olduğunu anlatan Gürüz, doğru bir aşılama programıyla çok sayıda hayatı kurtarmanın mümkün olduğunu ifade etti. Gürüz, aşıların içeriğiyle ilgili tartışmalara da değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her aşının içerisinde katkı maddeleri var. Bu katkı maddelerinin bir kısmı insan sağlığı için çok yararlı görülmeyebilir ama bu dozlar o kadar küçük ki... Örneğin alüminyum çok konuşuluyor. Bazı aşılarda, aşının etkisini artırmak için kullanılan alüminyum içerikli katkı maddesi olmamasına rağmen cahilce konuşan diplomalı insanlar var. 'Aşı yerine yerine kemik suyu kaynatın için' diyecek kadar cehalet içerisindeler. İyi beslenmek, spor yapmak sağlığın önemli faktörlerinden birisi ama bir hastalık riskine karşı sadece ve sadece iyi beslenerek korunamazsınız." Çocuk felcine yönelik aşılama Prof. Dr. Adnan Yüksel Gürüz, Türkiye'nin riskli bir coğrafyada olduğunu, kuzey Irak ve Suriye'den gelen sığınmacı ve mültecilerin ülkelerinde sağlıklı aşılama programının bulunmadığını ifade etti. Gürbüz, şunları kaydetti: "1998 yılında Türkiye sınırları içerisinde yok ettiğimiz çocuk felcini bugün Suriye'den gelen çocuklar nedeniyle yeniden tanıyoruz. Benim yaş gurubum hatırlar, çocuk felçli arkadaşları vardı ama artık gençlerin böyle arkadaşları yoktur. Bunun sebebi doğru yapılan aşı programıdır. Aşıdan vazgeçmek doğru bir tercih değildir. Hiçbir aşı insanın zararı için yapılmaz. Buradan Türk halkına sesleniyorum, kesinlikle bize güvenin. Bizim sizin için gecemizi gündüzümüze kattığımıza inanın, aşılamadan lütfen çekinmeyin. Son sözü de diplomalı bilinçsizlere söylüyorum, artık lütfen susun, susmazsanız bu ülkeye zarar verdiğinizi insanlara ispatlayacağız artık mahcup olacaksınız."