Londra'da restoran zincirleri sahibi Önder Şahan'ın yüzüne attığı kimyasal madde sonucu yaralandığı iddiasıyla savcılığa başvuran Deniz Akın'ın iddiaları gerçek dışı çıktı.

Sabah gazetesindenSema Alim Dalgıç'ın haberine göre Akın'ın ağabeyi Şeyhmus Akın'ı tanık olarak dinleyen savcılık, genç kadının yüzündeki yaraların rahatsızlık sonucu oluştuğunu tespit etti. Savcılık, ağabeyinin de ifadesini dikkate alarak Önder Şahan hakkında yürütülen soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Bürosu'nca verilen takipsizlik kararında, müşteki Deniz Akın'ın ifadesine yer verildi. Deniz Akın'ın ifadesinde, 2015 yılı Eylül ayında Londra'da bulunan restoranın bodrum katında Önder Şahan'ın elinde bulunan kaptaki sıvıyı yüzüne attığını iddia ettiği kaydedildi. Acı ile lavaboya koştuğunu, bu olaydan sonra yüzü ve ellerinin yandığını, daha sonra işten çıkarıldığını ileri sürdüğü belirtildi. Deniz Akın'ın bir süre sonra Şahan ile konuşmak için gittiğinde tehdit edildiğini, konsolosluk ve polise başvurmasına rağmen kimsenin kendisine yardım etmediğini iddia ettiği kaydedildi.

"AYNI MUTFAKTA HİÇBİR ZAMAN ÇALIŞMADIK"

Kararda, iş adamı Önder Şahan'ın şüpheli sıfatıyla verdiği savunmasına yer aldı. Şahan savunmasında, Deniz Akın'ın ağabeyi Şeyhmus Akın'ın Londra'da bulunan restoran ve kafelerinin birkaçında müdür olarak görev yaptığını ve ayrıca kendisinin yardımcısı olduğunu ifade etti. Deniz Akın ile kardeşi aracılığıyla tanıştığını ve bu şekilde kendisine ait iş yerlerinde çalışmaya başladığını anlattı. Müşteki ile bir süre çalıştıktan sonra iş ilişkilerini sonlandırdıklarını söyledi. Şahan, müşteki ile hiçbir suretle aynı ortamda çalışmadığını, aynı mutfakta hiçbir zaman yemek yapmadıklarını, müştekinin iddia ettiği gibi bir olayın yaşanmadığını savundu ve suçlamaları kabul etmediğini beyan etti.

Takipsizlik kararında, Deniz Akın'ın kardeşi Şeyhmus Akın'ın tanık olarak alınan ifadesi de yer aldı. Şeyhmus Akın; Önder Şahan ile uzun süredir çalıştıklarını, hali hazırda da Şahan ile görüşmeye devam ettiklerini belirtti. Kardeşi Deniz Akın'ı da kendisinin referans olmasıyla Şahan'a ait iş yerinde çalıştığını anlattı. Ağabey Akın, Deniz'in dört şubede çalıştığını, ancak her çalıştığı şubede iş arkadaşlarından farklı şikayetler aldıklarını, bu sebeple iş ilişkilerine son verilmeden önce Deniz'in tatil için Türkiye'ye geldiğini söyledi. Londra'ya geri döndüğünde işverenlerce kendisi ile çalışmayacağının söylenmesi üzerine iş ilişkisine son verildiğini ifade etti.

AĞABEY TÜM İDDİALARI ÇÜRÜTTÜ

Deniz Akın'ın yüzüne Önder Şahan tarafından kimyasal sıvı atıldığı iddiasına da cevap veren Şeyhmus Akın, Deniz'in yüzünde stresten kaynaklı olarak bir rahatsızlığın olduğunu ve bunu uzun süredir yaşadığını, bu rahatsızlığında dolayı Londra'da sağlık kuruluşlarında tedavi gördüğünü anlattı. Bu tedavilerden kaynaklı ilaçlar kullandığını, daha sonra Deniz'den öğrendiği kadarıyla özel doktoru olduğunu söylediği N.S. isimli bir bayanla tanışmış olduklarını kaydetti. Deniz'in bu bayanın verdiği tüm ilaçları kullandığını, kendisinin kimya mühendisi olması dolayısıyla Deniz'i uyarmasına rağmen dinlemediğini ve yüzünün bu ilaçlar yüzünden suratının daha kötü vaziyet aldığını söyledi. N.S. isimli şahsın Deniz'e 'yüzündeki rahatsızlığı daha ileri boyuta taşırsan iş yerinden tazminat alırsın' diye talimatlar verdiğini, bu yönlendirme ile yüzünün bu hale gelmesine iş yeri patronunun sebep olduğunu söyleyerek bu şekilde soruşturma konusu yapıp Şahan'dan şikayetçi olduğunu belirtti.

"TAMAMEN UYDURMA, PSİKOLOJİK BUHRAN"

Ağabey Akın, olayların bizzat tanığı ve bu konu ile ilgili bilgisi olduğu için olayların Deniz'in anlattığı gibi gerçekleşmediğini, anlattıklarının tamamen uydurmadan ibaret olduğunu, Deniz'in N.S. adlı şahsın etkisi altında kaldığını, bu sebeple psikolojik buhran yaşayarak böyle iddiaları dönem dönem ileri sürdüğünü anlattı.

ANNE VE BABASI DA YALANLADI

Deniz Akın'ın anne ve babası da savcıya tanık sıfatıyla ifade verdi. Anne ve baba, kızlarının kendilerine ocakta bulunan bir tencerenin patlayarak yüzünü yaraladığını anlattığını söyledi. Önder Şahan'ın hiçbir kötülüğünü görmediklerini, görüşmeye dahi devam ettiklerini kaydetti.

ÇELİŞKİLİ ANLATIMLARA İTİBAR EDİLMEDİ

Kararda, müştekinin çelişkili ifadeler kullandığı, olaya ilişkin delillerinin bulunmadığı, ailesine iş kazası geçirdiğini söylediği ancak savcılığa şikâyette bulunarak yüzüne Şahan tarafından kimyasal sıvı atıldığını iddia ettiği kaydedildi. Ailesine anlattığı olay ile iddia ettiği olayın örtüşmediği belirtilen kararda, adli tıp raporunda da yüzünde ileri derecede kırmızı ve sivilce benzeri ciltten kabarık skatrisyel lezyonlar ile kaplı olduğu, yüzde kalıcı iz niteliği taşıdığını bildirir rapor düzenlendiği belirtildi. Ancak raporda yüzün ne şekilde bu hale geldiğinin anlaşılamadığı ifade edildi. Kararda, Akın'ın ileri sürdüğü çelişkili anlatımlardan oluşan iddialarına itibar edilmediği, ortada soyut iddia dışında yeterli delilin bulunmadığı kaydedildi.

Şüpheli Önder Şahan hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilerek dosya kapatıldı.