1959’da, Atıf Yılmaz’ın yönettiği Karacaoğlan’ın Kara Sevdası filminde asistan olarak sinemaya adım atan Sinema ve Film yönetmeni Duygu Sağıroğlu, ‘Karacaoğlan’ın Kara Sevdası’ filmiyle ilgili hatıralarını anlattı.

Duygu Sağıroğlu uzun yıllar önce çekilen filmle ilgili şunları söyledi;

Kahramanmaraş'ta freni boşalan kamyon cenaze için toplanan insanların arasına daldı Kahramanmaraş'ta freni boşalan kamyon cenaze için toplanan insanların arasına daldı

Reji ekibi ve oyuncu kadrosunun yanında yapımcı Erman Film’in sahibi Hürrem Erman’ın katılımıyla büyük çoğunluğu Kahramanmaraş’ın Andırın İlçesine bağlı Çığşar Yaylası’nda 1959 yazında çekilen film, o günlerde Yeşilçam’ın en pahalı yapımları arasında yerini almıştır.

Karacaoğlan’ın Kara Sevdası, yüzlerce yıldır Toroslardaki her çeşmeden su içtiği, her yalnız ardıcın başında bir türkü yaktığı söylenen, sevda yüklü çığlıkları dilden dile dolaşan Karacaoğlan’ın efsanevi öyküsünün, sinemamızda Avni Dilligil’in 1955 tarihli yapımından sonraki ikinci ve çok daha kuvvetli bir yankısıdır.

Karacaoğlan’ın Kara Sevdası Çığşar Yaylası’nda bu sahne ile başlar. Geniş oyuncu kadrosunun yanında bölge insanının da figüran olarak yer aldığı bilinen filmde Andırın’ı, Cerit Obası’nı, Çokak Köyü’nü, Meryemçil’i, Binboğa Dağları‘nı Karacaoğlan’ın dilinden duyarız film boyunca.

Film Nerede Çekildi

Filmin dış mekan sahnelerinin büyük bölümü Kahramanmaraş ili, Andırın ilçesi, Çığşar mahallesinde çekilmiştir. Çadır içinde geçen iç mekan çekimleri ise genellikle Kadirli’de kurulan bey çadırında gerçekleştirilmiştir.

Filmde Elif’in bulunduğu Cerit Obası’na atını süren Karacaoğlan’ı gösteren bir sahne ile günümüzde Çığşar yaylasının ilgili kısmından bir fotoğraf aşağıdadır.

Atıf Yılmaz’ın Anılarında

Yönetmen Atıf Yılmaz’ın 1991’de yayınlanan Hayallerim, Aşkım ve Sen isimli sinema yıllarından anılar içeren kitabında en geniş yeri belki de Karacaoğlan’ın Kara Sevdası filminin kamera arkası notlarına ayırmıştır.

Yılmaz Güney’i bu filmde Karacaoğlan rolünde oynatmamakla sinema alanındaki en büyük hatalarından birini yaptığına dair pişmanlığını dile getirmesiyle başlayan anılarında, ekibin kuruluşu, Yaşar Kemal ile birlikte senaryonun hazırlanışı, Kadirli ve Çığşar Yaylası’ndaki çekimleri, Yılmaz Güney’in meşhur akrep hikayesi gibi pek çok detayı samimi bir dille aktarmıştır.

Çığşar Yaylası’nda çekimlerde, Sağda Yılmaz güney görünüyor.

Yaklaşık yirmi sayfa boyunca bu filme dair anıların yer aldığı kitabın ilgili bölümlerini tamamen sizlere sunmak isterdim ama telif haklarına ve emeğe uygun olmayacaktır. Bu nedenle birkaç önemli anlatım ve tasviri örnek olması için sizlere sunayım. Merak edenler devamını sonraki yıllarda Bir Sinemacının Anıları ve Söylemek Güzeldir isimleriyle de yayınlanan kitaptan okuyabilirler.

Editör: TE Bilişim