Dünyadaki üç mikro heykeltıraştan biri olarak tanınan Necati Korkmaz'ın ambulanstan karavana dönüştürüp "Necovanni" ismini verdiği aracıyla yaşadıkları hem gülümsetiyor hem de hüzünlendiriyor.

Dünyadaki üç mikro heykeltıraştan biri olarak tanınan Necati Korkmaz'ın iki aylık uğraşı sonucundaambulanstan dönüştürdüğü ve "Necovanni" ismini verdiği karavanıyla yaptığı seyahatlerde yaşadıkları duyanları şaşırtıyor.

Dünyanın en küçük Kur'an-ı Kerim'ini yazan ve Allah'ın 99 ismini mercimek tanesine sığdıran Korkmaz, sanatının dışına çıkarak hurda bir ambulansı tam teçhizatlı karavana çevirdi.

Yaklaşık bir yıl önce motoru dışında sağlam yeri olmayan hurda ambulansı, profesyonellerin yardımıyla iki ayda karavana dönüştüren Korkmaz, araca ruhsat aldı.

"Ambulans" yazılarını söken Korkmaz, renkleri nedeniyle kısmen ambulans görünümünü koruyan ve "Necovanni" ismini verdiği aracı ile bir yılda yaklaşık 40 bin kilometre yol yaptı.

"Hurdadan pırıl pırıl bir karavan çıktı"

Korkmaz, yaptığı açıklamada, ambulansın karavana dönüşme hikayesini ve yollarda yaşadığı ilginç olayları anlattı.

Ankara'da hurda halindeyken aldıkları ambulansın karavan yapılmasından, yollardaki seyahatlerine insanların sürekli ilgisiyle karşılaştığını belirten Korkmaz, şöyle devam etti:

"Önce söküm işlemini yaptık. Ankara'da bir mahallede adeta marangozhane kurduk. Öyle ki insanlar her gün ziyaret ediyorlar ve yapım aşamalarını görüyorlardı. Masa, baza, temizlik, boya, cila gibi bütün işçiliğini yaptık. Yaklaşık iki ay ambulansla uğraştık ve hurdadan pırıl pırıl bir karavan çıktı. Yapamadığımız kısımlarda profesyonel destek aldık. Boyacılardan, kaportacılardan yardım aldık. Onlar da ilginç bir şey çıkacak beklentisiyle ekstra ilgi gösterdiler. Sonuç çok güzel oldu. Aracın motoru temizdi. Proje çizdirdik. Her şey kurallara uygun yapıldı. Ruhsatını da çıkarınca arabamız dünya yollarına çıkmaya hazır oldu. Biz bunu yaptırmaya kalksak çok büyük paralar tutardı, kendimiz her şeyiyle ilgilenince maliyeti çok düştü."

"Neden iğne yapmıyorsunuz"

Yaz aylarında geçtikleri bir sahil yolunda boğulma tehlikesi geçiren bir kişi için kendisinden yardım istendiğini aktaran Korkmaz, "Tabii ki çok üzüldük bu duruma. Aracın ambulans olmadığını anlattık. Neyse ki gerçek ambulans gelerek o kişiyi kurtardı. Çoğu zaman iğne yaptırmaya gelenler oluyor. Bazıları inanmıyor, 'Neden müdahale etmiyorsunuz, neden iğne yapmıyorsunuz' diyorlar." şeklinde konuştu.

 

"Paranız cebinizde kalır"

Karavanı yaptıktan sonra devamlı yollarda olduklarını söyleyen Korkmaz, şunları kaydetti:

"Eğer otellere bağlı kalmazsanız paranız da cebinizde kalır. Gezerken en çok otel ve yemek masrafınız oluyor. Karavan hayatınıza girdiğinde gittiğiniz yerde marketlerden dolabınızı dolduruyorsunuz, kendi yemeğinizi yapıyorsunuz ve masraflardan kaçmış oluyorsunuz. Biz her kahvaltıda 'Bu manzara çok güzel değil' diyerek yerimizi değiştiriyoruz. Deniz kıyısında bir çam altında veya bir kumsalda ya da gürültünün olmadığı yerlerde kahvaltı yapıyoruz. Kısıtlamanız yok, tamamen özgürsünüz."