POLİTİKAYA kıyısından köşesinden bulaşmış, geçmiş dönemlerde özellikle Ak Parti’nin içinde bulunanlar bir konuyu çok tartışıyorlar: “Ak Partili olup ya da görünüp, partinin yerel seçimlerde büyük oy kaybı yaşaması için uğraşanlar güruhu var…”

Yenilir yutulur gibi değil…

Ağır bir iddia değil mi?

Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hayrettin Güngör’ün programlarını kim ya da kimler yapıyor, bilmiyoruz ancak hakikaten bunu parti dışından herkes görüyor, adayı bir kısır döngünün içine koymuşlar, amiyane deyimle hababam dönderip duruyorlar.

Hayrettin Bey kendisi farkında değil ama adeta abluka altına alınmış gibi…

Partiye oy sağlayacak yerlerden veya kişilerden özellikle saklıyor gibiler.

Aday, kendinin Maraşlı olduğunu ve Maraş’ı iyi bildiğini ispat için çırpınıyor ama kardeşim bilmiyor işte memleketi.

Adayı her gün gören, yanında gezenler bir sorsunlar Allahaşkına; “Uyuzpınarı nerede?” diye, bilirse dondurma ısmarlasınlar.

Haliyle durum böyle olunca Güngör, tam bir teslimiyetle kendisine program yapanlara uymak zorunda kalıyor.

Adamı kessen, idama götürsen Ak Parti’ye oy vermeyecek, bunu kimse ikna edemez ama götürüyorlar adayı en az bir saatını çalıyorlar.

Veya adamın gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi alakası yok, hayatında eline kalem almamış, tek bir gazeteciye sözü geçmez, adaya hiçbir faydası dokunmaz, hasbelkader bir koltuk kapmış ama götürüyorlar Güngör’ü, iki saatını çalıyorlar.

BU MEMLEKETİN “AĞIR ABİ”LERİ VAR!

EVET, bu memleketin “ağır abi”leri var…

Sözü dinlenir, hatırı sayılır…

Vereceği bir abi nasihatı ile 100 oy kazandırır…

Ama götürmüyorlar böyle akil insanların yanına…

Burada elli kişi sayarım ama gerek yok, dinleyeceklerini de çok tahmin etmiyorum ama mesela Hayrettin Güngör’ü bir Gömlekçi Nuri‘nin yanına götürüp tanıştırmışlar mıdır?

Herşeyi çok bilirler ya, “amaaannn” derler, geçiştirirler çünkü Gömlekçi Nuri, doğruyu dosdoğru söyler, o da bunların işine gelmez.

Mesela sporun da siyasetin de ordinaryüs profesörü bir “Tenekeci Kemâl” var. Elini salladığında arkasında elli asker olur. Sorun bakalım hatırını sormuşlar mıdır adamın?

“O kim ki?” derler, kendileri bile tanımazlar…

Mesela sadece mahallesinin değil, her kesimin sayıp sevdiği, eski Ekmekçi Mahallesi Muhtarı Kemal Suyadal’a bir telefon açıp “çayı ocağa koy Kemal abi geliyoruz” demişler midir?

Burun kıvırırlar, “ha ya, bir o eksikti” derler…

Tanımıyoruz ama gördüğümüz kadarıyla Hayrettin Güngör, donanımlı ve seviyeli bir aday ama öne çıkarmaktan imtina ediyorlar…

Eski Doğru Yolcu Mehmet Bağrıaçık’ın da dediği gibi; “Bu Parti, bizim DYP’nin son zamanları gibi, içeriden dinamitleniyor…”

Velhasıl kelam, bu politika ne çirkef bir şeymiş yahu…

Yazık, bindirmişler adaylarını bir alamete, götürüyorlar kıyamete…

YATACAK YERİ YOK:

SURİYELİLER

NEDEN her fırsatta “Biz Sütçü İmamların, Rıdvan Hocaların torunuyuz…” diye övünüyoruz? Çünkü kaçmayıp, canları pahasına vatan topraklarını savunup bizlere teslim ettikleri için. Eyyy memleketimin kafelerinde höpürdeterek kahvesini içip, nargilesini tüttüren, vatanını satan Suriyeliler, sizin gerçekten yatacak yeriniz yok!

YATACAK YERİ ÇOK:

ONİKİŞUBAT BELEDİYESİ

SOSYAL Belediyeciliğin ön plana çıktığı bu dönemde, Onikişubat Belediyesi, bölgesindeki her apartmanda daire sayısına göre piknik masası ya da kameriye yaparak, pikniğe gitme imkânı bulamayanlar için hizmeti milletin ayağına getiren Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek ve Park ve Bahçeler Müdürü Kâzım Canlı’nın…