Gönüller sözlerle değil, hallerle fetholunur...

Ayağa kalk ve onar...

Oturduğumuz yerden ahkam kesmek, nasihatte bulunmak, günümüzün hastalığı olsa gerek...

İyilik ve adalet uğruna adım atmayanlar, mazlumun elinde tutmayanlar, bol keseden paylaşımlar yapıyorlar...

Yoldaki engeller, ciltler dolusu kitap yazarak kaldırılmaz, yoldaki taşlar, hareket ederek kaldırılır... Yoldaki taşlar, ayağa kalkıp, adım atarak kaldırılır...

Geçenlerde bir dostumuz ılıcada bulunan bir apartmanın whatsapp grubundan ayrıldı...

Ayrılma sebebi; yaşantısıyla insanları üzen, haksızlık yaparak yaşayıpta, arkasından dua ve cuma mesajı yayınlayanlar...

Hayırlı sabahlar...

Hayırlı cumalar...

Rabbim günahlarımızı bağışlasın...

.....

Vs...

Oysaki aynı apartmanda hiç kimse ortak giderleri ödemiyor... İki üç kişi ortak giderleri ödüyor...

40 kişilik apartmanda yıllık:200 TL ödemesini yapmayanlar, insanlara zulüm yaşatanlar, cuma mesajları yayınlamaya devam ediyorlar...

Ayet ve hadis paylaşımı yapanlar, apartmanın pislik içerisinde kalmasını görmezden geliyorlar...

Zulümlere seyirci kalan, oturduğu yerden kalkmayan, zamanında doğrulara duyarsız ve hakikatlere gözünü kapayan nice dostlarımız, şimdilerde ayet ve hadisler paylaşarak kalemşörlük yapıyorlar...

Fil hakika, tabiki çevremizdeki insanlar, bu kalemşör ruhlu, paylaşım ve yardımlaşma ruhundan uzak, bu gösteriş meraklılarından nefret ediyorlar...

Ve inanın şu anki dünya, sözlere değil, davranışlara bakıyor... Yazılanlara değil, yaşananlara bakıyor...

Gelin yazan değil, söyleyen değil, bi zatihi yaşayan olalım...

Zira; “Allah (c.c),sözlere ve şekillere değil, kalplere ve davranışlarımıza, yaşam biçimimize bakıyor.” (Hadis).

Sürekli karanlığa taş atana kadar, aydınlıklara ışık olmaya çalışalım, mazlumun elinden tutup, dünyaya İslam’ın adaletini taşıyalım...

O zaman göreceksiniz ki, insanlar, özlem duydukları İslam’ın adaletine fevç fevç koşacaklardır...

Şu anda dünya insanları, neden İslam’a koşmuyorlar?...

Neden Müslüman olmuyorlar?...

İnsanlığın örnek alacağı bir İslam topluluğu var mı yeryüzünde?...

İslam ülkeleri, sefalet ve fakirlik içerisinde...

İslam ülkeleri, hastalıkların ve savaşların pençesinde...

İslam ülkelerinde zulüm, baskı, ihanet kol geziyor...

İslam ülkelerinde tembellik ve nemelazımcılık zirvesini yaşıyor...

Peki, dünya hangi Müslümanlığı örnek alsın?...

“Kanayan bir yara gördüm mü, yanar ta ciğerim,

Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!

Adam aldırmada geç git!, diyemem aldırırım.

Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!”

Diye haykıran Mehmet Akif Ersoy bize gerçek Müslümanlığın yolunu anlatıyor...

Lafla peynir gemisi yürümüyor arkadaşlar.

Bu sebeple en yakınımızdan başlamak suretiyle mazlum gönüllere elimizi ve yüreğimizi uzatalım...

Rengine ve fikrine bakmadan, tüm insanlığı sevgiyle, adaletle kucaklayalım...

Dürüst ve adil olalım...

Kendimiz için istediğimizi, herkes için isteyelim...

Paylaşmayı ve yardımlaşmayı yayalım...

Zalime asla prim vermeyelim...

İnsanlar bizim komşuluğumuza bakıp İslam dinini seçsinler...

İnsanlar bizim alışverişimize bakarak Müslüman olsunlar...

İnsanlar bizim yoldaşlığımıza bakarak Müslüman olsunlar...

“Komşusu açken tok yatan, bizden değildir.” Buyuran bir peygamberin takipçisiyiz...

“Müslüman, elinden ve dilinden Müslümanların zarar görmediği kimsedir.”

Buyuran bir peygamberin ümmeti olalım...

Yani, anlayacağınız; gelin yeniden Müslüman olalım...

Kalın sağlıcakla...