(Yapay Depremler& HAARP Sistemi& Uzay Gemisi Teknolojisi İle Üretilen Savaş Uçakları& Nevada Çölünde 51. Bölge'de ki Sıradışı Deneyler ve ABD'nin Türkiye'yi İşgal Projeleri & Lütfen Tefekkür Ederek Okuyun)

Kıymetli dostlar, şeytani sistemi ve ABD'yi idare edenler ateşle oynuyorlar çünkü Deccal ABD derin devletine ve ayrıca ordusuna emir verdi. Bu sebeple de Nevada Çölü'nde tarihinin en büyük askeri tatbikatını Türkiye'ye karşı yaptı. Yani tatbikatta Türkiye'yi Allah korusun işgal etmenin hesaplarını kendilerince yaptılar, yazdıkları senaryonun uygulanabilir olup olmadığını anlamaya çalıştılar. Dostlar öneminden dolayı tatbikatın neden ABD'nin en gizli üssü olarak kabul gören, Nevada'daki çölde yapıldığını da sizlere arz etmek isterim çünkü bahsi geçen üs ABD ordusu tarafından sıkı bir biçimde korunuyor. Üstelik birçok sinsi deney burada yapılıyor, ABD'nin sıradışı şeytani plan ve projeleri de burada tasarlanıyor. Plakası bulunmayan araçlarla ve kimlikleri belli olmayan silahlı güvenlik görevlileri tarafından korunan üsse kimsenin yaklaşmasına izin verilmiyor çevredeyse üsse yaklaşılması durumunda personelin ateş açma yetkisinin bulunduğunu belirtilen uyarı yazıları bulunuyor. Görünen o ki 51. Bölge ve Nevada Çölü sadece ufologların, dünya dışı zeki yaşamın izini sürenlerin meraklarını gidermek istedikleri bir yer değildir; burada uzay gemisi teknolojisi ile inşaa edilen savaş uçaklarının da testleri yapılmaktadır. 51. Bölge'nin ne amaçla kullanıldığı hala tam olarak çözülebilmiş değildir zira üssün asıl kısmının yeraltında olduğunu söylemek istiyorum. Sevgili dostlar Nevada Çölü'nde ve 51. Bölge'de gerçekleştirilen test ve deneylere örnekler vermek istiyorum. 1955 yılında gerçekleştirilen 7 kiloton içeren Teapot operasyonunun test denemesi 51. Bölge'de ki askerlerin denetiminde 

Nevada Çölü’nde gerçekleştirilmiştir. 14 testi içeren Teapot operasyonu, ABD ordusunun nükleer savaş halinde hareket kabiliyetini ölçmeyi hedefliyordu lakin bu kadarla kalınmadı. Yine Nevada Çölü’nde 1958 yılında gerçekleştirilen ve 37 denemenin yer aldığı “Hardtack II” operasyonu da küresel monarşiyi ve ABD derin devletini sonuçları itibariyle memnun etmişti. Şimdi gelelim yazımın başında sizlere arz ettiğim tatbikatın konusuna. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke var. Bu ülkenin en büyük kentinde büyük bir deprem oluyor. Depremin ardından büyük bir kargaşa ve iç karışıklık çıkıyor. İnsanlar öldürülüyor, askerler darbe yapıyor. Amerikan ordusu da bu ülkeye havadan müdahale yaparak kentleri işgal ediyor! Amerikan basınında bu ülkenin Türkiye olduğu yorumları yapıldı ve ABD hükümeti haberi maalesef yalanlamadı. Yani tatbikat ve tatbikatın hedefi, yalanlanmadığına göre ve ulaştığımız bilgiler de gösteriyor ki adamların niyeti bozuk. Eğer bir deprem olursa bunu fırsat bilip sokakları karıştıracaklar ve müdahale bahanesiyle Türkiye’yi işgale yeltenecekler. Kendilerince ve Allah göstermesin şartları oluşturabilirlerse bizlerde şayet gaflet uykusunda yatıyor olursak hedeflerine ulaşabilirler. Yüce Türk Devleti'ne ve aziz milletimize asla güç yetirebileceklerine inanmıyorum ancak bilgili olmakta ve kabus görmektense uyanık kalmakta sonuna kadar fayda vardır. Zaten kaleme aldığım yazıda sizlere bahsettiğim mevzuyu gündeme getirme sebebim  duymayanlara konuyu duyurmak ve kıymetli aziz milletimizi bilgilendirmektir. Türkiye'yi işgal etmek uğruna İstanbul’da yapay bir deprem üretecekleri konuşuluyor, yapay depremi oluştururken ve Allah saklasın işgali gerçekleştirmek için Haarp Tetragrammaton ve Birleşik Devletler Avrupa Donanma Kuvvetleri: 6. Filo olarak adlandırılan Avrupa Donanma Kuvvetlerini kullanacakları düşünülüyor. 6. Filo'nun  merkezi Napoli, İtalya'dır. Vatikan Devleti ile de doğrudan ilişki içerisindedirler. 6. Filo operasyonel açıdan önce Vatikan'a sonra da  Avrupa Komutanlığı'na bağlıdır, Akdeniz ve Karadeniz'den de sorumludur. Amiral gemisi USS Mount Whitney kontrol gemisidir. Sevgili dostlar 6. Filo'nun Türkiye’ye saldırı hazırlığında olduğunun düşünüldüğü ve konuşulduğu bir ortamda NATO ve ABD askeri çevrelerinde Türkiye’yi hedef alan askeri senaryoların sayısı da çok fazla artıyor. Amerika Denizcilik Enstitüsü’nün yayınladığı “Donanma Taktikleri ve Deniz Harekatı” kitabında Türkiye ve ABD, Ege’de savaştırılırken 6. Filo, Türk donanmasına saldırıyor. ABD Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral John M. Richardson’un kitabın önsözünü yazarak verdiği destek düşünüldüğünde söz konusu yayında işlenenlere ‘raslantı’ gözüyle de bakamayız. Dostlar dikkatlerinizi çekmek istiyorum ki Richardson, üç serisi yayımlanan kitapların kütüphanesindeki en değerli yayımlar arasında olduğunu söylüyor. Türkiye üzerine senaryolar yazılan askeri kitabın ilk cildinde ABD ve Sovyet Deniz Kuvvetleri arasında hayali bir deniz harbi konu edilmişti. Kitabın ikinci cildinde ise tehlikeli sularda harekât icra eden bir komutanın içinde bulunduğu durum çerçevesinde senaryolar çizilmişti. Türkiye-ABD deniz savaşını konu alan son kitap ise serinin üçüncü ciltidir. Mevcut çağın tehditleri ve ileri teknoloji kullanım gereksinimlerinden bahseden Orgeneral Richardson, çağımızda deniz kuvvetlerinin uzaklarda savaşmak zorunda kalacağını belirterek, “Deniz kontrol oyunu tekrar başladı ve harekete geçmemiz gerekiyor. Bu konuda yeni taktikler yol gösterici olacak” ifadelerini kullandı. Richardson, “Yüzbaşı Hughes bizi taktiklerimizi en iyi şekilde güncelleme yolunda yeni strateji ve politik düşünceler konusunda bilgilendirdi” diye yazdı. 6. Filo'nun durumu kitapta bütün detaylarıyla anlatılıyor, senaryoda  “Ege savaşı” diye bir bölüm bulunuyor. Tasarıma göre Türk-Yunan gerilimi geri dönülemez bir aşamaya geliyor ve savaş patlak veriyor (Sevgili dostlar tam da bu noktada sizleri uyandırmak istediğim bir husus bulunmaktadır. Küresel monarşi Sultan II. Abdülhamid döneminde de İstiklal Harbi sırasında da Yunan'ı üstümüze sürmüştür ve hatta günümüzde küresel monarşi Türkiye ile Yunanistan'ın arasında ki çekişme artsın, savaş çıksın diye uğraşmaktadır). Bölgede bulunan ABD donanması Yunanistan’ı destekleyen bir pozisyon alıyor ve iki donanma karşı karşıya geliyor. Dostlar bu anlatılanları sadece bir senaryo olarak görmeyin. Sözde müttefikimiz ABD'nin savaş hazırlıkları ve bilinçaltının dışa yansıması olarak değerlendirin. Üst Akıl kitabıyla dünyayı yöneten küresel yapıyı deşifre eden Araştırmacı Yazar Murat Akan'da Hayat Yayınlarından çıkan “NATO’nun İslam’la Savaşı” isimli kitabında da anlatıklarıma paralel hususlardan bahsetmiş, ayrıca çok çarpıcı iddialarda bulunmuştur. Dostlar, NATO’nun aslında bir Haçlı Ordusu olduğunun belirtildiği kitapta; ABD’nin NATO’yu kullanarak Türkiye’yi işgal etmek istediği çarpıcı belgelerle anlatılıyor.

NATO’nun sözde komünizme karşı “Askeri Güvenlik Paktı” olarak kurulduğu, ancak Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle birlikte NATO’nun kendine düşman olarak İslam’ı seçtiğinin vurgulandığı kitapta Tapınak Şövalyeleri’nin Haçlı Seferleri sırasında yapmış olduğu görevin 1990’lı yıllardan sonra resmen NATO’ya verildiği anlatılmaktadır. Kitaptaki belgelere göre 5 Mart 1959 yılında ABD’ye; 15 Temmuz darbe girişiminden 1.5 ay önce ise NATO’ya Türkiye’ye resmi olarak müdahale etme yetkisi verildiği söylenmektedir. Buna göre herhangi bir kaos, kargaşa ve darbeye karşı NATO ve ABD’nin Türkiye’ye müdahale yetkisi bulunuyor. Hal böyleyken bir ve beraber olmanın önemi ortaya çıkmaktadır ve devlet başkanımızın sonuna kadar haklı olarak söylediği tek bayrak tek vatan ülküsü etrafında toplanmak zorunda olduğumuz gerçeği de ayan beyan ortadadır. Dostlar "DOST GÖRÜNÜMLÜ GÜÇLÜ BİR DÜŞMAN" kitabın "Ege Savaşı" başlıklı 15. bölümünde, senaryolaştırılan olaylarda Türkiye’nin gerçek coğrafi haritalarının da maalesef  kullanıldığını üzülerek ifade etmek istiyorum. ABD'nin sözde savaş tasarımında Türk ve Yunan yetkililerin ortaya koyabileceği düşünce ve davranışları tahmin ederek hikayeleştirme yapıldığını da söylemek istiyorum. Kitapta Türkiye, "uzun süredir dostluk içinde olunan güçlü bir düşman" olarak tasvir edilmiş, kıyı hattı sınırlandırılmış bir harekât alanında karşılaşılabilecek zorluklar üzerine kurgulanan savaş senaryosunda, "ezeli iki düşman" olarak tarif edilen Türkiye ile Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki muhtemel bir savaşının ABD tarafından önlenmesi çabaları ve sonra da ABD'nin Türkiye'yi işgali işlendi. Amerikan donanmasının bölgede görevli 6. Filosu’nun Türk Deniz Kuvvetleri’yle karşı karşıya geldiği senaryo uyarınca, Kıbrıs nedeniyle ilişkileri iyice gerilmiş

durumdaki Ankara-Atina arasında sıcak bir çatışma çıkması, ardından ABD’nin Yunanistan’ı destekler bir pozisyon alması anlatılıyor. Kitaba göre, olası bir Türkiye-Yunanistan savaşında ABD 6. Filosu, Türk donanmasına karşı Yunan saflarında olacak. Kitabın yazarlarından emekli Yüzbaşı Wayne P. Hughes Jr., Kaliforniya, Monterey’deki Donanma Yüksek Lisans Okulu İşletme ve Bilişim Bilimleri Enstitüsü’nün onursal profesörü. Hughes, kaleme aldığı yayınlarla Amerika’da deniz taktiği konusunda önde gelen otoritelerden biri olarak ün salmış bir isim. Dostlar 2011 yılında yapılan bir NATO tatbikatında hayali bir ülke üzerinde “önce iç savaş ve ardından NATO’nun müdahalesi” senaryosu da kullanılmıştı. Tatbikat senaryosunda coğrafi, kültürel ve nüfus yapısı Türkiye’ye birebir benzeyen "Afrika kıtasında kırmızı renkli bir ülke" haritası kullanıldı.

Senaryoya göre bu ülkede iç ayaklanma çıkıyor ve NATO kuvvetleri bu ülkeye askeri müdahalede bulunuyordu. Söylentilere göre burada bahsi geçen ülke de aslında Türkiye'yeydi. Kıymetli dostlar, uyanık olmak zorundayız, bir ve beraber olmak zorundayız. İnsanlığın kurtuluşu ve ülkemizin selameti açısından bu şarttır. Sizlere kaleme aldığım makalede anlattığım ABD sinsi planlarının hayata geçtiği başka ülkelerinde bulunması ve Haiti'nin işgalinin tamda sizlere arz ettiğim şekilde olması da uyanık olmak zorunda olduğumuzu ortaya koymaktadır. ABD ordusunun 82. Hava İndirme Tümeni, Haiti'nin havaalanı yakınlarında kurulan askeri üsse yerleştirilmişti. Donanma helikopterleri de sürekli olarak asker taşımıştı. Üstelik ABD Haiti'yi yardım maskesi altında işgal etmiştir. ABD'nin HAARP ile yaptırdığı şiddetli depremle yerle bir olan Haiti’ye sonrasında  Amerikalı askerler üs kurmuş ve bir daha da çıkmamıştır. Dünyada olan bitenler ortadayken, keder ve gözyaşı tükenmezken insanlıkta tarihte yüce milletimizi ve devletimizi bekliyor. Tarih bizi tüm dünyada medeniyeti ve barışı yeniden inşa etmemiz için çağırıyor. Bu sebeple yüce Türkiye Devleti'ni saf dışı etmek için tasarımlar, kurgular üretiyorlar. UYANIK OLMAK ZORUNDAYIZ VESSELAM.