Batı sömürü sistemini kurmuş ve bütün ihtişamıyla devam ettiriyor. Ancak, bu düzene karşı Hakça bir düzenin kurulması için bizlerinde çalışmalarımızı ve faaliyetlerimizi bu yönde yoğunlaştırmalıyız. Doğru tektir, doğruya en yakın yanlış tehlikelidir.

Osmanlı yıkıldıktan sonra beşli çete devletçikler üretti. Başlarına da yönetici olarak kendi istediklerini görevlendirdiler. Adına da kral, emir, şah ve benzeri isimler koydular. Büyük korkuları parçaladıkları bu devletçikler tekrar birleşirler, Hilafet Makamı yeniden ihdas olur ve yeni bir İslam Devleti kurulur. Bu nedenle İslam Devletlerinde yaşayan Gayrı/Müslimlere de sonsuz hak ve serbesti verdiler. Onları paranın merkezi yaptılar. Önemli mevkilere getirdiler. Müslüman ahalinin başarılı çocuklarını kendi okullarında okutmak üzere el attılar. Kendi fikriyatlarına uygun hale getirdiler. İslami değerlere karşı çok hassas olan Müslüman halkı bu hassas noktadan vurdular. Sofizm hareketini devreye soktular. Güya tarikatlara İslami değerlere ağırlık veren meslek ve meşreplere revaç verme taktiğiyle yine kendi adamlarını bu cereyanların başlarına getirdiler. Bu uğurda oluk oluk para harcadılar. Gerçi harcadıkları parada Müslümanların parası idi. Onların madenlerini, doğalgazlarını, petrollerine el koymuşlar idi. Ayrıca Müslümanların hamiyet damarlarını tahrik edercesine zekât, sadaka ve teberrularını da adamları vasıtasıyla kendileri topluyorlardı.       

Zalim Düzen olarak adlandırılan, yaşanılan düzen, diğeri ise tarım, sanayi, bilgisayar ve uzay dönemi. İşte insanlık bu iki merhale arasında doğum sancıları yaşıyor. Başka bir ifadeyle büyük bir çıkmazın içerisinde. Biz buna Sosyal Tufan’da diyebiliriz. Zaten asıl sorunda budur. Bunun için akılcılığı ön plana alıp, önce teşhis daha sonrada tedavi yoluna gitmeliyiz. Bugüne kadar teşhis ve tedavide yanlış adımlar atıldı. Halende bu hatalara devam edilmektedir. Şu anda bu zalim düzenin temsilcisi olan batı tek millet olarak kendilerine göre teşhis, İslami yaşayan devletleri ortadan kaldırmak ve Büyük İsrail Devletinin kurulmasına yardım etmektir. Onlara göre bu iş Tanrıya kalırsa uzun zaman alabilir bu nedenle Tanrının elinin çabuklaştırılması lazım diye inanıyorlar. Terörist Devlet İsrail’e bu nedenle yardım ediliyor. Küfür Tek Millettir sözünü Müslümanlar akıllarından çıkarmaması lazım. Bütün İnsanlığın rahat etmesi ve huzur bulması için ADİL BİR DÜZENE gidilmesi gerekir. İnsanlık ancak Adil Düzenle huzur bulur.             

Bu projenin diğer bir yönü ise İslamiyet İsim ve Resimden ibaret olacak, Kur’anı Kerim duvarlarda asılı ve raflarda duracak, cenazelerde okunacak, hayata hâkim olmayacaktı. Cenabı Allahın kanunlarından, Cihattan, sünnetten bahsedilmeyecek ve itibarsızlaştırılacaktı. Kendileri istedikleri gibi terör estirecek vuracak kıracak ve işgal edenlere de ses çıkarmayacaklardı.

Iranda Şiiliği kullanarak Humeyni’yi iktidara getirdiler. Irakta Kesnizani tarikatını kullanarak koca ülkeyi tek kurşun atmadan işgal ettiler. Ülkemizin Kadirşinas dostu Pakistan’ı Kadiriliği, Tahir-ul Kadri eliyle kendi adamları olan hukukçuların eliyle devirdiler. Ülkemizde de pek çok örgütler inşa ettiklerini biliyoruz. 15 Temmuz darbesini yapma teşebbüsünde bulundular ve 250 yıldan beri ilk defa başarısız oldular.

 

Maraş Pusula Haber www.maraspusula.com / Yazar Ahmet Emiroğlu