Türkiye’nin en büyük denim üreticilerinden Şirikçioğlu Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Şirikçi, sektörde iç pazar odaklı kurulmuş bir firma iken son iki yılda “ihracatı” ön plana çıkarttıklarını ifade etti.

ABD’den Çin’e; İngiltere ve Mısır’a kadar 35 ayrı ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Şirikçioğlu, dünyanın çeşitli ülkelerinde yeni açtıkları ofislerle ihracatlarını arttırmaya çalıştıklarını söyledi.

“25 Milyon Dolar Ihracatimiz Var”

“W-Denim” kumaş markaları ile ihracat potansiyellerini yönlendirdiklerini hatırlatan Şirikçioğlu, “Bu firmamız 2017’yi yaklaşık 2 milyon 300 bin TL. ciro ile kapattı. Bu rakamın en az yüzde 50’sini ihracat miktarları olarak görmek istiyoruz. Altyapı olarak bunun hazırlığını yapıyoruz. Şu anda toplamda 25 milyon dolar civarındaki ihracatımız var. Bu ihracat miktarıyla Türkiye’deki ilk 1000 firma arasına giriyoruz; fakat biz bunun yeterli olmadığının farkındayız. Altyapılarımızı buna yönelik hazırladık. Devlet desteği olan yerlere ofisler açmayı düşünüyoruz. Oralara Türkiye’den elemanlar göndererek ürünlerimizin pazar payını artıracak bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz.”dedi.

“2018 Hazirlik, 2019 Yili İhracat Yili Olacak”

2018’de yaptıkları altyapı hazırlıklarıyla 2019 yılı sonunda çok ciddi rakamlarda ihracat yapan bir firma konumuna geleceklerini açıklayan Atıf Şirikçi, “2017 verilerine göre ülke genelinde ilk 1000 firma arasında 4 şirketimiz yer alıyor. Bu firmalardan 2 tanesi ilk 500; 2’si ikinci 500 arasında. Bu yıl bu 4 firmamızla sektörde rekabet ediyoruz. İhracatı pazarlama firmalarının üzerinden yapmaya çalışıyoruz. Bu 4 firmamız ürettiği ürünlerle tekstil ama; farklı tekstil şirketlerimizi de beli bir yapıya gelmesini sağlıyor. ” diye konuştu.

“2023’e Kadar İlk 100 Firma Arasina Girmeyi Hedefliyoruz”

Lokomotif firmalarının Şirikçioğlu Mensucat olduğuna dikkat çeken Şirikçi, şöyle devam etti:

“Şirikçioğlu’nun altında Kayseri ve Kahramanmaraş’ta üretim yapıp ilk 1000 firma arasına giren şirket sayılarımızı artırmak istiyoruz. Bizim 2023 hedefimiz ilk 100 firma arasına girebilmektir. Bunu sağlamaya yönelik de altyapı ve yatırımlarımıza devam ediyoruz. 15 Temmuz’dan sonra, Türkiye’de işçi kapasitesini yüzde 100 arttıran nadir firmalardan olduk. Üretime ve istihdama çok ciddi yatırımlar yaptık. Bu yatırımlarımızın hepsi yeni yeni faaliyete geçiyor. 2017 yıllı bizim için zor bir süreçti; ama yine başarılarla kapadık. 2018 hedeflerimiz çok büyük. Son dönemde yaptığımız yatırımlarla 2019’da 400-500 kişiye daha istihdam sağmayı hedefliyoruz. Bunları yaptıktan sonra firmamız 2019 yıllında gerçek gücünü ve yapısını pazara yansıtacaktır.”

Türkiye’nin jeopolitik konuma itibariyle sahip olduğu büyük pazar potansiyelini yüzde 100 değerlendiremediğini vurgulayan Atıf Şirikçi, bu pazarı hareketlendirme imkanın bulunduğunu hatırlattı. Pazarın tam göbeğinde yer alan ülkenin dünyanın her yerine çok rahat ticaret yapabilecek fırsatlara sahip olduğunu ifade eden Şirikçi, şunları söyledi:

“Tekstilde rekabet şartlarını oluşturamıyoruz. Enerji ve işçilik gibi maliyetlerimiz rakip ülkelerle çok olumlu rekabet imkanlarına sahip değiliz. Özellikle enerji maliyetleri üstümüzde ciddi bir kamburdur. Önümüzdeki süreçte bunun daha da artarak büyük sıkıntılar yaşatacağını hissediyoruz. Türkiye şu anda dünyada denim kumaş ve iplik gamında iyi bir konumda. Ürünleri tamamen marka olmuş, kendini pazarda kabul ettirmiş, ileri teknolojik yapıya sahip bir ülkeyiz.

Her şeyimiz var; sadece rekabet noktasında devletimizin tekstil sektöründeki (daha önce kumaşa getirdiği gibi) iplikte de anti-damping getirerek yerli üreticiyi belirli noktalarda koruması lazım. Bunun yanında üreticileri teşviklerle yönlendirerek, tekstilcimizin üzerindeki ölü toprağının atılması lazım. Teknoloji ve ürün çeşitliliğinde dünyada marka olmuş bir ülke olarak; yurt dışından buradaki yerli ürünlerimizin satışını etkilen ürünlerin ithalatı vergilerle sınırlandırılmalı. Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, Türkiye de üretilen ve yeterliliği olan ürünlerin yurt dışından gelmesine müsaade edilmemelidir. Çünkü bu ürünler yurt dışında aynı şartlarda üretilmiyor. Şuanda dünyada tekstildeki rakiplerimiz uzak doğu ülkeleri Hindistan, Çin, Endonezya ve Malezya ülkelerdir. Bu ülkelerle bizim enerji ve işçilik olarak rekabet etme şansımız yok. Bundan dolayı burada korumacı davranılıp tekstil sektörüne belirli teşviklerle önünün açılması lazım. Bunu yaptıkları takdirde bizim rekabet noktasında hiçbir sıkıntımız kalmaz. Ekonomik olarak ürün ve teknoloji olarak altyapımız hazır.”

Editör: TE Bilişim