28 Şubat sürecindebaşörtüsüyle okula alınmadığı için peruk takarak eğitimine devam etmek zorunda kalan iki çocuk annesi Hatice Bayram, yarım kalan hayallerini tamamlamaya çalışırken, yaşadığı o kabus dolu günleri unutamıyor.

Isparta'da yaşayan iki çocuk annesi 33 yaşındaki Hatice Bayram, lise dönemine denk gelen 28 Şubat sürecinde başörtülü olduğu için büyük dayatmalarla karşılaştı. Bayram, okuduğu imam hatip lisesinde birçok kez önce sınıfa sonra da okula alınmama baskılarına maruz kaldı.

O dönem sık sık "Artık okula başörtülü gelmeyeceksiniz", "Yavaş yavaş bu duruma alışın", "Kapıdan başörtüsüyle giremezsiniz", "Sistem artık bu, buna alışın" gibi ikazlara maruz kaldıklarını anlatan Bayram, bu süreçte psikolojik sorunlar yaşadı.

Hem inancı gereği hem de kendi özgürlüğünden vazgeçmemek için kendisine dayatılanlara karşı asla pes etmeyen Bayram, bir yandan peruk takarak eğitim hayatını sürdürmeye çalışırken diğer yandan ilgili makamlara dilekçeyle başvurup sıkıntıları aşmak, sorunları çözmek için mücadele verdi.

Ancak bir çözüm bulamayan ve zor şartlar altında lise eğitimini tamamlayan Bayram'ın karşısına üniversiteye girişte, imam hatip liselerinin de içinde olduğu meslek liselerini kapsayan katsayı sorunu çıktı.

Bu sorun nedeniyle 4 yıl boyunca yüksek puanlar almasına rağmen üniversiteye giremeyen Bayram, ilerleyen yıllarda ilk olarak dışarıdan önlisansı bitirdi, daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni tamamladı.

Geç kalmışlık hissine kapılmadan, oturduğu köydeki çocuklara katkı sağlamak için ücretli öğretmenlik yapan Bayram, bunun yanında kendi 2 çocuğuna bakıyor ve küçük yaşlardan beri hayali olan akademisyenlik için çalışmalarına devam ediyor.

Bayram, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinde başörtüsü sorununun "kabus gibi üzerine çöktüğünü", bu sorunun okul ve özel hayatında derin yaralar açtığını söyledi.

Başörtüsü yüzünden aldığı ikazların psikolojisini bozduğunu vurgulayan Bayram, bunun etkilerinin hala sürdüğünü ifade etti.

Çaresizlik karşısında okulu bırakmak zorunda kalan arkadaşlarının olduğunu, onların durumunun da kendilerini etkilediğine işaret eden Bayram, "Okula devam etmek zorunda olan ve benim gibi başka imkanı olmayan arkadaşlarımız peruklarla okula gelmeye başladı. Lavaboya gidip peruk takmak uzun zaman alıyordu. Derse adapte olamıyorsun. Kafanda sana ait olmayan bir şey var ve onu düzeltmek zorundasınız. Senin saçın değil ama saçın açıkmış gibi göstermek zorundasın kendini. Liseyi bu şekilde bitirdik." diye konuştu.

"O dönemin bizde bıraktığı izler silinmedi"

Bayram, katsayı sıkıntısından ötürü üniversiteye yerleşemediğini, kendisiyle aynı puanı alan farklı lisedeki arkadaşlarının iyi üniversitelere yerleştiğini ifade etti.

İlerleyen yıllarda kendi çabasıyla Dokuz Eylül İlahiyat Fakültesi'ni bitirdiğini anlatan Bayram, şöyle devam etti:

"2013 yılında mezun oldum ama hala o dönemin bizde bıraktığı izler silinmedi, acısı geçmedi. Şu an sesimizi buradan duyurmamıza bile şaşkınım. Anlatırken o günleri yaşıyormuş hissi hala var. Bizim suçumuz neydi ki 'öteki', 'diğeri' olduk? Diğer insanlarla eşit muamele göremedik. Hala bunların sorusu kafamda. Kendi ülkende, istediğin şekilde yaşayamamak, istediğin gibi hareket edememek, istediğin okula istediğin şekilde girememek. Bunlar çok acı. Rabbim bizden sonraki nesile bunları yaşatmasın inşallah."

O dönem o sıkıntıları yaşamasaydı, daha farklı yerlerde olacağını belirten Bayram, şunları kaydetti:

"Yüksek lisans ve doktora yapmış olurdum. Önümüz açık olsaydı bu kadar zaman kaybetmiş olmayacaktık. Hayatımızda daha farklı şeyler olacaktı. Bu ülkeye daha güzel hizmetler verebiliyor olacaktık. Maalesef zaman bizi çok geride bıraktı. O zamanı ancak şu an telafi etmeye çalışıyoruz. Ben üniversiteyi bitirdim, yüksek lisans yapmayı düşünüyorum ama bu engeller olmasaydı hedeflerimi önceden gerçekleştirebilecektik. Biz şu anda din, dil, ırk ayrımı yapmadan bütün insanları eşit görüyoruz. Başörtüsü takmayan arkadaşımızı gördüğümüz zaman 'Bu niye başörtüsü takmıyor?' diye düşünmüyoruz. Bize o dönemde neden böyle davranıldı hala anlam veremiyorum. 'Sen de başörtünle girebilirsin, diğerleri gibi eşitsiniz' denilmedi. 'Siz açmak zorundasınız' denildi. Ben de özgürce hareket edemedim. Neden özgürlüğümüzü kullanamadık? Bu soruların cevabını arıyorum."

"Erdoğan'ın önemli rolü var"

Bayram, bu sıkıntıların çözülmesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önemli rolünün olduğunu söyledi.

Hiçbir zaman pes etmediğini, artık sıkıntılarını duyurabilme şanslarının olduğunu belirten Bayram, "Umudumu hiç kaybetmedim. Bir gün bizim de sesimizi duyurabilme umudunu hiç yitirmedim ve o an geldi. Şu anda herkese seslenebiliyoruz. İçimizdeki o örtülmüş ve bastırılmış duyguları şu anda herkese duyurabilme imkanımız var. Duyuyorlar bizi. Bizim durumumuzda olan ve bunları yaşayan varsa hiç pes etmesinler." dedi.

Bayram, artık önünde hiçbir engelin bulunmadığını belirterek, hedeflerini gerçekleştirmek için çalışmalarına devam ettiğini söyledi.