Ağıt

Ağıtını hangi dilden yaktın be annem?
Sütü bozuğa bayram oldu, sana mâtem.
Arap, Kürt, Türk, İngiliz, Hindu ya da Acem,
Babaları değil miydi hepsinin Adem?

 

Türk Baharından Kurtulduk Mu?

Ülkemizde de Arap ülkelerinde olduğu gibi bahar yaşatmak için kırk yıl hazırlık yaptılar. Fethullât Gülen'i kuş gibi beslediler, iktidara ortak yaptılar. İyi gösterdiler, halkın duygularıyla ve algılarıyla oynadılar. Eğitim sistemini çarpık hale getirip, gençleri FETÖ ye mahkum ettiler. Sadece eğitimi mi? Askeri, polisi, yargıyı, mühendisi, iş adamını, siyasetçisini, memurunu, amirini, evin hanımını, çocuğunu ele geçirdiler. Her şey mükemmel bir şekilde hazırlandı ve düğmeye basıldı. Türkiye işgal edilecekti. Ancak yolunda gitmeyen küçük bir mesele vardı. Darbe yapılacağını istihbarat öğrenmişti. Her an planları bozulabilir, suçlular toplanabilirdi. Bundan dolayı zamanından önce harekete geçildi. Dolayısıyla halk henüz uyumamış, reisin çağrısını duyma imkanına sahip olmuştu. Gerisi malum.

Casusluk ve işgalcilik yapan hain Fetö'nün foyası meydana çıkınca, Türkiye haklı olarak Fetö'nün arkasında olan devletlere demokrasi dersi vermeye, ikiyüzlülüklerini suratlarına haykırmaya başladı. Çünkü iş Fetö'yle bitmemişti. PKK, DEAŞ, PYD gibi örgütlerle içerde ve dışarda saldırılar devam ediyordu.

Görünen o ki, artık ok yaydan çıkmıştır. Yapılanlara sessiz kalmak daha büyük belalara kapı açmak demektir.

Bu saatten sonra reis hiç konuşmasa da, ipi çekilmesi gereken bir liderdir. Çünkü Reis başta olduğu sürece Türkiye'nin yok edilmesi imkansızdır. Bu sebeple AB, ABD, İsrail gibi düşmanlara, her şeyi göze alarak mesafe koymak ve önlem almak gerekiyor. Bu sırada yeni ortaklar elde etmek, yeni ittifaklara dahil olmak için gerekli adımlar atılmalıdır.

Ancak en büyük fedakarlık halkımıza düşecektir. Çünkü kurtuluş savaşı yeni başlamıştır. Darbeden kurtulmakla iş bitmemiş, yeni bir döneme girilmiştir. Bu dönemin sancısız olacağını kimse beklemesin. Çok büyük imana, sabra, ferasete ve basirete ihtiyaç olacaktır. Bundan sonra ambargolar, suikastlar, algı yönetimleri, ekonomik yaptırımlar peş peşe gelmeye başlayacaktır. Saklanamadıklarını bildikleri için bunları açıktan yapacaklar.

Reisi halkın gözünden düşürmek için her türlü senaryoyu hazırlayacaklar. Bu sürecin kazasız, belasız atlatılması için halk, reisin arkasında dimdik durmaya devam etmeli, oynanacak oyunları tahmin etmeli, maddi manevi fedakarlık gerektiğinde çekimser davranmamalı ve düşman pes edinceye, yeni yapılanmalar oluşuncaya kadar buna devam etmelidir.

Parlamenter sistemden ve AB ile ABD boyunduruğundan kurtulmak isteyen Türkiye'nin, yeni sisteme ve yeni müttefiklere geçmemesi için oluk oluk kan akması da göze alınarak içerde bir takım odaklar harekete geçirilecektir. Bu dönemde herkes açıklamalarında, beyanlarında dikkatli olmalı, işbirlikçilere fırsat vermemelidir.

Bunlar, onların hesapları. Allah'ın izni, mazlumların duası ve halkımızın imanı sayesinde bunları yapamayacaklar, ülkemi bölemeyecekler ve diz çöktüremeyecekler.

Rabbim, düşmanların bütün tuzaklarını başlarına ma'kus eylesin ve Müslümanları başsız bırakmasın.

 

Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com Mehmet Ali Öztürk