Hangimiz 'Dur öleceğim herhalde, şu gelen bildirimleri temizleyeyim.' deme şansına sahip olacak? Bu soruyu akıllara düşüren çokça etken var fakat geçtiğimiz yıl Almanya'da yaşanan bir olay prosedürleri merak ettiriyor.Bir genç kız yaşamını yitirdikten sonra ailesi Facebook hesabına erişmek için Facebook'la temasa geçiyor fakat bu istekleri özel bilgilerin korunumu gerekçesiyle reddediliyor. Aile kızlarına yönelik bir tehdit ihtimali var mı, ölümünün ardından bir ipucu çıkacak mı diye üstelese de sonuç alınamıyor. 

'MİRAS BIRAKABİLİYORUZ'

Aslında sağlığımız yerindeyken Facebook hesabımızı her ihtimale karşı bir yakınımıza 'miras' bırakabiliyoruz. Ayarlar sekmesinde bu işlem için özel bir bölüm olsa da, insana garip hissettirmiyor değil. Aynı özellik Google'da da var fakat diğer sosyal mecralarda hesabımızı devretme şansımız yok. 

Hatta bu durum ehemmiyetine dair biraz rahatsız edici bir detay verelim. Facebook kullanıcı sayısındaki artışı hesaplayan bir araştırma, 2090'larda yaşamını yitirmiş Facebook kullanıcı sayısının yaşayan kullanıcı sayısını geçeceğini söylüyor. 

'İKİ AYRI SEÇENEK VAR'

Facebook özelinde vefat eden bir kişinin hesabının akıbeti için iki ayrı seçenek var.

Hesabı anıtlaştırmak yahut hesabı kaldırmak.

Bir hesabı anıtlaştırmak için yapılacak başvuruda direkt kan bağı gerekmiyor esasen. Facebook'a vefat tarihi ve zorunlu olmamakla birlikte vefat belgesiyle başvuru yapıldıktan sonra Facebook'un incelemeleri sonucunda hesap giriş yapılamaz hale geliyor. Hesap bu andan itibaren başvuruyu yapan vârise transfer ediliyor. Anıtlaştırılan hesapta başa tutturalacak bir içerik paylaşılabiliyor yahut kimi fotoğrafları güncellenebiliyor, fazlası yapılamıyor.

Editör: TE Bilişim