İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Muharrem İngeç, yorgunluk, halsizlik, nefes darlığı ve nabızda hızlanma gibi belirtilerle ortaya çıkan kansızlığın, kansızlığın başka hastalıklara kapı aralayacağını söyledi. 

Başta mide ve bağırsak kanseri olmak üzere birçok önemli hastalığın belirtisi olarak ortaya çıkabilen kansızlığın, yorgunluğa neden olduğu için yaşam kalitesini düşürdüğünü belirten Dr. İngeç, kansızlığın kana kırmızı rengini veren hemoglobinin azalması sonucunda ortaya çıktığını ifade etti.

Demir ihtiyacına dikkat!

Ayrıca, vücuttaki demir oranı azaldığında da kansızlık ortaya çıktığını dile getiren Dr. İngeç, “Normal bir insanın günlük demir ihtiyacı 2 mg’dir. Besinlerdeki demirin yaklaşık %10’u ince bağırsaklarda emilmektedir. Kadınlarda erkeklere oranla demir ihtiyacı daha fazladır. Besinlerdeki demirin ancak %10 kadarı ince bardaklardan emilir. Vücudun ihtiyacı arttığı durumlarda bu oran yetersiz kalmakta ve kansızlık ortaya çıkmaktadır” dedi.

Toprak ve buz yeme hissi varsa

Genellikle belirti vermeyen kansızlığın, kan tahlilleri sonucunda ortaya çıkan ve kolaylıkla teşhis edilebilen bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çeken Dr. İngeç, hastalığın neden olduğu bulgulara dair şunları söyledi:

“Hastalığın ilerleyen evrelerinde çabuk yorulma, halsizlik, çarpıntı, tırnaklarda şekil bozukluğu, saçlarda dökülme ve ağız kenarında çatlaklar ortaya çıkmaktadır. Hastalardaki toprak ve buz yeme hissi de kansızlığın en önemli belirtileri arasındadır. Çocuklarda, demir eksikliğine bağlı oluşan kansızlık sorunu; konuşma, yürüme ve oturmada gecikme ile öğrenme güçlüğüne neden olmaktadır. B 12 vitamininin eksikliği B 12 anemisine yol açmaktadır. Bu hastalık el ve ayaklarda uyuşma, kilo kaybı, ishal, unutkanlık, depresyona da neden olabilmektedir.”

Kansızlığa yol açan neden ortadan kaldırılmalı

Kansızlık sorunun tedavi edilebilmesi için altında yatan nedenin belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Dr. İngeç, “Örneğin adet kanaması çok yoğun olan kadınlarda, bir süre sonra kansızlık önemli bir sorun haline gelmektedir. Bu sorun nedeniyle yaşam kalitesi olumsuz etkilenen kadınlara hormonal destek verilerek, adetleri düzenli hale getirilmelidir. Ayrıca kanda eksik olan maddeler belirlenip gerekli destek sağlanmalıdır. Bu dönemde alyuvarların yapımı durduğu için bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar kullanılmamalıdır. Kansızlığa neden olan ilaçların bırakılması gerekir” diye konuştu.

Kansızlığa karşı bu uyarıları dikkate alın!

Hayvansal gıdalar, C vitamini, demir ilaçları, folik asit ve B12 vitamini alımının kansızlık tedavisi için önemine işaret eden Dr. İngeç, “Karaciğer, kırmızı et, balık gibi hayvansal besinleri düzenli olarak tüketilmelidir. İçeriğinde C vitamini yüksek olan meyve ve taze sıkılmış meyve sularını içecek olarak tercih edilmelidir. Çay ve kahve tüketimi mümkün olduğunca sınırlandırılmalıdır. Demir eksikliği durumunda uygun tedavinin yapılması, doktor kontrolünde tablet ya da iğne ile eksik olan değerlerin yerine konulması gerekir. Tedavi, kişinin kendi isteğine göre kesilmemeli, tedavinin tamamlanmasına doktor tarafından karar verilmelidir. Vücudun alyuvarları üretebilmesi için folik aside ihtiyacı vardır. Folik asit yetersiz olduğunda kan hücresi üretimi azalmakta ve kansızlık sorun olmaktadır. Vücuttaki folik asit düzeyinin kontrol edilmesi, eksikliği durumunda gerekli tedavinin yapılması gerekir. Alyuvarların kemik iliğinden üretilmesi için B12 vitamini gerekmektedir. B12 vitamininin eksikliği kansızlığa yol açmaktadır. B12 vitamini emiliminin olması için pankreas, mide ve ince bağırsağın fonksiyonlarının normal olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.