Başbakan Binali Yıldırım, 6. Küresel Bakü Forumu kapsamından düzenlenen "Güç: Büyük Güç ve Diğerleri" başlıklı panelde yaptığı konuşmada, Ankara'nın öz kardeşi Bakü'de olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Geniş bir bir ailenin üyeleri olarak aileyi bir arada tutan ortak konuları görüşmek için bir araya geldiklerini belirten Yıldırım, görüşecekleri konuların insanlığın ortak geleceği için hayati öneme sahip olduğunu dile getirdi.

Yıldırım, küreselleşmenin getirdiği fırsat ve imkanlardan sürekli bahsedildiğini ama küreselleşmenin maliyetinin fazla konuşulmadığını söyledi.

Geçmişe göre ülkeler arasında mesafelerin kısaldığını, ulaşım ve iletişimin çok geliştiğini, bu durumun aynı zamanda ülkelerin birbiriyle bağımlılığını artırdığını vurgulayan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Ülkelerin birbirine çok daha bağımlı olduğu günümüz dünyasında insanlığı tehdit eden sorunlar da küresel sonuçlar doğurdu. Silahlı çatışmalar, terör, savaş, kitlesel göçler, siber saldırılar artık belli bölgelerin, ülkelerin değil herkesin sorunu haline geldi. Hiçbir ülkenin tek başına bu tehditlere karşı koyması, başa çıkması mümkün gözükmüyor. İnsanlık ailesi bu tehditler karşısında geleceğini garanti altına almak için ortak irade geliştirmeli ve daha yakın dayanışma içinde hareket etmeli." 

"Arakan'da yaşanan insanlık trajedisi, Karabağ'da yaşanan katliam ve soykırım bizim meselemiz değildir demek mümkün değildir. Irak'ta, Suriye'de yaşananlar, milyonlarca insanın yerlerinden yurtlarında olması, mülteci durumuna düşmesi benim meselem değil onlar düşünsün diyemezsiniz." değerlendirmesinde bulunan Yıldırım, haksızlığa ve işgale göz yumulduğu takdirde bölgesel ve küresel barışın tesis edilemeyeceğini aktardı.

"Küresel dayanışmaya daha çok fırsat vermemiz lazım"

Hayatları söndüren savaşlara son vermek, savaş mağduru insanların acılarını dindirmek için Türkiye olarak bölgede yaşanan karışıklıkların bitirilmesi için büyük bir gayret gösterdiklerini anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bu kararlı çabamızda çoğu zaman yalnız kalsak da insani çizgimizden sapmadan ısrarla bu yolda devam ediyoruz. Bölgesel sorunların, küresel meselelerden bağımsız olamayacağını bilmeliyiz. Bulunduğumuz bölgeleri dünyaya bağlamak için ağlar örmeliyiz. Ortaklık kurabildiğimiz herkesle iş birliği yapmalı ve gerekli desteği vermeliyiz. Suriye'de otorite boşluğundan kaynaklanan insanlık dramı 7 yılı geride bıraktı. 70’ten fazla ülke Suriye’de çözüm için olduğunu söylüyor ama çözüm bir türlü gelmiyor. Çünkü bölgede çözüme odaklanmak yerine rekabet var. Bölgede kim daha etkin hale gelecek anlayışı olduğu için maalesef bunun bedelini milyonlarca masum gariban insan ödüyor. O halde daha güzel bir dünya için barış ve huzur içinde insanların evlerinden, yurtlarından olmaması için kısa vadeli hesapları bir kenara bırakıp uzun vadeli huzur, refah, küresel dayanışmaya daha çok fırsat vermemiz lazım."