Patlama Lüksümüz Yok

Haberleri açtığımızda; "Eyvah yine patlama mı olmuş?" diyecekken, Ortaköy'deki olayı bir kişinin gerçekleştirdiğini, herkesin alınmadığı gece kulübüne girdikten sonra kıyafetini değiştirdiğini ve mekandakileri taradıktan sonra kaçtığını öğreniyoruz. İlk ses Obama'dan gelmiş. 15 Temmuz'da yüzlerce insanımız şehit olurken haftalarca sessizliğini koruyan Obama, daha ilk dakikalarda yardıma hazır olduklarını ve üzüntülerini bildirmiş. Arkasından sosyal medyada olayın sebebini; Alevi-Sünni çekişmesine, yılbaşı gecesini kutlayanlarla kutlamayanların öfkesine taşımak isteyenler oldu.

Kurtuluş savaşının devam ettiği şu günlerde böyle bir saldırı; bugün gece kulübüne, yarın camiye, ertesi gün parka, başka bir gün cem evine olabilir. Hepsini aynı kişiler yapmaktadır ve amaçları halkı korkutmak, gerginleştirmek ve yapacakları daha büyük hamlelerle bölmeye çalışmaktır. Böylece iktidarı zorda bırakacaklar ve istediklerini yaptırmaya çalışacaklar.

Patlamaların ve olayların bu kadar sık olması; ülkemizin rotasının doğru olduğunu gösteriyor. Düşman ülkelerin Ortadoğu'daki oyunlarını bozmak, kullandıkları maşaları yok etmeye çalışmak, maşalarına yaptıkları silah yardımlarını deşifre etmek ve özellikle "Artık biz de varız, niyetinizi biliyoruz, güvenliğimizi korumak için komşu ülkelerimizde ne yapılması gerekiyorsa yapacağız" diyerek askeri müdahale yapmak birilerini çok rahatsız etti. Bu birileri; bizim tekrar içeriye dönmemizi, başımızın derdine düşmemizi ve dışarıyı kendilerine bırakmamızı istiyorlar. İçerdeki elemanları aracılığıyla sosyal medyadan yaptıkları yayınlarla da olayı istedikleri yöne çekmeye çalışıyorlar.

Bu saatten sonra önemli olan; olayı yapanın kimliğinden ziyade, kimlerin nasıl kullanacağının takibidir. Haberciler, köşe yazarları, açıklama yapanlar, sosyal medyayı aktif kullananlar böyle zamanlarda çok önemlidir. İstediklerini elde etmek için suç ortaklarını veya satın aldıkları hainleri devreye sokacaklar. Bunların da kimler olduklarını sosyal medyadaki paylaşımlarından anında anlayabiliriz. Bu paylaşımlar hızla çoğaltılacak ve mümkün olduğunca yayılması sağlanacak. Böylece kamuoyu oluşturmaya çalışacaklar.

 Soğukkanlılığımızı muhafaza etmek zorundayız. Bu olayı halk; birbirine karşı yapmamıştır, hiçbir zaman da yapmaz. Katil bu cinayeti işlerken; tekbir de getirse, ezan da okusa, küfür de etse, Kürtçe slogan da atsa, ülkücü bıyığına sahip de olsa kimseyi kandıramaz. Kimin köpeği olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.

Ne yaparlarsa yapsınlar, yolumuza devam edeceğiz. Suriye, Irak, Mısır, Azerbeycan ve Filistin'deki varlığımızdan rahatsız olanların tuzaklarını boşa çıkaracağız. Devletimizin damarlarına yerleştirmiş oldukları pisliklerden arınarak, yeniden yapılanmamızı ve halk ile devletin bütünleşmesini hazmedemeyenlere inat, pes etmeyeceğiz. Bu halk artık derin devletin, ordunun, fetö’nün ve diğer örgütlerin gölgesinde çalışan bir meclis istemiyor. Meclisinde kendi sözü dinlensin ve ülke menfaati ön planda olsun istiyor. Bunun için beklemesi gerektiği kadar bekleyecek ve zamanı geldiğinde doğru bildiğini yaparak bağımsızlığına kavuşacak.

Özetle; yılmayacağız, yıkılmayacağız, bölünmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz, aksine dik duracağız, gözyaşlarımızı içimize akıtacağız ve düşmanı sevindirmeyeceğiz. Ülkemizi korumanın ve bu coğrafyada yaşamanın bedeli her neyse, hepimiz ödemeye hazır olacağız.

Ölenlerin yakınlarına taziyelerimi ve üzüntülerimi iletiyorum. Yaralılarılarımıza acil şifalar diliyorum. Rabbim, ülkemizi bir daha böyle büyük belalarla imtihan etmesin.

 

Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com Mehmet Ali Öztürk