Ah anne babalar! 

Sizler gücünüzün yettiği, sağlığınızın ve imkanlarınızın el verdiği sürece evlatlarınız için her konuda seferber olursunuz.  

Onlar da sizleri, faydalı olduğunuz sürece baştacı yaparlar. İşlerini göremez, onlara katkıda bulunamaz yaşa ve duruma geldiğinizde, aniden yalnız kaldığınızın farkına varırsınız. Artık, her şeyden anlamayan, kendisine ihtiyaç duyulmayan, bakıma muhtaç, sığıntı ve bir kenara terkedilmiş olduğunuzu düşünmeye başlarsınız. O saatten sonra evlatlar, hal hatır sormaları, yüzünüze gülmeleri, getirdikleri hediyeleri, ara sıra gezdirmeleri ve yaptıkları yardımları, ikram olarak görürler, zaman zaman başınıza kakarlar.  

Her şeye rağmen, daha dünyaya gelmeden başlattıkları sıkıntıları, onlar için çektiğiniz çileleri, istikballeri için nelerinizi feda ettiğinizi anlatmak ve onları üzmek istemezsiniz. Hep yük olmamak için uğraşırsınız. Özlersiniz, değil yanınıza çağırmak telefonla bile aramaya çekinirsiz.  

Aylarca yanınıza uğramayan evlatlarınız hakkında dahi kötü konuşmaz, işlerinin çok yoğun olduğunu anlatmaya çalışırsınız çevrenize. 

Sürekli; "Allah'ım bizi elden ayaktan düşürme, kimseye muhtaç etmeden canımızı al." diye dua eder, onların sizin yüzünüzden düzenlerinin bozulmasını istemezsiniz. Durumları ne kadar iyi olursa olsun, hiçbir zaman onlardan faydalanmayı düşünmez, her zaman veren ve katkıda bulunan olmayı tercih edersiniz.  

Yaptığınız hiçbir iyiliği, gelecek kaygısıyla, karşılığı olur düşüncesiyle değil, tamamıyla anne baba olmanızdan ve asla karşılığının olmayacağını bilmenize rağmen yaparsınız.  

Torunlarınızı severken bile, "acaba yanlış mı anlarlar, kızmasak daha iyi olur, dikkatli sevelim" endişesi taşırsınız.  

Ne kadar olumsuzluk yaşarsanız yaşayın, saygısızlıklarla karşılaşırsanız karşılaşın, hiçbir zaman şefkatiniz, merhametiniz, kucak açıcılığınız bitmez. Sizi yardıma çağıran evladınızın yanına; koşarak, canınızı dişinize takarak gidersiniz. Bu da yetmez, gerekirse canınızı feda etmeye hazır olduğunuzu gösterirsiniz. 

Sizlerin yaptıklarınızın karşılığını hiçbir evlat ödeyemez. En hayırlı evlat bile, sizin gibi asla olamaz.  

Affedin bizleri. Sizleri bizler de ana baba olunca daha iyi anladık. Ne olur, cahilliğimizi, nankörlüğümüzü, kabalığımızı, ilgisizliğimizi, uzun dilimizi, çok bilmişliğimizi affedin.  

Biliyorum, hepiniz bütün evlatlarınıza hakkınızı helal etmeden dünyadan göçmezsiniz.  

Rabbim bizlere, sizleri razı eden hayırlı evlatlardan olmayı nasip etsin.