Merdan Balıkevinde gerçekleştirilen 'Salı Konuşmaları' Programına Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kahramanmaraş İl Müdürlüğü, Kahramanmaraş Ziraat Mühendisleri Odası ve Platforma üye STK temsilcilerinin katıldığı program yaklaşık 3 saat sürdü.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesinden Prof Dr. Kadir Saltalı Türkiye ve Kahramanmaraş’ın tarım ve besicilikteki durumunu istatiksel verilerle açıklayarak yapılması gereken hakkında bilgiler verdi. 

Prof Dr. Kadir Saltalı’nın konuşmasından satırbaşları şu şekilde;

Kahramanmaraş Ekolojik Coğrafi Faktörlerini İyi Kullanmalı

Kahramanmaraş’ın kısa bir şekilde coğrafi bitki yönünü değerlendiren Prof Dr. Kadir Saltalı, ‘’4 Bitki Coğrafyasının nadir ülkelerden biri Türkiye, Türkiye’de ise bu 4 bitki coğrafyasının buluştuğu nadir illerden birsi de Kahramanmaraş. Kahramanmaraş, bu yönden bitki genetikleri kaynakları bakımından zengin bir ilimiz.’’ İfadelerini kullandı.

Özel Sektörle Üretim Arttı

Türkiye, hayvan varlığı olarak aşağı yukarı 44-45 milyon küçükbaş hayvan var. Bunu 33 milyonu koyun. 11 milyonu ise keçi. Büyükbaş hayvan sayısı ise, 16 milyon civarında, bunun içerisinde 320 bin adette manda var. Hayvancılık sektöründe ürettiğimiz süt toplamda 20 milyon ton. Kanatlı sektörüne gelince Türkiye şu an itibarıyla dünyada en iyi ülkelerden birisidir. Kanatlı sektöründe üretilen et miktarı 1.8 milyon ton. Yumurta miktarı ise 18 milyar civarında. Kanatlı sektörüne baktığımız zaman çok rahat Avrupa seviyesinde ve Avrupa’nın birçok ülkesinden de üstün seviyede. Özel sektörün kanatlı sektörüne el atmış olması bu sektörü son 20 yıl içerisinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri haline getirir.

Balıkçılık sektörü, özel sektörle birlikte iki katına çıktı

Balıkçılık sektörüne baktığımız zaman, Türkiye dört tarafı denizli, iç su kaynakları var, ürettiği balık miktarı 550-600 bin ton civarında bir balık üretimi var. Sektör, özel sektörün girmesiyle yine kafes balıkçılığının artmasıyla birlikte şu an itibarıyla Türkiye’de hızla gelişiyor. Özel sektörlerle birlikte 300 Bin tonda 550-600 bin ton üretime çıktığını görüyoruz.

Türkiye’de yaklaşık 1.2 milyon ton aşağı yukarı üretim yapıyoruz. Aşağı yukarı kişi başına düşen kırmızı et 23-24 kg. kanatlı sektörünü de hesap edersek üretileni nüfusa uygularsak aşağı yukarı 30-35 kg. da beyaz et kişi başına düşüyor. Kanatlı sektöründe bunun büyük bir çoğunluğunu ihracat ediyoruz.

Tarım Sektörü Teknoloji ile Buluşmalı

Bitkisel üretim verilerine bakacak olursak, Türkiye, 29 milyon ton civarında bir sektörü üretimi gerçekleştiriyor. Bunun içerisinde sebzenin her türlüsünü sayabiliriz. Aşağı yukarı 18-19 milyon tonda meyve üretimi var. Sebze ve meyvede Türkiye’nin ithalat ve ihracatına bakacak olursak, tarım sektöründe genel olarak 2016-2017 verilerinde 17 milyar dolarlık bir ihracat rakamı var. Türkiye’nin ithal ettiği ürün miktarı 15 milyar dolar civarında. Türkiye’nin toplam cari açığı 55-60 milyar dolar civarında. Şimdi herkesin dilinde şu var, ‘Tarım sektörü battı, tarım sektörü öldü, tarım sektörü üretemiyor.’ Buyurun diyorum, hangi sektör de iki milyar artın var. Herhangi bir sektörü ele alalım. Eğer diğer sektörlerin artısı olsa cari açık olmaz. Güneş enerjisi var, Almanya 3 yıldan beri üretiyor ve bulutlu gün sayısı Türkiye’den fazla. En zeki öğrencilerde ODTÜ-BOĞAZİÇİ ne gidiyor.  Ne yaptık bu kadar zeki öğrenciyle? Son 5-10 yıldır tarlalarda güneş panelleri kullanılıyor, Allah razı olsun. Benim köylüm beni çiftçi üretiyor. Karnınızı doyuruyor. Bunun içinde bu köylü bu çiftçi en büyük alkışı hak ediyor.

Pamuk ithal ediyoruz, et ithal ediyoruz, saman ithal ediyoruz. 80 milyon nüfusun var, 5-6 milyon mültecin var, 35 milyon Turizmden insan giriyor bu ülkeye. Toplamda 125 milyon vatandaşa bu ülke gıda ve besin üretiyor. Bununla birlikte 2 miyar dolarda Afrika’ya veriyor.

Kahramanmaraşımıza gelince ürettiği ürün miktarı toplam 1.5 milyar tl’lik üretim değeri var. Kahramanmaraş’ın özeline baktığımız zaman 400-440 bin hektar arazi var. Bunun 150-160 bin hektarı sulanıyor. Önümüzde ki süreçte de Afşin-Elbistan hattında ki ova sulandığı zaman 35-40 bin hektarı tarım alanı üretime girecek. Göletler işleme girdiği zaman sulanan alan 200-220 bin hektara çıkacak. Sulanan alan verim demek, üretim demek, çiftçinin gelirinin artması demek.  Meyvecilik alanında da Kahramanmaraşımıza özelde bakacak olursak her sektörde başarılı olmak mümkün değil.

Dört Ana Ürün: Zeytin, Ceviz, Kiraz, Üzüm 

Kahramanmaraş kendisi için ekolojik avantajlarını kullanabileceği ürünleri ortaya çıkarıp ona yatırım yapması ve onun sanayisi geliştirmesi lazım. Çağlayancerit’te ürettiğin cevizi Pazarcık’ta ürettiğin üzüm suyu ile birleştirdiğin vakit yeni bir ürün çıkıyor ortaya. İşte katma değer bu demek. Ağustos ayında kirazı üreten hiçbir ülke yok, Andırın Çigsar da bu mevcut. Kirazı hiç kiraz olmayan Agustos ayında dünya piyasasına sunabiliriz. Bu bağlamda da harika veriler kazanabiliriz. Tayvan’da 8 dolara oradan almak istediler. Burada o koşul sağlanamadı. Dünya’ya ağustos ayında kiraz pazarlayabilecek kapasiteye sahibiz. Endüstriyel hayvancılığa döndük, köy hayvancılığı artık yavaş yavaş azalıyor. Bizim atalarımızın bir sözü var, ‘Buğday ile koyun diğeri oyun’ diyor.

Kahramanmaraş için Zeytin, Ceviz, Kiraz, Üzüm dört tane ana ürün. Türkoğlu-Pazarcık hattında sumak ekşisi sektörü gelecek vaat ediyor.

İstihdam sağlanacaksa tarım bölümü açılır

Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt, ‘Tarım okulları açılmalı teklifine Mesleki Teknik okullarında bu bölümler açılabilir diyerek eğitim üzerine vatandaşın isteği doğrultusunda, şehrimizxe değer katacak, istihdam sağlayacak her türlü bölümü açabiliriz ama öncelik istihdam sağlanmalı.’ ifadelerini kullandı.

Köylerimiz Boşalıyor

Kahramanmaraş Tarım İl Müdürlüğünde görevli Ziraat Mühendisi ve Göksunlular dernek Başkanı Mehmet Elbistan, tarım lisesi açılması konusunda önceliğin istihdam sağlanması olduğunu belirterek, ‘şuanda en çok ihtiyacımız hayvan bakıcılığı bölümü olabilir.’ dedi.

Elbistan sözlerine şu şekilde devam etti; ‘’Şuanda ki en önemli kısım, açığımız aslında hayvan bakıcılığı bölümünün olması. Meslek yüksekokulu içerisi bölümünde hayvan bakıcılığı bölümü kurulmalı. Şuanda ki Türkiye’de en büyük açık bunda. İyi bir hayvan bakıcısı özellikle Konya bölgesinde 3500-4000 arası para kazanıyor. Büyük yatırımcılar bunları özellikle yurtdışına eğitime gönderiyor.Sosyal destek almak için vatandaş tarımı bırakıyor. Üretim bu şekilde de azalıyor. Bu ülkenin gördüğü en iyi destekleme ORKÖY desteklemeleri. Köylerde buğday ekimini unuttuk. Çünkü sosyal olarak destekliyoruz. Bu yanlış. Orada köylüye verilecek 10 hayvan desteği üretimde artar, istihdam da artar. Ama büyük yatırımcılar, büyük sermaye sahipleri sayesinde üretimimiz oradan artıyor. Ama köylerimiz boşalıyor.’’

Şeker stratejiktir

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Doç Dr. Ziya Dumlupınar’da şeker fabrikalarının çiftçilere satılmasının gerektiğini belirterek, kooperatiflerin bunları alacak güçlerinin olduğunu söyledi.

Toplamda 25 tane şeker fabrikası bu yıl sonuna kadar satılacak. Ticaret odaları, çiftçiler ve pancar kooperatifleri bu şeker fabrikaları satın alabilirler. Biz 25 tanesinin birden satılmasına karşıyız. Elbistan şeker fabrikası geçen yıl 30 milyon tl kar etti. Elbistan şeker fabrikasının 2400 dekar arazisi var. Elbistan şeker fabrikasını 5 yıl şeker üretmek şartıyla satıyorsun ama 5 yıl çok ciddi bir süre değil. 5 yıl sonra ne olacak? Diyecek ki, ‘şeker pancarı üretimi yok, ben şeker pancarı bulamıyorum, satıyorum, kapatıyorum.’ Bu gün ki Elbistan Şeker Fabrikasının arazisinin parasal değeri 400 milyon Tl. Şeker Fabrikasında yenileme yapılmadığı için çevreyi kirletiyor. Ama kar eden bir kuruluş. Geçenlerde kireçli su nedeniyle balık ölümleri haberlerini gördünüz. Yenileme yapılarak Elbistan şeker fabrikası daha iyi hale getirilebilir. Elbistan Şeker Fabrikasının satış değeri yaklaşık 120 milyon. Bu para pancar yetiştirici kooperatiflerinde var. Veya ticaret sanayi odasında, çiftçilerde, işçileri de bu fabrikalara ortak olabilir. Şeker stratejiktir.  Buğday nasıl önemli ise şekerde bir o kadar önemli. 2. Dünya savaşında Avrupa’da şeker kıtlığı olmuştu ve çok ciddi sorunlara yol açmıştır.

Üniversite-Tarım İl Müdürlüğü- Üreticinin birbirinden haberi olmadığı sürece hiçbir şansımız yok

Kahramanmaraş Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yemliha Öksüz ise, devletin desteklemelerinin vatandaşı aptallaştırdığını söyleyerek,’ Vatandaşın gözü kalitede değil, destekleme den gelecek parada.’ Olduğunu belirtti.

Öksüz konuşmasına şu şekilde devam etti;

‘’Bütün üreticiler ‘Bakanım destekleme ne kadar olacak’ diyor. Ne kadar üreticisi varsa hepsi, ‘Bakanım destekleme ne kadar olacak.’ İlk soru bu. Ben tarım bakanı olsaydım, kafamı gözümü duvarlara çalar kalkar giderdim. 10 liraya arıya destekleme veriyor. 20-30-40-50-100 olsa ne olur.  Ben bu üretimi arttırayım, kaliteyi arttırayım, dışarıya satayım diye bir gayretin olmazsa bu meslekte nereye kadar devam edeceksin. Destekleme olmalı mı olsun. Bu destekleme bir yerde öldürüyor çiftçiyi. Ben böyle dediğim vakit tüm çiftçiler taşlayacak kadarda kızıyorlar. Bu desteklemelere ümit bağlayan çiftçi olmasın diyorum. İsveç’te, Norveç’te, Hollanda,’da, Danimarka’da millet para kazanırken bizim bu cennet vatanda aç kalmamız akılsızlıktan başka bir şey değil. 7 milyon arımız dünya ikincisiyiz övünüyoruz. Çin’den sonra ikinci ülkeyiz diyoruz. Ton başı verim 12-13 kilo. Bu verim 40-50 kilo olmalı. Neden olmuyor, bilinçsizlikten olmuyor. Bizim yapacağımız için tamamı, eğitim-eğitim-eğitim. Ata usulü, dede usulü bu işleri yürütemeyiz. Günün teknolojisini kullanmadığımız müddetçe hiç şey yapamayız. Üniversite-Tarım İl Müdürlüğü- Üreticinin birbirinden haberi olmadığı sürece hiçbir şansımız yok. El ele  verip yapmamız lazım.  ’’

STK’lar Birlikte Olmalı

Konuşmalar sonrası Kahramanmaraş Tarih Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek, katılımcılara teşekkür ederek, ‘’Bugün ki yaptığımız toplantı bu işin ilk basamağını oluşturuyor. Burada konuşulanlar, El ele vererek bir dosya haline getirilecek. Burada kalmayacak. Üniversitemizle, Tarım İl Müdürlüğümüzle, Ziraat Mühendisleri Odamızla, STK Başkanlarımızla bunu bir öneri halinde devletimize sunacağız.’’ dedi.