Hilal hiç ayrılmadı gökyüzünden o gün. Ve bu kez yıldızlar yeryüzündeydi. Yeryüzü al bayrağın iki misafirine ev sahipliği yapıyordu. Al kan yanında, yıldız. Bu kez yalnızca Hilal yansıdı yeryüzünün iki şerefli misafirine. 

Değişmedi, değişmeyecekti. 

Namusumuz aynı ihtişamıyla gözlerini alıyordu "kanı bozukların". Hilal, hangi kanın üzerine yansıyacağını bilir. Buyurulmuştur ona. Ki kansızın en fazla iki damla kanı vardır. Birinci damlası İRİN ikinci damlası HAİN. 

Şerefli damlalar arasında geceyi aydınlatan Hilal'di. Yıldızlar yeryüzünde onlara verilen görevi yerine getiriyorlardı. 

İlk yıldız Ast. Kd. Bşçvş Bülent Aydın'dı. Gecenin ilk yıldızı, ilk şehidi. 

Öğle yemeğini beraber yediği kişiler, şerefsizce şehid ettiler onu. 

Bülent Komutan eşi Şehnaz ablaya : "İşim uzadı " demişti. İşi mahşere kaldı Şahnaz abla. İntikamı hem burada hem mahşerde en acısıyla alınacaktır. 

Yıldızlar nasıl parlarlar bilirsiniz. Eşsiz benzersizdirler güzellikte. 

Hele o geceki yıldızlar. Göz kamaştırıyor. 

15'lileri de bilirsiniz. Hani ecdattan bu güne hiç bitmeyecek olan 15'liler. Cesaretleri iki cihanda da örnek gösterilecek 15'liler. Bazan çocuk deyip fikirleri önemsenmeyen 15'liler. Hatrınıza acı acı geldi değil mi ? 

Ümmetin son kalesini kurtardı işte onlar. 

Babalarının, annelerinin önünde vatan savunmasına gelen o çocuklara o cesaret abidelerine o yiğitlere nasıl imrenmem, nasıl kıskanmam onları ?  

* Sen evde kal ! * Sen nereye ben oraya baba. Şehadetten beni mahrum bırakma. 

Abdullah Tayyip. Babasına Erol abiye böyle söyleyerek çıkıyor evden. Nasıl kurban olmam ki senin yüreğine.  

Ya Engin (Tilmaç)

Yiğidim !

Karşıdan gelen tank mı ?

Tank kardeşim. O gelen içinde şerefsiz barındıran demir yığını tank. Birazdan şehadetine sebep olacak. 

Yiğidim tankın altında kalıyor. Yüzü tanınmaz halde. Şu yeryüzü mü senin yüzün mü deseler senin yüzün daha pak derim. Senin yüzünden daha pak bir yüz görebilecekler mi ?

Engin'im. 

Kimliğin evde kalmış kardeşim. Annen baban çok aramışlar, çok merak etmişler seni. 

Bu abinin gözleri ahirette seni arayacak. Nolur beni bul !

15 Temmuz, 15'lileri bağrına basmıştı. 

Halil'im (İbrahim Yıldırım)

Kalk hadi kardeşim. Bak hainler ateş ediyorlar dört bir yandan. Engel olmamız lazım kalk hadi Halil'im! 

Vurulmuş temiz alnından uzanmış yatıyor ... 

Mahir'im (Ayabak)

Aya bak kardeşim. Tam üzerinde Hilal. Ne güzel yakışıyorsun yıldız olarak. Mücadeleni olur da bir hain okursa imana gelir. Havalimanında kurşunlar senden korkmuşlar kaç kez. Duydum şanını. Son kurşuna da sen müsade etmişsin. Şehadete kavuşmak İçin. Ve şehadet parmağın havada şahitlik ederek kapatmışsın gözleri. 

ŞAHİDİM. 

Ve iki yıldız. Coğrafyada adı Çift yıldız. Hiç ayrılmıyorlardı. Çok yanyanaydılar. Diğer yıldızlara göre çok benzerdiler. 

Ahmet - Mehmet Oruç, 

Kimlikleri tespit edilemedi bir çok şehid gibi. 

Enes Bin Malik (r.a) geldi hatırıma. 

Uhut'ta Efendimizin şehadetini duyduğunda, yanındakilere : "O öldükten sonra yaşayışta ne yapacaksınız, kalkın ve onun gibi ölün" demişti. Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehid olmuştu. Kız kardeşi yalnızca parmaklarından tanımıştı onu. 

KURBAN OLAYIM. 

İlhan(Varank) hoca bağırıyordu hainin arlanmaz yüzüne. 

Burası ÇANAKKALE! 

Hain, İlhan hocayı çok iyi anlamış olacak ki zamanın gavuru gibi saldırdı ve İlhan hoca son sözlerinden sonra şehid oldu. 

Mustafa (Cambaz) abi hakkında evladı diyor ki "Şehide en yakışan yerinden vurularak iki kurşunla şehid oldu babam."

Hilal, al kan ve yıldızları bağrına basıyordu o gece. 

Halil (Kantarcı) abi bunu biliyordu. Ailesini ümmete emanet ederek çıkmış evden. 

Zeynep Serra(Babasının güzel kızı) , Ömer Tarık (Bakın bir ömer daha geliyor) , Ali Cihad ( Cihadı Allah İçin olacak) üç melek , ümmete emanet. 

Anneler vardı. En çok parıldayan onlardı şüphesiz. Hilal'in yanına nazik ve zerafet içinde nasıl da yakışıyorlar. 

Demet (Sezen) Abla ...

Anneydi, yürekli bir polisti. 

Evladını, meslektaşı eşine bırakarak çıkıyor evden. Koşar adım şehadete ilerliyor. Ve Allah kabul buyuruyor. 

Şimdi Demet ablanın evladından da korkun. 

Demet abla ile birlikte kaç yiğid kadın tanıdı Hilal. 

ŞAHİDİM. 

Başını koyarak çıkmıştı belli ki vatan müdafaasına. Niyeti hâlismiş Cuma (Dağ) abinin. 

Evinden çıkmadan eşine diyor ki : " Rukiye, oğlumla şöyle güzel bi fotoğrafımızı çek. Hatıra kalsın. 

Sonra oğlunu göğsünde uyuttu. Çıktı evden. 

Sicim gibi yağan kurşunlara aldırmadı. Saat: 01.00 

Büyük bir gürültüyle bomba düştü. Cuma abi o aralar ne kurşunlar ne bombalar gördü bilmiyorum ama tankların hemen önünde yalnızca gövdesi vardı. O kurban olunacak "Başsız Şehid" Cuma abiydi. 

Hilal hiç ayrılmadı gökyüzünden bu gece. Ve bu kez iki misafirine ev sahipliği yapıyordu. Al kanın yanında yıldız. Bu kez yalnızca Hilal yansıdı yeryüzünün şerefli misafirlerine. 

Aynı ihtişamıyla dalgalandı o gece ve dalgalanacaktı ilelebet. 

karakale 'm